KİTABIN ADI : Halide Edib – Biyografisine sığmayan kadın
KİTABIN YAZARI : İpek Çalışlar
KİTABIN ÇEVİRMENİ : -
KİTABIN YAYINEVİ : Everest Yayınları
KİTABIN BASKI YILI : 2010
KİTABIN BASKI SAYISI : 1. Baskı
KİTABIN SAYFA SAYISI : 508 sayfa
KİTABIN DİZGİ/BASKI KALİTESİ : 10/10
KİTABIN YAZIM-DİL KALİTESİ : 10/10
KİTABIN EDEBİ/SANATSAL/TARİHSEL DEĞERİ : 5/10
YORUM: Biyografi yazmak genellikle zordur.
Ancak zor olan yazmak değil, olabildiğince anlatılan kişinin duygu ve düşüncelerini yansız yansıtmayı başarmaktır. Eğer biyografi yazarı, kendi dünya görüşünü satır aralarına yığar, anlattığı kişinin görüşleriyle paralellik kurar ya da değişik kaynakların fazla sağlıklı olmayan anlatımlarını, diğer kaynaklarla doğrulamaya çalışmadan mal bulmuş mağribi gibi bu tek yanlı düşünceye sarılırsa yazdığı eser biyografi sınırlarını aşar, bir propaganda malzemesine dönüşür.
Gazeteci İpek Çalışlar –yazar demediğime dikkat edin lütfen- bu biyografide Halide Edib’i kendi düşündüğü bir kategoriye sokmaya çalışıyor.
Elbette bu kitabı okuyunca Halide Edib Adıvar hakkında bilmediğiniz pek çok yeni bilgiyi öğreniyorsunuz. Ancak bazı, gerçekten bilinmeye muhtaç konular fazla araştırılmadan yüzeysel geçilerek, Halide Edib, yazarının kişisel görüşlerine ve dünya görüşüne kurban edilmiş.
Örneğin, mütareke sonrasının yurtsever kadını Halide, Kurtuluş Savaşı’nın “Halide Onbaşı”sı neden cumhuriyetin düşmanı olmuş? Devrimlere neden karşı çıkıyor? Mustafa Kemal’i neden rakip olarak görüyor? Bu konularda ne yazık ki tarafsız gözlemlere kitapta rastlayamıyorsunuz.
Bir 2. cumhuriyetçi olduğunu düşündüğüm ve Mustafa Kemal ve en büyük eseri Cumhuriyet’e karşı mahçup muhalif yazar, “Ermeni mukatelesini” Halide Edib’in ağzına “Büyük kırım”, “Soykırım” sözcüklerini yerleştirerek kendi fikirlerini bu eski muhalifin sırtına yığıyor.
Öyle ki, Halide Edib’in ülkeden ayrılarak kendini sürgün addetmesinden sonra kendisine baş çelişki gördüğü Mustafa Kemal’i yerden yere vurduğu, Cumhuriyet devrimlerini karaladığı ve zamanında İngilizce kaleme aldığı kitabı “Turkish Ordeal”ı, ülkeye döndükten sonra kendi oto sansüründen geçirerek büyük bölümlerini Türkçeye çevirmeden yayınlamasını da kendince eleştiriyor ve Halide Edib’i, düşüncelerinden ödün vermekle –adeta- suçluyor.
Bu kitapta Halide Edib bir romancı olmaktan ziyade yaşamı kaleme alınmış bir kişi olduğu için onun romancılığını değerlendirmiyorum. Ancak, daha İstiklal savaşı sırasında Mustafa Kemal’e kızıp küsen, büyük taarruza ilgi göstermeyen, Mustafa Kemal tarafından zorla cepheye götürülen Halide Edib, benim için Milli Mücadeleci değildir. Devrimleri benimsememiş, Mustafa Kemal’i adeta kendisine rakip görmüş, bu büyük dehanın yanında adeta sönen mum misali kendini yiyip bitirmiş bir rejim muhalifidir. Ancak hayat hikayesi öğreticidir, okunmalıdır. Zira bu hayatlar bilinmelidir ki Mustafa Kemal’in gerçek dehasının bir kere daha farkına varıp hayranlığımızın bir kez daha artması mümkün olsun.
İpek Çalışlar (d. İstanbul), Türk gazeteci yazar.
Üsküdar Amerikan Kız Lisesi ve Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunudur. Gazeteciliğe TRT'de başlamıştır. Nokta dergisinin haber müdürlüğünü yaptı. Söz gazetesiyle patronsuz Sokak dergisinin kurucularından biriydi. 1990-92 yılları arasında Hamburg'da eşcinsellik, kadın ve İslam konularını araştırdı. Türkiye'ye dönünce, Cumhuriyet gazetesinin haber müdürlüğünü üstlendi; ardından on yıl süreyle Cumhuriyet Dergi 'yi çıkarttı. Mustafa Kemal Atatürk'le 2,5 yıl evli kalan Latife Hanım'ın hayatını araştırıp yazdığı Latife Hanım 2006'da yayımlandı. 2010'da "Biyografisine Sığmayan Kadın" altbaşlığını taşıyan "Halide Edip" adlı kitabı yayımlandı. Gazeteci Oral Çalışlar ile evlidir.
Saygıdeğer arkadaşım,öncelikle Yeni yılınızı kutlar, sonrada paylaşıma teşekkür ederim...saygılarrrrr....
YanıtlaSilDeğerli Annemineli,
YanıtlaSilSaygı ve sevgi bizden efendim.
Yorumunuzu okudum.Evet ben de sizin gibi düşünüyorum.Ayrıca bence büyük tarihçi olan Turgut Özakman'da bir konuşmasında Halide Edip'in abartılı ve bazı konularda hayali şeyler söylediğini, sözlerini çok dikkate almadığını söylemişti.Bu anektodu ben kafamın bir kenarına kaydetmiştim.Evet haklısınız 2.Cumhuriyetçi ama kaleme alan yazarında ondan geri kalan yanı yok bence.
YanıtlaSil