8 Nisan 2010 Perşembe

SIDIKA AVAR

Yıllar önce İzmir Kadınlar Hapishanesi' ndeki mahkum kadınlara akşam dersleri verilmesi kararlaştırılmıştı .
Bir gün milli eğitim müdürü'nün odasına zayıf, ufak-tefek bir genç kız girdi. "Ben bu dersleri memnuniyetle kabul ederim, efendim," dedi.Müdür şaşırmıştı. Karşısındaki genç kız, okuldan yeni çıkmış, üstelik, son derece de hassas bir insana benziyordu.Müdür bir kez daha hapishanedeki tipleri gözünün önüne getirdi. Olacak şey değildi! Lakin düşüncesini belli etmedi.
"Peki, hoca hanım," dedi. "Bu işle meşgul olacağım."
İki hafta geçmeden, genç kız, soğuk ışıklar altında hapishane koğuşundaki akşam derslerine başlamıştı. İşi bittikten sonra, ince pardesüsünün yakasını kaldırıyor, süngülü nöbetçilerin, zincirli kapıların arasından geçerek sokağa çıkıyor ve hızlı adımlarla evine koşuyordu.
Hapishane müdürü de, milli eğitim müdürü gibi, hayretler içinde idi.O kavgacı, o geçimsiz mahluklar, genç öğretmeni hem sevmeye, hem saymaya başlamışlardı. Kadınlar hapishanesin de ilk defa böyle bir hava esiyordu.
Fakat işinde inanılmaz bir başarı gösteren kızın, bir süre sonra acayip bir suçla adliyeye götürüldüğünü görüyoruz.Hakkındaki isnat: Misyonerlik.Gittikçe kabaran dosyalar, hep misyoner öğretmenden bahsediyordu.
Neler de neler yapmamıştı ki:

Kadınlar hapishanesi derken Kinder Garten Teşkilatında çalışmalar, çocuklara iyi insan olmak etrafında bir takım telkinler. Bütün bunlar misyonerlik denilen şeyden başka ne idi?
İş o kadar dallanıp budaklandı ki, Atatürk meseleyi merak etmişti.
"Bana misyoner öğretmenin dosyasını getiriniz," dedi.
Bütün bir gece o dosyayı inceledikten sonra, ertesi günü öğretmen [Sıdıka] Avar'ı yanına çağırttı.Genç öğretmen Atatürk'ün karşısına çıktığı vakit bir yaprak gibi titriyordu.Atatürk, bu ufak-tefek kıza hayretle baktı.
"Misyoner öğretmen sensin, öyle mi?" diye sordu.Avar şaşırmıştı. Yavaşça,
"Efendim, ben öğretmen Avar," diye fısıldadı.Atatürk, o zaman genç öğretmene doğru parmağını uzatarak yüksek sesle şunları söyledi:
"Hayır, sen misyoner Avar'sın. Bana, senin gibi misyonerler lazım."
Ondan sonra da Atatürk fikirlerini açıkladı:
"Bir toplum, daha ziyade aile yoluyla, bilhassa kadın yoluyla kazanılabilirdi. "
Genç öğretmen doğuya gidecekti. Oradaki genç kızlar, hatta bunların arasında hiç Türkçe bilmeyenleri bile toplayacaktı. Onları, bu toplumun potasında yetiştirecekti. Sonra bu çocuklan birer ışık huzmesi altında köylere gönderecekti. Sözlerinin sonunda: "Git, memleketin içine gir, dağ köylerine, uzan, orada bizden ışık bekleyen yarının annelerini göreceksin , dedi.
Genç öğretmen, içi içine sığmaz bir halde Atatürk'ün yanından çıktı.İşte yıllar ve yıllardır Avar, doğu illerinden birinde Kız Enstitüsü Müdürlüğü'nde bu inanılmaz işle meşguldür.

