31 Ocak 2011 Pazartesi

SOUESSE VE KEYROUNE

Tunus gezimizin 2. günündeki izlenimlerimiz devam ediyor. Monastır kentini arkada bıraktıktan sonra sahil şeridinde biraz kuzeye doğru yöneliyoruz. Ülkenin doğu sahilleri boydan boya turizme ayrılmış bölgeler. Tamamen lüks oteller, alıveriş merkezleri ve pansiyonlarla çevrili. Daha önce değindiğim gibi, Antalya Kemer sahilleri ile benzerlik gösteriyor.
 Souesse (Sus) kenti, hemen yakına yaptırılan "Habib Burgiba" havaalanı nedeniyle oldukça tercih edilen bir tatil şehri, Monastırla yakınlığı ve hemen biraz daha kuzeydeki büyük yat limanı ile büyük bir bütünlük oluşturmuş. Türkiye'den de iki seçenekle gelme olanağı var. 1.si bizim gibi Hammamet'te konaklamak, Diğer seçenekte Souesse'de konaklamak. Tercihinize bağlı.
 Şehir, arife günü olması nedeniyle oldukça hareketliydi. Sahil şeridinde zaman kaybetmemek için bu kente ayırdığımız bir saati merkezde değerlendirdik. Şehrin meydanında küçük bir medinası var. Ancak çok kalabalık olması nedeniyle girmedik. Meydanda çok büyük (4 katlı idi) bir turistik hediyelik eşya mağazası var. Yarım saat kadar dolaştıktan sonra meydanı geçerek, yaklaşık 1 saat kadar uzaklıkta bulunan Keyroune şehrine hareket etmek zorunda kaldık. Ama Tunus'a gidecekler için önerim bu kente bir tam gün ayırmaları yerinde olacak.
 Güneşin batması yakın olduğu için şehirde ışık, fotoğraf çekimleri için sorun yarattı. Net görüntü alabilmemiz zorlaştı.

 Keyroune'a yolculuğumuzda bu kez kıyıdan ayrılarak ve güneye indiğimiz otoyolu, doğudan batıya keserek, ülkenin içine doğru giriyoruz. Çöl bölgesi olmamakla birlikte kıyıdan ayrılır ayrılmaz çevre çoraklaşıyor.

Ne yazık ki Keyroune'a ulaştığımızda hava kararmıştı. Resim konusunda büyük sıkıntı çektik. Keyroune'nın dünya çapında tanınmasına sebep olan, Ukba camiidir.
Emeviler döneminde "İfrıkıyye" valisi olan Ukbe bin Nafi, bu şehri kurarken kendi ismiyle anılan bu camiyi 670 yılında inşa ettirir. Bir anlamda islamiyetin batıyı fethi sebebiyle, en batıda inşa edilen bu cami, Mekke ve Kudüs'ten sonra en kutsal 3. mekan kabul ediliyormuş. Keyroune, 2009 yılında islam kültür başkenti seçilmiş.

 Ukba camiinin içine kısaca gezdikten sonra rehberimiz Kamel, peygamberin sahabelerinden "Sidi Sahbi" adına bir kabir mekanı bulunduğunu ve yakın olduğunu belirtince dönüşümüz öncesi burayı da kısaca gezdik.
 Sidi Sahbi'nin türbesi, şehrin meydanında bir ana giriş kapısından girilen avlu içerisinde bir mekan. Türbenin girişinde bir oda boydan boya çinilerle bezeli.
Kemal'in ifadesiyle türbe daha çok, erkek çocukların sünnet öncesi getirildiği bir ziyaretgah olarak kullanılıyormuş.
Çok az zaman ayırabildiğimiz bu kente de bu kısa ziyaretle veda ediyoruz. Şimdi 2. günümüzü de yoğun bir gezi programı ile değerlendirmiş olarak noktalıyoruz. Yaklaşık 1,5 saat kadar sürecek yolculuğumuzla otelimize ulaşacağız.
Ertesi gün bayramın 1. günü olduğu için pek çok yerin kapalı olacağını tahmin ediyoruz. Son gün gezi rotamızı, Tunus'un kuzey-doğu ucuna, "Cap Bon" tabir edilen bölgeye yapacağız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder