Anadolu’nun Yunan ordusu tarafından işgali
ile topraklarımızda yaşanan mezalimin yanı sıra pek çok dramatik olay da meydana
gelmiştir. Bazı olaylar ne kadar dar kapsamda olsa da zaman içerisinde unutulmamış,
halkın gönlünde yaşamış, yaşatılmış ve bugünlere kadar hikayelerle, manilerle
türkülerle sonraki nesillere aktarılagelmiştir. Bir dramın baş kahramanı olan Gül
Nazik’in hikayesinin gerçek yaşanan detaylarına ne yazık ki ulaşamamakla
birlikte bir araya getirebildiğim hikayesi genel hatlarıyla şöyle;
Afyonkarahisar'ın İscehisar-Bolvadin ilçeleri
arasında kalan bir köye gelen düşman askerleri çeşmeden su dolduran Gül Nazik
adlı kızı görür. Olay akışından anlaşıldığına göre Gül Nazik dikkati çekecek ve
bakanı etkileyecek kadar güzel bir kızdır. Askerlerin anlatımından etkilenen ve Gül
Nazik’i yakından görünce güzelliğinin büyüsüne kapılan Yunan komutan Gül Nazik’i
elde etmeyi aklına koyar. Gül Nazik başına geleceği anlamıştır. Gavura kadın
olmayı istemez ve gururuna yediremez. Köylü de bu güzeller güzelini Yunana
teslim etmeyi kabullenmez. Ne yapılacaktır? Elde fazla olanak yok ve köy işgal
altındadır. Kendini teslim etmemeyi kafasına koyan ve düşman askerlerinin
elinden kaçan Gül Nazik, köylülerin yardımıyla bir samanlığa saklanır. Durumu
öğrenen Yunan Subayı, köy muhtarını çağırarak “Ya kızı verirsiniz, ya da köyü
tamamen yakarım” tehdidinde bulunur, köyün tümden yok
edilmesi dehşeti karşısında gerileyen muhtardan aldığı bilgilerle Gül Nazik'in yerini belirler.İscehisar'ın Seydiler beldesinde yaşayan 90 yaşındaki Ayşe Çakmak, çocukluğunda dilden dile anlatılan Gül Nazik hikayesinin devamını şöyle anlatır:
“O zamanlar ağıtlar söylenirdi, Gül Nazik
için. Annemin babamın anlattıklarını unutamıyorum. Köye gelen Yunan askerleri
Gül Nazik'i isteyince yerini çaresiz kalan muhtardan öğrenmiş, alıp götürmüşler.”
Saklandığı yerde Yunan askerleri tarafından
bulunan ve komutan subaya götürülen Gül Nazik kız onu kaçıran Yunan subay tarafından Atina’ya
götürülür. Evlenirler. Gül Nazik için kabus dolu günler başlamıştır. Yaban
ellerde kimsesiz ve çaresizdir. Kurtuluşu imkansız gibidir. Bir rivayete göre
aradan yedi sene geçer. Geçen seneler içerisinde 2 çocuğu olur. (Bazı
anlatımlarda 3 ve 4 diye de geçer) Gül Nazik bir gün çocukları da beraberindeyken
bir kayıkçıyla anlaşarak gezmeye çıkma bahanesiyle denize açılırlar. Tekne
sahilden biraz açıldıktan sonra giysisinin altında sakladığı bıçağını çeken Gül
Nazik, kayıkçıya 'Türkiye'ye gideceğiz' der. O sırada da 'Ben bu Yunan çocukları
istemiyorum' diyerek çocuklarını denize atar ve Türkiye'ye ulaşmayı
başarır. Denizdeki bu çekişmenin ve facianın detaylarını bilemiyoruz. Gül Nazik
yıllardır yaşadığı cehennemden kurtulmuş, ülkesine dönmüştür. Çocuklarına
yönelik gaddarca davranışının Saiklerini kendisinden başkası bilemez. Kim
bilir, bu cehennemi her dakika kendisine hatırlatacak bir hatırayı yanında
taşımak istememiştir belki de…
Manisa ağzına
göre;
Manisanın üzümü
Hakka saldım özümü (Nazik Nazik genç ömrüne yazık)
Yavruları atarken
Yumuverdim gözümü
Nazik Nazik her yanlarım ezik
Manisanın harmanı
İpekdendir yorgani
Yavruları (çocukları) sorarsan
Balıkların kurbanı
Elma attım denize
Giriyor yüze yüze
Sür gemici gemiyi