Şimdi Elazığ, Tunceli, Bingöl çevrelerindeki halk, bu ufacık-tefecik kadından bir azize gibi bahseder. Onun hakkında iki yüze yakın mani, masal, ve çocukların dilinde sayısız avar şarkıları vardır. O, yol vermez, geçit tanımaz dağlara at sırtında tırmanır, dağ köylerinden, çoğu esmer köy kızlarını toplar, onları kendi ceketine sarıp okuluna götürür.
Avar, doğu'da gerçekten inanılmaz bir isimdir. Dağ tepesindeki köylere bu masal kadını, öğrenci toplamak için gittiği zaman köylüler,
"Kızımı da götür, Avar," diye atın üzengisine yapışıyorlar.
Şehre, Avar'ın okuluna gelen kızı, bir kere de üç-dört yıl sonra görünüz. Ben, bir insan yaratma mucizesini orada gözlerimle gördüm.
Hikmet Feridun Es
Hayat Dergisi 1957

(Sıdıka Avar gazeteci Banu Avar'ın annesidir.)



Sıdıka Avar, 1901 yılında İstanbul, Cihangir'de dünyaya geldi.
12 yaşındayken babasını, daha sonra annesini kaybetti. Iki kız kardeşi ile birlikte teyzelerinin yanında kalmaya başladı. Aynı yıllarda Çapa Kız Öğretmen Okulu'na girdi.
1922'de Çapa'dan mezun olan Avar, Beşiktaş'ta Çerkez Mektebi 'nde öğretmenliğe başladı. Aynı yıl evlendi ve 1924'te tek çocuğu olan kızı dünyaya geldi. Eşiyle birlikte İzmir'e taşınan Avar, bir süre Musevi Mektebi'nde çalıştı.
1925'te İzmir Amerikan Kız Koleji'nde Türkçe öğretmeni olarak görev aldı. Bir yandan da beden eğitimi öğretmeni olan eşi Mehmet Bahattin Avar'la, yürüyüş, dağcılık ve diğer sportif çalışmalarda gençlere kılavuzluk yaptı. İzmir Kadınlar Hapishanesi'nde kadınlara okuma yazma öğretimini üstlendi.
Gazi Eğitim Enstitüsü Edebiyat Bölümü'ne girdi. Buradan mezun olunca kısa bir süre Bolu Kız Enstitüsü'nde görev yaptıktan sonra 1939 da Elazığ Kız Enstitüsü'ne öğretmen olarak atandı. Kısa bir süre sonra müdür yardımcılığı görevine getirildi.
1942'de, yeni kurulan Tokat Kız Enstitüsü Müdürlüğü'ne getirildi.
16 Haziran 1943'te Elazığ Kız Enstitüsü'ne müdür olarak döndü. Gerek Enstitü'de uyguladığı eğitim yöntemleri, yönetim anlayışı ve çalışmaları, gerek okulun öğrenci aldığı Elazığ, Tunceli ve Bingöl'ün ilçe, bucak ve köylerinden öğrenci toplamak; tatillerde onları evlerine dağıtmak için hayvan sırtında, kamyonlarla, yaya olarak yaptığı geziler geniş bir ilgi topladı ve birçok yerli, yabancı ziyaretlere, röportajlara konu oldu.
Avar, Eylül 1950'de davetli olarak ABD'ye gitti ve incelemelerde bulundu.
1954 yılı sonunda Ankara'ya çağrılarak Kız Teknik Öğretim Genel Müdürlüğü'nde şube müdürlüğüne getirildi.
1959'da kendi isteği üzerine İstanbul Sultan Selim Kız Enstitüsü'ne edebiyat öğretmeni olarak nakledildi.
27 Mayıs 1960 devriminden sonra Kız Teknik Öğretim Genel Müdürlüğü'ne getirildi, 2 yıl kadar bu görevde kaldı. Isteği üzerine, buradan, İstanbul Nişantaşı Kız Enstitüsü edebiyat öğretmenliği'ne nakledildi. Emekli olduğu 1 Ocak 1967 tarihine kadar bu görevde kaldı.
12 yıllık bir emeklilik hayatından sonra 16 Haziran 1979'da vefat etti.
Öğretmenlik yıllarının anılarını "Dağ Çiçeklerim " adlı kitapta toplamıştır.

