3 Temmuz 2013 Çarşamba

ATATÜRK HAKKINDA 30 KÜÇÜK NOT

Kaynağını bulamadığım bir derlemeyi sunuyorum. Elbette bunların hepsi bu dev adamı tanıtmaya yetmez ama şu küçücük notlar dahi onun ne denli nitelikli bir insan olduğunu göstermiyor mu?
1.”ATA” LAFINI SEVMEZDİ 

“Atatürk” hitabını ilk kez dönemin Türk Dil Kurumu Başkanı bir konuşmasında kullanmış, Mustafa Kemal de çok beğenerek soyadı olarak almıştı. Kendisine “Ata” diye hitap edilmesinden hiç hoşlanmazdı.
2.EN SEVDİĞİ YEMEK 
Manastır Askeri Lisesi yıllarından kalan bir alışkanlıkla hayati boyunca en sevdiği yemek kuru fasulye ve pilav olarak kaldı. Tatlıya düşkün değildi ama canı istediğinde çok sevdiği gül reçelini tercih ederdi. 

3.EN BÜYÜK HAYALİ DÜNYA TURUNA ÇIKMAKTI
Ömrü yetseydi bir dünya turuna çıkıp Türk dili ve tarihi üzerindeki çalışmalarını genişletmek en büyük hayaliydi.

4.BAŞUCU KİTABI “ÇALIKUŞU” YDU.

Binlerce kitabi vardı. Ama bunların arasında bir tanesini hayati boyunca hatta cephede bile başucundan ayırmadı. Reşat Nuri Güntekin’in unlu Çalıkuşu” romanını hep yanında taşır, her gün rasgele bir yerinden açar, birkaç sayfa okurdu.

5.KABUL SALONUNDAKI AT YAVRUSU 

Atlardan sonra en sevdiği hayvan köpekti. “Fox” adini verdiği köpeği, Gazi`nin yatağının ayak ucunda uyurdu. Hayvanlara düşkünlüğü o dereceydi ki bir gün misafirlerinin de görebilmesi için yeni doğmuş bir tayla annesinin Çankaya Köşkü kabul salonuna getirilmesini bile emretmişti.
6.TAM BİR SALON ADAMI 

En sevdiği dans valsti. Müzik zevki çeşitlilik gösteriyordu. Klasik Batı müziği dışında Anadolu ezgilerini de severek dinlerdi.
7.GÖMLEKLERİNİN TÜMÜ BEYAZDI 

Gömleklerinin hepsi beyazdı. Bu gömlekler ilk yıllarda İsviçre`de özel olarak dikilirken sonra yerli mali kullanma kampanyasına öncülük edebilmek için Beyoğlu`nda bir terziye diktirilmeye başlanmıştı.
8.DOLABINDA LACİVERTE YER YOKTU 

Takım elbiselerinin tasarımlarını hep kendisi çizerdi. Lacivert takım giymeyi sevmezdi.

9.ÖLÇÜLERİ

Boyu 1.74 idi. Hayatının son dönemlerine kadar 76 olan kilosu hastalığının ilerlemeye başlamasıyla 46′ya kadar düşmüştü. 43 numara siyah rugan ayakkabı giyerdi.

10.RUMELİ ŞİVESİ
Özenli ve temiz bir Türkçe konuşurdu. Ancak bazı kelimeleri Rumeli şivesiyle telaffuz ederdi. 

11.HAZİN BIR HİKAYE
Hayatında bir dönem çok önemli yer tutan Mustafa Kemal`in evlenmesinden sonra hayatına trajik bir şekilde son veren Fikriye Hanim`in mezarının nerede olduğu bilinmiyor.
12.CUMHURBAŞKANLIĞINDAN SIKILIYORDU. 

Hayatının çoğunu geçirdiği savaş cephelerinden sonra Cumhurbaşkanı olarak geçirdiği yıllar ona bir tecrit yaşantısı gibi geliyor, çok sevdiği halkından ve sade bir vatandaş yaşamından uzaklaştığını düşünüyordu.

13.PAPA`NIN TEMSİLCİSİNE ELBİSE

Kıyafet Kanunu çerçevesinde tüm din adamlarının dini kıyafetleriyle sokağa çıkmaları yasaklanınca, Monsenyor Roncalli`ye kendi terzisi Kemal Milaslı eliyle bir koleksiyon hazırlattı.

14.KENDİSİ TIRAŞ OLMAZDI.
Sabah kahvaltılarıyla arası hiç hoş değildi.Yataktan kalkar kalkmaz odasındaki divanın üzerine bağdaş kurarak oturur, günün ilk kahvesini sigarasını içerdi.Bir özelliği de kendi kendine tıraş olmamasıydı.

15.DÜZEN TAKINTISI VARDI 

Evinde , çevresinde hatta konuk olduğu evlerde bile eğri duran eşyaları düzeltmeden rahat edemezdi.
16.HOŞGÖRÜLÜ LİDER 

Köylünün birinin gazete kağıdına sardığı tütünü içmeye çalışırken eli yanmış,”Alın bunu kendi içsin” diyerek Atatürk`e küfretmişti. Mahkemeye çıkarılacaktı. Atatürk olayı dinledikten sonra “Onu mahkemeye vereceğinize doğru dürüst sigara içmesini temin edin” dedi.