Düşman yetişdi bize
Manisanın hamamı
Yandan çıkar dumanı
Kimselerde şüphem yok
Öldürseler imamı
Türkünün Fethiye Korkmaz'dan alınan Konya Ilgın varyantının sözleri şu şekilde;
Yumurtanın kulpu yok
Gözlerimde uyku yok
Sür gemici gemini
Krallardan korkum yok
Nazik Nazik
Genç ömrüme yazık
Yumurtanın sarısı
Yere düştü yarısı
On beşime girmeden
Oldum gavur karısı
Atina'nın hamamı
Yandan çıkar dumanı
Kimselerden korkum yok
Cellat edin Yunan'ı
İki çeşme bir oldu
Gümüş ibriğim doldu
Ben Atina'ya varalı
On beş seneler oldu
Atina'nin urganı
Serdim telli yorganı
Yavruları sorarsan
Balıkların kurbanı
Atina'da bir kuş var
Kanadında gümüş var
Gitti yarim gelmedi
Elbet bunda bir iş var
Çiy fasulye pişer mi
Pişip yere düşer mi
Sen gavursun ben İslam
Bize nikah düşer mi
Yüksek kapının üstü
Kurdelem yere düştü
Kurdelemi ararken
Yunanlar aldı kaçtı
Atina'nın üzümü
Tutturamadım sözümü
Yavruları atarken
Yumdum iki gözümü
Elma attım denize
Gidiyor yüze yüze
Atma annem denize
Götür Türk dedemize
1936 yılında Bela Bartok tarafından derlenen Çorum Alaca varyantına göre;
Sivrisarı’nın altı
Gelinler esir aldı
Atine’den gelmezdim
Ahmet Bey sebeb oldu (Nazık)
Nazık gül memeler ezik
Nazıg üç yavrıya yazık
Gidin bulutlar gidin
Papaza nazar edin
Çocuhları sorarsa
Denizi tarif edin (Nazık)
Nazıg üç yavrıya yazık
Hikmet Turan Dağlıoğlu’nun derlediği Balıkesir Dursunbey varyantı şu şekilde.
Atina da köşeli
İçi mermer döşeli
Tam yedi yıl oldu
Ben Yunan'a düşeli
Turnam turnam
Ben Atina'da durmam
Atina'nın urganı
Telli olur yorganı
Üç çocuğu sorarsan
Balıkların kurbanı
Hakka saldım özümü (Nazik Nazik genç ömrüne yazık)
Yavruları atarken
Yumuverdim gözümü
Nazik Nazik her yanlarım ezik
Manisanın harmanı
İpekdendir yorgani
Yavruları (çocukları) sorarsan
Balıkların kurbanı
Elma attım denize
Giriyor yüze yüze
Sür gemici gemiyi
Düşman yetişdi bize
Manisanın hamamı
Yandan çıkar dumanı
Kimselerde şüphem yok
Öldürseler imamı
Türkünün Fethiye Korkmaz'dan alınan Konya Ilgın varyantının sözleri şu şekilde;
Yumurtanın kulpu yok
Gözlerimde uyku yok
Sür gemici gemini
Krallardan korkum yok
Nazik Nazik
Genç ömrüme yazık
Yumurtanın sarısı
Yere düştü yarısı
On beşime girmeden
Oldum gavur karısı
Atina'nın hamamı
Yandan çıkar dumanı
Kimselerden korkum yok
Cellat edin Yunan'ı
İki çeşme bir oldu
Gümüş ibriğim doldu
Ben Atina'ya varalı
On beş seneler oldu
Atina'nin urganı
Serdim telli yorganı
Yavruları sorarsan
Balıkların kurbanı
Atina'da bir kuş var
Kanadında gümüş var
Gitti yarim gelmedi
Elbet bunda bir iş var
Çiy fasulye pişer mi
Pişip yere düşer mi
Sen gavursun ben İslam
Bize nikah düşer mi
Yüksek kapının üstü
Kurdelem yere düştü
Kurdelemi ararken
Yunanlar aldı kaçtı
Atina'nın üzümü
Tutturamadım sözümü
Yavruları atarken
Yumdum iki gözümü
Elma attım denize
Gidiyor yüze yüze
Atma annem denize
Götür Türk dedemize
1936 yılında Bela Bartok tarafından derlenen Çorum Alaca varyantına göre;
Sivrisarı’nın altı
Gelinler esir aldı
Atine’den gelmezdim
Ahmet Bey sebeb oldu (Nazık)
Nazık gül memeler ezik
Nazıg üç yavrıya yazık
Gidin bulutlar gidin
Papaza nazar edin
Çocuhları sorarsa
Denizi tarif edin (Nazık)
Nazıg üç yavrıya yazık
Hikmet Turan Dağlıoğlu’nun derlediği Balıkesir Dursunbey varyantı şu şekilde.
