12 Şubat 2014 Çarşamba

OCAK AYINDA BU KİTABI OKUDUM - 5

 

KİTABIN ADI

Geçmişe Kapanan Kapılar

KİTABIN YAZARI
Sibel Köklü
KİTABIN ÇEVİRMENİ
-
KİTABIN YAYINEVİ
İthaki Yayınevi
KİTABIN BASKI YILI
2010
KİTABIN BASKI SAYISI
1. Baskı
KİTABIN SAYFA SAYISI
195 syf
KİTABIN DİZGİ/BASKI KALİTESİ
10/10
KİTABIN YAZIM-DİL KALİTESİ
10/10 
KİTABIN EDEBİ/SANATSAL/TARİHSEL DEĞERİ
6/10 


Sanal alışverişte hediye kitap olarak gönderilen bu kitabı biraz gecikmeli okudum.

Polisiye kitaplar ülkemizde yaygınlaşmaya başladı. Olay örgüsü ve tiplemelerin sağlam olması halinde oldukça hızlı ve keyifli okunan ancak edebi ve sanatsal değeri fazla olmayan kitaplardır.

Bu kitap oldukça basit kalıplarda yazılmış. İnternette, kolay bir roman nasıl yazılır şifreleri dikkate alındığında basit diyaloglar ve anlatımlarla yazabilecek türden bir kitap. Konu, akışı itibariyle oldukça zorlama. Tipler oturmamış ve üzerlerinde çalışılmamış, derinleştirilmemişler. Kitapta aralarında bağlantı olduğu ileri sürülen insanların aralarındaki bağa ilişkin hiçbir açıklama, anlatım ve diyalog yok. Tiplemeler sığ. Öyle ki, kitabın baş kötü karakterlerinden birisinin adı dahi kitapta geçmeyip sadece “memleketin en büyük mafya babası” olarak anılıyor.

Kısacası fazla sıradan daha çok polisiye bir dizi filmin bir bölümü gibi. Ya ben türe oldukça uzak olduğum için hoşlanmadım ya da bu tür kitaplar bana göre değil.
Sibel Köklü, gazeteci ve yazar.

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Bölümü'nden mezun oldu.

Gazeteciliğe 1993 yılında Milliyet Gazetesi'nde başladı. 2003 yılında Milliyet'ten ayrıldı. Yeni Yüzyıl, Akşam ve Finansal Forum gazetelerinde çeşitli görevler üstlendi. Halen Ekstra PR halkla ilişkiler şirketinde basın danışmanlığı yapıyor. Ayrıca Capital dergisindeki yazılarına devam ediyor.

Polisiye türündeki ilk romanı Yalan Dünya'yı 2007 başında yayımladı. İlk kitabında yarattığı "gazeteci Rüya Keskin" karakteri, 2010 yılının Haziran ayında, İthaki Yayıncılık’tan çıkan Geçmişe Kapanan Kapılar isimli ikinci romanının da merkezinde yer aldı.



2 yorum:

  1. tutmayınca tutmuyor bende de bazı yazarlar canan tan, pucca hemen aklıma gelen örnekler. sanırım ilgi alanınıza uygun değildi şuda var çok kitap okuyunca insan bir andan sonra iyi yada kötüyü -çok acımasız olmuş olabilir ama en yakın tabirim buydu- ayırt edebiliyorlar..Bence bu tür kitapları yazanlara bir şans daha vermeli. arasından iyi olanları çıkarabilmeliyiz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kitaplara yorum yazmanın bir zorunluluğu da bu. Beğenmediğin kitabı bir başkasına önerebilmen çok zor. Ama elbette bu beğenmeme sadece benimle sınırlı. Benim beğendiğim bir çok kitabın başkaları tarafından ilgiyle okunması ve hararetle önerilmesini de anlayabiliyorum. Her kitap herkese hitap etmiyor.
      Yazarlara gelince. Değişik öngörülerle hiç okumadığım ve okumak istemediğim yazarlar var. Yanı sıra hep okumak istediğim ama bir türlü fırsat bulamadığım yazarlar da var. Sanırım herkesin başındadır. Sonuçta okuma olanağı kendi gücümüzle sınırlı.
      Sevgiyle kalın.

      Sil