Sıdıka Avar’ların sayısını artırmak bir yana neslini yok ettiğimiz için şimdi bu halde değilmiyiz?

28 yorum:

  1. Tüylerim diken diken okudum bu yazınızı. Avar'ın öyküsünü bildiğim halde, saygıyla her zaman anısı önünde eğildiğim halde, bir kez daha okumak aynı heyecanı duymamı engellemedi sevgili dost...

    Çok iyi yapmışsınız, gençlerin bu yazıyı mutlaka okuması gerekiyor. Sevgilerimle...

    YanıtlaSil
  2. KOPYA başlıklı yazımın sonuna ekledim yazınızı. Saygılarımla...

    YanıtlaSil
  3. Sevgili Aysema,
    Bildiğiniz gibi blogumun en önemli hedeflerinden biri Türk insanlarının, Kemalist devrimcilerinin, öğretmenlerinin öncülerinin unutulmamasını, bildiklerimizin genç insanlara iletilmesini sağlamak. bu amaçla bilgi dünyasında bulduğum tüm kırıntıları araştırıp metinler halinde biraraya getirmek. Ne büyük mutluluk böyle insanların torunları olmak. Sevgiyle kalın...

    YanıtlaSil
  4. Sevgili Mehmetbilgehan Merki,

    Çok beğendiğim ilkeli bir gazeteci yazar olan Banu Avar'ın annesi hk.da yazmış olduğunuz bu yazı çok önemli bir paylaşım! Gerçek vatansever, aydın ve idealist bir Türk Kadını!Örnek insan, değerli bir Öğretmen...

    Çok teşekkürler bu güzel paylaşım için...
    Sağlık ve esenlikler dilerim...

    YanıtlaSil
  5. Yazınızı görünce çok heyecanlandım dostum.Sıdıka Avar hayran olduğum bir öğretmen.O'nu "Dağ Çiceklerim" anı kitabından tanıyorum.Bir kızı olduğunu biliyordum ama Banu Avar olduğundan emin değidim.Çok teşekkürler O harika öğretmeni konu ettiğiniz için.Selam ve sevgiler.

    YanıtlaSil
  6. Heyecanla okudum yazınızı.Çok etkilendim..Dağ çiçeklerim adlı kitabını mutlaka okuyacağım.Teşekkürler..Sevgiler.

    YanıtlaSil
  7. Sevgili Esmir,
    Böyle güzel insanlarımızın herkes tarafından bilinmesi gerekiyor. Unutulmayı hak etmiyorlar.

    Sevgili gökçe7,
    Daha önce tanımış olmanız ne kadar güzel. Ortak değerlerimizin yaşatılması gerekir. Banu Avar'ın böyle bir anneye sahip olması ne kadar gurur verici. Kanımca ailesinin bayrağını hakkıyla taşıyor.

    Sevgili Ebruli,
    Ne yazı ki bu kitabı ben de okumadım. Bulmaya çalışacağım. Değerlerimizin kıymetini ne yazık ki bilmiyoruz. bu kadar çabuk unutulmayı haketmiyorlar.

    YanıtlaSil
  8. Mehmet Bey "Dağ Çiceklerim" Öğretmen dünyası yayınlarında en son 2004 de yayınlandı.Başka yerde sanırım yok.Selamlar.

    YanıtlaSil
  9. elazığ kız enstitüsü 1963 mezunuyum.sıdıka avar gibi 100 eğitimci yetişebilseydi türkiye çok medeni bir ülke olabilirdi bugünkü trajikomik yönetim dumda olmazdık.ruhu şadolsun. özgül sönmez

    YanıtlaSil
  10. özgül sönmez24 Aralık 2010 17:16

    dağ çiçeklerim kitabını çok aradım tesadüfen bir öğretmende buldum çoğaltarak yakınlarımada verdim.sıdıka avarın öğrencisi olan akrabalarımdan duyduklarımı kitapta okuyunca çok duygulandım. tüm emek verenlere teşekürler.