Atina da köşeli
İçi mermer döşeli
Tam yedi yıl oldu
Ben Yunan'a düşeli
Turnam turnam
Ben Atina'da durmam
Atina'nın urganı
Telli olur yorganı
Üç çocuğu sorarsan
Balıkların kurbanı
Turnam
turnam
Ben Yunan'da durmam
Ben Yunan'da durmam
Nurşen Sarıca ve Metin Eryürek’in Sivas Zara derlemesine
göre;
Makinenin koluyum
Hem sağı hem soluyum
Ne ağlıyon gül Nazik Nazik
Ben padişah oğluyum Nazik
Nazik ettin bana yazık
Makineler yağlanır
Yağlanır da bağlanır
Seni kaçıran oğlan Nazik
Zencirlere bağlanır Nazik
Nazik ettin bana yazık
Makinenin urganı
Telli müllü yorganı
Çocukları sorarsan Nazik
Balıkların kurbanı Nazik
Nazik ettin bana yazık
Gül
Nazik için yakılan türküyü youtube’da “Gül Nazik” olarak arayıp
dinleyebilirsiniz.
Kaynak:
"Bu acı hepimizin" mesajıyla,19 Mayıs'ı "Pontus soykırımı anma günü" aymazlığını gösterenlere ithaf olunur...
YanıtlaSilBu kadın denizli çivril yamanlar koyun de dır kesın bilgıdır
SilAptalı, işbirlikçisi ve haini bol ülkemizde geçmişini bilmeyenlerin ne hallere düşeceğini örnekliyorlar sadece.
YanıtlaSilSevgi ve en derin saygılarımla.
http://www.kentyasam.com/atinadan-donen-gelin-yhbrdty-3318.html Adresiniziyaret ediniz .aygılarımla
YanıtlaSilYazıyı okudum. Olayların genel anlatımında doğruluk olmakla birlikte bazı farklılıklar da var. Bu yazıyı ileride geliştirmeyi düşündüğüm de bu yazıdan da faydalanacağım. İlginize teşekkürler.
Sil(İsminiz yazsaydınız sizi tanımaktan mutlu olacaktım)
Sevgi ve saygılar.
Erzurum varyantı da var anneannem küçükken annemlere anlatıyormuş. Bölük pörçük hatırlıyor. Araştırıp tamamını sizinle paylaşmak isterim :)
YanıtlaSilDeğerli katkınızı bekliyorum. İsminizle birlikte yayınlamayı isterim.
SilTürküyü seslendiren sanatçının kim olduğuna dair ne yazı ki bilgi yok.
YanıtlaSilyoutube'daki seslendirme Yusuf Kara galiba.
SilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilbu da ısparta'dan anneannemin yorumu..
YanıtlaSilatina'nın üzümü tutturamadım sözümü
çocukları atarken yumuverdim gözümü
durmam Atina'da durmam
atina'nın urganı hasırdandır yorganı
çocukları sorarsan balıkların kurbanı
durmam atinada durmam
yumurtanın kulpu yok gözlerimde uyku yok
sür gemici gemiyi krallardan korkum yok
durmam Atina'da durmam
tamafili yağladım üstüne çocuk bağladım
nazife'mi yitirdim çıra yaktım aradım
durmam Atina'da durmam
koca kapının üstü saçbağım yere düştü
saçbağımı alcem diye yunanlar aldı kaçtı
durmam Atina'da durmam
atina'nın hamamı camdan çıkar dumanı
kimsenin kabahati yok öldürün imamı
durmam Atina'da durmam
yumurtanın sarısı yere düştü yarısı
on beşime girmeden oldum gavur karısı
durmam Atina'da durmam
Değerli katkınız için teşekkürler. Konuyla ilgilenenler için ek bir bilgi kaynağı olacak.
SilSevgiler
https://www.youtube.com/watch?v=lGFESMoemHM
YanıtlaSilkütahya tavşanlı sözleri
SilSefa bey, vermiş olduğunuz link çalışmıyor. Acaba başka yerde var mı?
SilNezık hanım denizli çivril yamanlar koyun den dır. Kesin bilgı
YanıtlaSilİsminizi ve dayanağınızı belirtirseniz çok sevinirim.
SilAnnem, Nazik Yengenin denizli Çivril Yamanlar köyünden olduğunu söylüyor.
