19 Şubat 2014 Çarşamba

ONLARI UNUTMAYIN - 29

 SÜREYYA SÜLÜN HANIM

(Bu ülkeyi bize vatan yapan insanların hayatlarını araştırmaya başladığımda, ne yazık ki büyük bir vefasızlık içinde bulunduğumuzu acıyla gördüm. Çoğu insanımızdan geriye neredeyse hiçbir bilgi kalmamış. Bazısının ana baba adını bırakın ismini dahi tam olarak bilemediklerimizin yanında hayatı hakkında birkaç satır dışında hiçbir bilgi yok. Var olan bilgilerde her yerde aynı kelimelerinden tekrarından öteye gitmiyor. Süreyya Sülün hanımda vefasız davrandığımız kahramanlarımızdan biri. Toparlayabildiğim bilgiler ne yazık ki sadece bu kadar. Ne doğumunu biliyoruz, ne yaşını biliyoruz. Ancak ölüm tarihine göre sanırım 60’lı yaşlarında kaybetmişiz. Anısını yaşatmak borcumuzdur.)
Hakkında çok az şey bildiğimiz Türk kadınlarından biridir.
Süreyya Sülün Hanım...Van’da doğmuştur. Yaşadığı kasaba, İşgale gelen Rus ordusu ve onların işbirlikçisi Ermeni çetecilerinden teşekkül eden düşmanın korkunç zulüm ve taarruzuna maruz kalmış, bu karışıklıklar sırasında babası şehit olmuştur. Türk toplumunun yok oluşa sürüklendiği bu karanlık günlerde, bir araya gelen beş yüz civarında cengaver, Erek kasabasında toplanarak aziz vatan topraklarını savunmaya karar verirler. Süreyya Sülün hanım ve üç kardeşi de bu kahramanlar ordusundadır.
...Yoğun bombardıman altında ilerleyerek Karaköse’ye gelen bu kahraman Kuvay-ı Milliyeciler, Murat Irmağı boylarında tam bir buçuk ay düşmanla çarpıştılar. Beyazıd’a doğru yürürken yürekler acısı bir manzara ile karşılaştılar. Binlerce Türk köylüsünün işkenceler içinde can vermiş cesetlerini gördüler. Süreyya Sülün hanım gördüğü bu vahşetten etkilenerek daha bir gayret ve heyecanla taarruz edenlerin başında idi.
Iğdır civarında kanlı çarpışmalar oldu.
. Düşman kuvvetli ve Rusya'dan çok takviyeler almıştı. Beş yüz yiğit, yılmadan, kaçmadan döğüştüler. Ölüyor, teslim olmuyorlardı. Bu muharebede Süreyya Hanımın üç kardeşi birden şehadet şerbetini içtiler. Müfreze kumandanı Ali Haydar Bey teessüründen intihar etti. 
Kardeşlerinin kollarında can vermesine rağmen Süreyya Sülün hanım bir an olsun yılmadı ve cenk meydanını terk etmedi. Kala kala dört kişi kalmışlardı. Daha sonra bin müşkilatla Karaköse’ye çekilmeyi başaran Süreyya Sülün Hanım, burada Ziverbey Taburu’na iltihak etti. Bir ara yaralandı ve Erzurum’a döndü
Savaş sonrası İstanbul’da, Atatürk’ün ona savaş gazisi olduğu için hediye ettiği Laleli’deki evde yaşadı. Haseki Hastanesinde yıllarca gönüllü olarak çalıştı. 1968 Kasımında vefat etti.
  

(Orijinal fotoğraflarını bulduğum site: http://smokeyblue.net/2012/04/30/sureyya-sulun/)

8 yorum:

  1. Elinize sağlık demenin yetersiz olduğu bilincinde, gönlünüzdeki yüceliğe ruhunuzdaki asalete sağlık demek gerektiğini biliyorum sevgili Mehmet Bilgehan.. İzninizle face sayfamda paylaşmak istiyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Değerli yorumunuza candan teşekkürler. Gayretimizi unutmamak, unutturmamak. Tüm yazılarım paylaşılmak içindir. Sevgi ve saygılarımla.

      Sil
  2. Duygulandım Böyle bir Tarih kadını unutulmuş Yazık olsun Türk evladına. Atana Sahip çık

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlgi ve desteğinize teşekkürler, Sevgiler sunuyorum.

      Sil
  3. Ne hayatlar yaşanmış şimdi bakıyorum da bunları bize armağan edenlere ne desek ne dua etsek ne teşekkür etsek az. size de ayrıca teşekkür ederim sayenizde isimlerini anmış oluyoruz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Paylaşabilmek için ilgiyle ve sevgiyle yazıyorum. Sevgiler, saygılar.

      Sil
  4. Hatırlattığınız için teşekkürler, ilgiyle ve saygıyla okudum.

    YanıtlaSil