    YanıtlaSil
  11. Sayin Merki, sagolunuz. SIDIKA AVAR hakkinda okumakla mutlu oldum. Kazim Taymaz'i hatirladim. Ben Dagistan'da bulundum, Avar dostlarim var. Avarlar cok eski bir Kuzey Dogu Kafkas kavimi ve kendilerine ozgun ana dilleri var. Orda iken bizden Turkiye'deki Avarlar'in ve diger Cerkeslerin neden asil soyadlarini kullanamadiklarini ve ana dilleriyle okullar acamadiklarini sordular.SIDIKA AVAR, kimligine-dinine aldirmadan INSANLIGA HIZMET VERMIS bir insanmis.VE BIR CERKES OLARAK YUCE ATATURK'UN OZENIYLE ACILAN ve ASLININ KURT OLDUGUNU SAKLAYIP CERKESLIGINI SURDURMEK ISTEYENLERE ISKENCE EDEN ISMET INONU TARAFINDAN KAPATTIRILARAK CHP IL GENCLIK TESKILATI actirilmistir KI, ITIRAZ EDILEMESIN. 6 yil acik kalabilen mektepte.CERKES MEKTEBI'NDE DE CALISMIS. Keske AVAR OKULLARININ acildigini da gormus olsaydi guzel Turkiye'mizde...Tarihi ap-acik gosterdii gibi Turkiye'yi Turkiye yapanlarin hemen hepsi aslen turk olmayan azinliklardandir. Hepimiz yasadigimiz yere bagliyiz. Fakat bu, Allah'in verdigi gercek kimligimizi inkar etmemizi gerektirmez.MIMAR SINAN BIR ERMENI IDI, AMA, BU TOPRAKLARIN COCUGU IDI VE YERYUZUNDE ESI OLMAYAN ESERLER VERDI ASIL KIMLIGINDEN CEKINMEDEN. ONUN ERMENI OLDUGUNU YAZMALI-ANLATMALIYIZ KI, TURKIYE'DEKI ERMENILERIMIZ GURUR DUYSUN, YARATICI OLMAKTAN VE HIZMET ETMEKTEN KORKMASINLAR.
    Hepimiz tek bir dunyanin insanlariyiz. Nerede yasamakta isek orayi korumak, oraya hizmet vermek en dogal gorevimiz. Bunu kimliklerimizi koruyarak yapmak, eski degerlerimizi korumakla renkli ve baska hizmetler verebilmeye devam etmek olarak yapmak en oncel insanlik hakkimizdir.TANRI TURKIYE'YI VE DUNYAYI KORUSUN..

    YanıtlaSil
  12. Evet, DAG CICEKLERI kitabini nasil buluruz A.R.E.SIDIKA AVAR'in?
    Saygilar.

    YanıtlaSil
  13. Sevgili Adyge,
    Nazik yorumlarınız için çok teşekkürler. Kitap için "Nadirkitap.com"a bakmanızı önerebilirim. Sevgiler saygılar.

    YanıtlaSil
  14. sidika avar in dag cicekleri kitabi tamamen turkculuk ve anti kurt ve asimilasyon urunudur . acin gozunuzu kendisi amerikaya gidip amerikalilarin kizilderelilere uyguladigi yontemi aynen doguda uygulamistir;ataturk un ulu kizi sabiha gokcende bombalamistir dersimi acin gozunuzu eyy snoplar

    YanıtlaSil
  15. Sayın ulasilmaz,
    Mesajınıza cevap vermemeyi ve içeriğini kaldırmayı düşünüyordum. Ancak mikromilliyetçi gözlüklerini çıkarabilmen için faydası olacağını zannettiğimden bu küçük notu yazıyorum. (Sitene girilemediğinden buraya yazmak zorunda kaldım, bir korsan olduğun buradan da belli)
    Bilgisiz fikir sahibi olmamayı öğrenmelisin. Bu ülkede böyle senin gibi konuşabilecek insanlar olabildiği için bu insanlara ölene kadar secde etmelisin.