Silİlginize ve katkınıza çok teşekkürler
SilUşak Paşalar Köyü-Fatma Can
YanıtlaSil"Elma attım denize
Geliyor yüze yüze
Cavırın dölü değil mi
Atıverdim denize
Ev yaptım dam olacak
Çay yaptım dem olacak
Nazik Hanımın yavruları
Balıklara yem olacak
Çiy yumurta bişer mi
Bişip yere düşer mi
Ben Türkün sen cavırsın
Bize nikah düşer mi
Serkan Demirel (Fatma Can anneannemdir) başka dörtlükleri de vardı hatırladığım kadarıyla yazdım anneme sorup yazacağım diğerlerini :)
SilResimler ve araştırmalar Facebook TURKİYE AFYONLULAR DERNEGİ grubundan alınmış. keske izin alınarak istenseydi. Ama pek sorun değil zira bilgi paylaştıkca büyür.
YanıtlaSilNe yazık ki benim Facebook hesabım yok. Bu nedenle söz konusu derneğin sayfasına ulaşmam mümkün değil. Resimleri internet ortamında temin ettim.
YanıtlaSilBu türküleri doğrulayan bir kitap var adı gavurun karısı olmam onu okuyun her şeyi anlatıyor kitap olay nazilli de geçmiş
YanıtlaSilBahsettiğiniz kitabın baskısı yok galiba. Nadir kitapta da bulunmuyor. Belki tesadüfen rastlarım. Çok teşekkürler
SilKonya Ereğli varyantı var, teyzem söylerdi. Kubilay Dökmetaş beyin bu konuda çalışması var.
YanıtlaSilBen 1968 doğumluyum uyudunmu dedem dedemin evinde 3 yıl yatalak hayat yaşadıktan sonra vefat etmiş ben dedemi hatırlamıyorum ama bedem benimle oynarmiş amcamla
YanıtlaSilbirgun sohbetimiz esnasında buyuk dedemin nasil biri olduğunu sordumamcam da konuşmayı sever uzun uzun anlattı ben biraz kısa anlatacağım
Amcam ben 14 15 yaşlarında idim dedemin ziyarete gittiğim zaman beni bırakmak istemez uzun uzun sohbet ederdik sohbetten sonrada hadi oğlum bir türkü sensoylw bir turkude ben derdi ben aklıma hangi türkü gelirse onu söylerdim dedeme sıra gelince 1 türküsü vardi hep onu söyler ve sonrada ağlardı bir gün dedeme sordum dede bu türküden sonra her seferinde neden ağlıyorsun diye anlattı ben 8 sene askerlik yaptım yemende trablusgarpta Filistin cephelerinde savaş gördüm bu türkünün hikayesi benim canımı acıtır ogul dedi ve anlattı afyonu yunanlı işgal ettiği zaman Gülnazik kızın babası tandır a yiyecek inek koyduktan sonra tandır ı örer yunanlar zaten değerli güzel ne bulurlarsa talan ederler bakanları tandır yeni örülmüş anlarlar ve yıkarlar icinden gülnazik i ali gider orada bir adrese yaşanır babasını sungulerler ve bu komutan atinayq gittikten 13 yil sonra ölür gulnazik yalnız kalır ve turkiyeye dönmenin yolunu ararken bir turk gemisiyle karşılaşır derdini anlatır gemici filan gun gel ben seni götürürüm der ve ogun gelir gemiye biner gemi açıldıktan sonra gulnazik 2 olunun birini denize atar birmuddet sonra diğerini ve çevresindekiler sorar neden böyle yaptığını anlatır basindan geceni beni ailem kabul eder benden dolayı çocuklarımıza ama uçların dini dili dölü ayrı oldugu için benim memleketimin ahlakını ve yapısını bozar ve gemi biraz yol aldıktan sonra içi yanmaya başlayan Gülnazik baslar ağıt yakmaya
atinanın urgan ipektendir yorgani çocukları sorarsan balıkların kurbanı yumurtanın kulpu yok gözlerimde uykuyla sur gemici gemiyi hic kimseden korkum yok diye devam eder gulnazik baba ocağına gelir ama kahrından üzüntüsünden 1 ay gibi bir süre sonra vefat eder çok daha teferruat bu hikaye ama kısa kestim umarım doğru olan budur çok karıştırdım bilgi edinmek için polatlida manisada Edirne yaşandığı iddia edenlerden var ama Afyon bende ağır basıyor yaşananlar ve durumlarından dolayı hatta Afyon Emirdağ suvermez koyu bile çıktı karsima