17.SİGARA PAZARLIĞI

Hastalığının başlangıcında kendisini muayene eden Dr.Fissinger günde kaç paket sigara içtiğini sormuş, Atatürk “sekiz” demişti. Doktor bunu günde bir pakete indirmesi gerektiğini söyleyince gülümseyerek cevap
vermişti:”Ben zaten bir paket içiyorum. Bundan sonra bunu sizin izninizle yapacağım”.

18.”BU NASIL HALKÇILIK?”
Bir sabah milletvekilleri ile trene binmişti. Kondüktörün milletvekillerinden bilet parası almamasına şaşırmış nedenini sormuştu.Trenin milletvekillerine bedava olduğunu öğrenince epey sinirlenmiş, “Ne de güzel halkçılık ama” demişti. 
19.”LAİKLİK ADAM OLMAKTIR!

” İlk mecliste bir oturum sırasında üyelerden biri laikliğin ne manaya geldiğini anlamadığını söyleyince Gazi çok sinirlenmiş ve elini kürsüye vurarak bir din bilgini olan üyeye cevap vermişti: “Adam olmak demektir hocam, adam olmak!” 
20.KURBANLARI BAĞIŞLARDI Gittiği yurt gezilerinde kendisi için kurban edilen hayvanlara bakamaz böyle durumlarda sırtını döner ya da kesilmelerini engellerdi.

21.YABANCI DİLE MERAKI
Askeri lisede öğrenmeye başladığı Fransızca’yı sonraki yıllarda geliştirdi. Zengin bir kelime bilgisi vardı. Konuşurken araya Fransızca sözcükler de eklerdi.

22.FASULYESİNE POKER
Kumardan hoşlanmaz ama arkadaşlarıyla fasulyesine poker oynardı.Oyun sonunda kazandıklarını iade ederdi.
23.KAN GÖRMEYE DAYANAMAZDI 

Cephelerde düşmanla göğüs göğüse savaşmış biri olarak en ilginç özelliği savaş meydanları dışında kan görünce fenalaşmasıydı.
24.KULAKLARI DUYAN TEK KİŞİ. 
Fransız tarihçisi Herriot Ankara`ya geldiğinde Gazi`nin kulaklarının duyuyor olmasına şaşırmış anılarında bunu espirili bir dille anlatmıştı: “T.C`de bir tane kulakları duyan kişi var onu da Cumhurbaşkanı yapmışlar”.
25.BİR RİCASI BAŞ AÇTIRDI 

Bir gün halk arasında dolaşırken çarşaflı bir kadına rastlamış, “Hafız Hanım benim hatırım için başındaki örtüyü açar mısın?” diye sormuştu.
Kadın baş örtüsünü açarak , Atatürk`un önünde eğildi ve ellerini öptü.
26.BİLARDO VE YÜZME 

Sportmen kişiliği vardı. Her gün at biner , yüzmeye gider ve bilardo oynardı.
27.EN BAŞARILI DERS. 

Eğitim hayati boyunca en başarılı dersi matematikti. Pozitif bilimlere ilgisi hayatı boyunca sürdü.

28.YAĞCILARA GEÇİT YOK

Yağcılığa çok kızardı Bir aksam sofrasında kendisine gereksiz şekilde iltifat eden Abdulhak Hamit`e müdahale etti.
29.SON YILBAŞI GECESİ
1937`yi 1938`e bağlayan son yılbaşı gecesini Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras ile baş başa geçirmişti. O gece dolabındaki bazı elbiseleri bakana hediye etmişti. 
30.KÖŞKTEKİ GÜVERCİNLİK 
Kuşları çok severdi.Çankaya Köşkü`nde özel bir bakıcının ilgilendiği güvercinliği vardı.

Alıntıdır.

7 yorum:

  1. Merhabalar,

    Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ulu önder Atatürk hakkında ne yazarsak yazalım, ne paylaşırsak paylaşalım, onu tam manasıyla ne tarif edebiliriz, ne de tanıtabiliriz. Tek kelimeyle muhteşem bir insan.

    Yüce önder Atatürk'ü Saygıyla, minnetle, şükranla ve rahmetle anıyor; onun hatırasına ve kişiliğine dolaylı yollardan olsa saygısızlık edenleri esefle kınıyorum.

    Selam ve dualarımla birlikte her şey gönlünüzce olsun efendim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok haklısınız Recep bey,
      Minnet, Şükran ve Rahmet dışında onun hakkında düşünenlerin omuzlarının üzerinde bir şey taşıdıklarından şüphe ederim.
      Önümüzdeki hafta yüce Atatürk hakkında insanı titretecek denli önemli bir yazıyı aktaracağım. Bakalım softa yobazlar buna ne cevap verecekler.
      Sevgi ve dostlukla.

      Sil
  2. Gözlerim doldu okurken keşke dedim tanışabilme şansım olsaydı..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Şeniz,
      Onu ne kadar ansak ta dediğiniz gibi hiç tanıyamayacak olmak gibi bir şanssızlığımız var.
      Sevgiyla kalın.

      Sil
  3. Atatürk Yüce Türk Milleti hakkında çok büyük idealleri olan çok büyük bir insandı.

    YanıtlaSil
  4. Bence ve okuyup öğrendiğim kadarı ile Kemal paşa bir istibdatcı bir okadarda da nefisperst biri imiş.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Adını bile yazamadığına göre okuduklarından bir şey anlamaman son derece normal.

      Sil