    YanıtlaSil
  16. sayin mehmet bilgehan....

    ben dunya insaniyim, asimilasyona, zorbaliga ve ozellikle milliyetcilige yapi olarak hazmedemiyorum.senin bana dedigin micro milliyetci sifati ile secde olayini anladiysam arap olayim.... kendini gelistir guzel kardesim hadi allahin selameti ustune olsun

    YanıtlaSil
  17. M. B. Merki reis, oncelikle, acik yureklilikle ultra milliyetcilik yapmaktan cekinmemeni oldukca samimi buluyorum. Sen de takdir edersin ki, ultra milliyetciligin pratikteki karsiligi fasizmdir. Beni mazur gor, ama fasizmi biraz kucalayacagim: Nedir fasizm? Sozlukteki tanimina girmeyecegim, sadece bize yansiyan goruntusunden hareket edecegim. 1° Fasizm kendine benzemeyeni yok eder cunku karsidakini anlayamaz ya da anlamak istemez, anlamadigi icin de korkar ve nefret eder.
    2° Geriye kalan kilic artiklarini da, onlara katlettigi atalarinin akibetini hatirlatarak, sindirmeye calisir...
    Tam da bu nokta Sidika Avar'i daha iyi anlayabiliriz: Sidika Avar tam bir misyonerdir. Amaclarinin onundeki hicbir gucluk onu yildiramamistir. Dersim'de, Bingol'de, Malatya'da v.s. Turkce bilmeyen Kurt kizlarini, Ataturk'un kafasindaki Bati-Tipi-Uygar-Turk-Kadini olarak yetistirmeyi basarmistir. Sidika Avar'in amaclarini hic tartismayacagim, cunku kendi icinde tutarli davranmistir, fakat sana bir soru sormak hakkim, cunku sen de oldukca iddiali gorunuyorsun. Sorum su: "Sidika Avar o eski zamanlara ozgu guc kosullarda amaclari dogrultusunda inandigi gibi yasadi. Pekiyi, sen simdi bir Sidika Avar oabilir misin? Onun gibi Dersim'e, Diyarbakir'a v.s. gidip oradaki cocuklari gercek bir Turk evladi gibi yetistirebilir misin?" Soruma samimiyetle cevap vereceginden eminim, cunku senin acikyurekli olduguna inaniyorum. Saglicakla kal.

    YanıtlaSil
  18. Ulaşılamaz ve adsıza cevaptır;
    Öncelikle isimlerinizi dahi yazmaktan çekinen zihniyetinize saygı duymadığımı ifade edeyim.
    Yaşlarınız ne kadardır bilemem ama bana 1970'lerdeki şabloncu maksistleri anımsatıyorsunuz. Okudukları tek kitabı kutsal belleyip önüne gelene tekrarlarlardı.
    Kemali ve Kemalizmi anlamadığınızı ve anlamak istemediğinizi açıkça sergilemişsiniz. Her ortamda sergilenen ucuz klişelerle yazıyorsunuz.
    Kürt kimliği dediğiniz sürece İsmail Beşikçi'nin "Kürtlerin boktan da olsa bir devleti olsun" mantıktan yoksun paradoksunda kaybolmuşsunuz. Bu, isimlerinizle yazmadığınız sürece son cevabımdır.

    YanıtlaSil
  19. SEVGILI KEMALIST

    oncelikle; ulasilmaz bir isimdir , ama istersen birtan da diyebilirsin .yokuslarda dogdugumdan alinma ismime.ikincisi; kemalizm askeri vesayetin,demokrasinin uzerinde bir kilic gibi sallanmasi icin derin devletin tabulastirdigi bir uydurmadir.¨< EGEMENLIK KAYITSIZ SARTSIZ MILLETINDIR> diyen bir lider adina kurulmus ve millete tepeden bakan bir zihniyeti nasil inandirici bulabilirim ki?

