Harabati Baba Tekkesi’ne giderken yol üzerinde gördüğümüz Alaca Cami (Makedonca: Шарена Џамија; Arnavutça: Xhamia e Pashës)Kalkandelen’i boydan boya bölen ana cadde üzerinde yer alıyor. Caminin yapım tarihi olarak 1438 tarihi veriliyor.
Kalkandelen şehrini, ana caddeye göre dik açıyla kesen Pena Nehri cami bahçesinin hemen yanında akıyor. 1833 yılında Recep Paşa'nın oğlu Abdurrahman Paşa tarafından önemli bir bakımdan geçirilmiş.
Camiye adına veren alacalık, duvarlarındaki renklilikten kaynaklanıyor. Caminin mimarı İshak Bey’dir. Ancak bu camiyi diğer camilerden ayıran çok önemli bir özelliği var. Dönem camilerinin çoğu bir sultan, bey, paşa veya bir makam sahibi kişinin mali desteği ile yapılırken, Alaca Cami Kalkandelenli iki kız kardeşin mali desteği ile yapılmış. Avluda caminin yapımını sağlayan iki kız kardeş Hurşide ve Mensure hanımların türbeleri bulunmaktadır.
1991 yılında Kalkandelen İslam Cemiyeti, caminin etrafına Osmanlı tarzında duvar yaptırmış. Cami son önemli bakımını 2010 yılında geçirmiş.
Alaca Cami’de genel seramik süslemelerin aksine çiçek desenleri görülüyor. Camideki boya düzenini kurmak için 30.000’den fazla yumurta kullanıldığı söyleniyor.
Alaca camisinin yanından geçen Pena nehrinin diğer yakasında ise aynı dönemlerde yapılan hamam yer almakta. Tarihine ilişkin detaylı bilgi bulunmamakla birlikte cami ile yaklaşık aynı dönemlerde yapıldığı kabul edilen caminin dış görünüşü korunmakla birlikte içi sergi salonu olarak kullanılmakta.
Kalkendelen’deki gezimizi sonlandırdıktan sonra hareketten hemen önce hamamın hemen çapraz karşısında bulunan bir börekçide güzel bir Boşnak böreği ziyafetinden sonra Ohrid’e yola koyulduk.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder