18 Ocak 2013 Cuma

LEFKOŞA BÜYÜK HAN

Geçen hafta içerisinde özel işlerimin takibi için gittiğim Lefkoşa’da, zaman aralığı buldukça şehri gezmeyi ve önemli mekanları görmeye gayret ettim. Her ne kadar 2000 yılından beri gitmediğim şehir oldukça değişmiş ve trafik daha kalabalık hale gelmişse de, özellikle eski mekanların korunmasında önemli gelişmeler kaydedilmiş. Şehrin eski mahallelerinde sokak ve ev bazında yoğun koruma çalışmaları var. Özellikle Rum kesimi ile şehir içinde açılan kapılardan yabancı turistlerin kuzeye  geçebilmeleri sebebiyle turizm hareketlenmiş durumda.
 Lefkoşa’nın önemli tarihi ve turistik yapılarından birisi de Büyük Han. Edinebildiğim bilgiler çerçevesinde bu han hakkındaki bilgileri aktarıyorum.
Tarih ve mimari değerler bakımından Lefkoşa’daki Türk eserlerinin başında Büyük Han gelmektedir.

Lefkoşa’nın güney doğu tarafında yer alan bu han, Osmanlı Döneminin ilk Kıbrıs valisi olan Muzaffer Paşa tarafından 1572 yılında inşa ettirilmiştir. Hanı Muzaffer Paşa, her Kıbrıslıdan iki paralık bir vergi toplayarak yaptırmıştır.
Yapı, dörtgen bir plan üzerine, iki katlı inşa edilmiş olup, geniş bir avlunun çevresinde sıralanan odalar kemerli ve kubbeli bir sundurmaya açılmaktadır. Büyük Han’ın çeşitli yapılardan ve yerlerden alınmış taşlardan yapıldığı bellidir. Aynı şekilde avlunun ortasındaki mermer sütunlar üzerine yapılmış mescidi tutan sütunların da başka bir yapıdan alınmış olunması muhtemeldir. Altı köşeli, konik başlıklı taş bacalarla, bu kubbeli küçük mescit, hanın Türk tarzı mimarisini tamamlayan önemli unsurlardır. Hanın zemin katındaki odaları dükkan, depo ve ofis olarak kullanılmıştır. Üst kattaki sekizgen bacalı birer şömineleri olan odalar ise yatak odalarıdır. Anadolu’da sık rastlanan benzerleri gibi olmasına rağmen, bir farklılığı da mevcuttur. Bu tip han ve kervansaraylar genellikle tek bir ana kapıya sahip olmalarına rağmen, Büyük Han’ın bir girişi daha bulunmaktadır. Batı kısmında da bir girişi olan hanın ana girişi sağ tarafındaki Asmaaltı Sokağına açılmaktadır.

İngiliz Sömürge döneminin ilk zamanlarından 1895 yılına kadar Lefkoşa Merkez Hapishanesi olarak kullanılan yapıya, 1963 yılında fakir aileler yerleştirilmiştir. Güney tarafının yıkılıp güneydoğu köşesinin aslına uygun inşa edilmediği restorasyon çalışmaları 1963 olayları sebebiyle yarım kalmıştır.
Türkiye Cumhuriyetinin mali desteğiyle 1995 yılında yeniden başlayan restorasyon çalışmaları 2003 tarihinde tamamlanmış olup, yapı kuzeydeki sosyal ve kültürel yaşama katkı sağlayan en büyük yatırımlardan biri olarak topluma kazandırılmıştır. Turist enformasyon merkezi olarak da kullanılan han, ziyaretçilerin ilgisini çeken Kıbrıs’a özgü her türlü antika, elişi ve diğer sanat ürünlerini satan dükkanlara da ev sahipliği yapmaktadır. Ufak çaplı gösterilerin ve kültürel aktivitelerin de yapıldığı handa, otantik bir Türk kahvehanesi;  ve  yerel mutfağın seçkin ve taze örneklerini sunan bir restoran bulunmaktadır. (Burada özellikle Nor böreği, Otlu börek ve Hellim böreğini mutlaka tatmanızı öneririm.) Salı ve Cuma geceleri canlı müzik eşliğinde şarap servisi yapan şarap barı da bu hana özel bir atmosfer kazandırmaktadır. Büyük han, Lefkoşa’ya yeniden hayat kazandırmak için şimdiye kadar yapılan ilk  projelerden olup başarılı ve eşsiz bir projedir. 







2 yorum:

  1. Harikaymış.. Kıbrıs'a gitmiştik eşimle ama burayı gezmedik üzüldüm şimdi :( .. Ama çok gzüel olmuş..

    YanıtlaSil