    Senin ismin oldugu icin bir daha cevap vermeyecegim arti Ismail Besikci nin ismini bir daha agzina alma kor olursun

    YanıtlaSil
  20. Okay, sen haklisin elestirilerinde M. B. Merki yoldas,fakat lutfen gel Dersim'e (veya Diyarbair'da olabilir) bizi aydinlat tipki Sidika Avar hanfendi gibi. Dilerim bunu da sabloncu Marxist bir anlayis olarak gormezsin. Ayrica ben Ulasilmaz arkadasinin goruslerine de katilmiyorum. Onun gorusleri seninkine yakin.Bir tarih ver, seni Dersim'de evimde misafir edecegim. Bunu butun samimiyetimle soyluyorum. Lutfen kirilma, beni kiriyorsun. Cok uzuluyorum insanlari kirdigim zaman. Sen de dahil.

    YanıtlaSil
  21. sıdıka avar, türkan saylan, atatürk, evet hepsi çalışkan, azimli insanlar ama bu faşist olmadıklarını göstermez.en acıklısı da ciddi anlamda saygı gördükleri, Allah korusun toplu bir kürt katliamı yapılsa, sizin zihniyetinizdeki bütün insanlar destek için sıraya girer.

    YanıtlaSil
  22. Hepinizi okuduklarınızı biraz sorgulamaya davet ediyorum.Ne yazık ki ülkemizde tarihe dayalı kuyruklu yalanlar söyleniyor.Gazeteci yazar Sn.Banu Avar'ın konuya ilişkin yanıtı:


    İnternet Yalanlarına Yanıt!

    İlk ve son olarak hakkımda internette dönen safsatayı yanıtlıyorum!
    Annemin adı Gülten Avar'dır. Sıdıka Avar'ın kızı değilim. Sıdıka hanım babamın ilk eşi ve Cumhuriyet'e kanat geren öğretmenlerden biridir. Hikm
    et Feridun Es'in 1957 tarihli yazısı hayli 'kurgu' içeren bir yazıdır. İçinde gerçekle ilgisi olmayan bilgiler vardır. Ne Sıdıka hanım ne de Mustafa Kemâl ATATÜRK 'misyoner' lafını kullanmamıştır.. Sıdıka hanım doğu görevine Atatürk tarafından yollanmamıştır..

    Hiçbir zaman herhangi bir belediye başkanının veya herhangi birinin 'basın danışmanı' olmadım!

    Bu gibi yalan haberlere itibar etmeyiniz ve yayanların niyetini sorgulayınız.

    Banu AVAR, 27 Eylül 2012


    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sayın Banu hanım,
      Nazik yanıtınız için teşekkürler.
      Annenizle ilgili düzeltme daha sonra "Düzeltme" adı altında yayınlanmıştır.
      "Misyoner" kelimesinin geçtiği yazı ise aldığımız kadarı ile gazeteci Hikmet Feridun Es'in röportajında geçen bir ifadedir. Yazıya müdahale etmemiz mümkün olmadığından dokunamadık. Ancak burada yer alan yorumunuz yazıya ilgi gösterenler tarafından okunacaktır. Sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz.

      Sil
  23. ATATÜRK KADINI BU İŞTE LÜTFEN OKUYUN!

    YanıtlaSil
  24. Ayşe Hanım' ın kızının adı Bahu Görk dür.
    Bilginize..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ayşe'den kastınız Sıdıka Avar ise doğrudur. Bu yazıda yanlış olarak yazdığım Banu Avar'ın Sıdıka Avar'ın kızı olduğu yolundaki ifademi sonraki bir yazımda düzelttim.
      (Yorumların bütünlüğünü bozmamak için yazıyı değiştirmiyorum)
      Saygılarımla.

      Sil
  25. Burda ki ölüm tarihi dogrumu.

    YanıtlaSil