29 Kasım 2012 Perşembe

TİPİK BİR TÜRK YÖNETİCİSİ NASILDIR?

(Bilmiyorum, ne dersiniz?)
“Ben, ben, yine ben” kavramı ön plandadır.


“Bilmiyorum, yeterli bilgi sahibi değilim”, demeye utanırlar.

Babacandırlar, çalışanlara kol kanat germeyi severler.

Babacandırlar, çalışanları aileden kabul ettiklerinden onların özel hayatı ile de yakından ilgilidirler, her konuda kendilerine danışılmasını beklerler.

Çalışanlarından mesai dışında da hürmet görmek isterler.

Dokunmayı severler, özellikle sevdikleri astlarıyla konuşurken, ellerini onların omzuna koymayı severler.

Geleneklere bağlıdırlar, değişime normalden çok direnç gösterirler.

Sahip oldukları makamı ailecek kullanırlar, ailedeki herkes kendilerini patron zanneder.

Hissîdirler, akrabalarını bilgi, yetenek ve becerilerini rasyonel etmeden onları hak etmedikleri makamlara getirirler.
Emir verdiklerinde emri yorumlayan ve sorgulayan astları sevmezler.


İltifatları ve pohpohlanmayı severler.

Sâbit fikirlidirler: baştan iyi gördüklerini hep iyi görürler, kötü gördüklerini kötü görürler.

Sağlıklarına dikkat etmezler ve dikkat etmeyi, kendilerine yediremezler.

Astlara güvenmezler, detaylarıyla uğraşırlar.

Çok iyi adam kullanırlar.

Yetki devretmeyi güç kaybetmek olarak algılarlar.

Herhangi bir katma değer yaratmadığını bilmelerine rağmen, iş yerinde fazladan vakit geçirmeyi severler.

İşteki problemlerini eve taşırlar.

Zamanı etkin kullanamazlar.
Astlarından gelecek olan tekliflere her zaman açık olduklarını söylerler, ama kesinlikle kapalıdırlar.


Klasik kılık ve kıyafete önem verirler.

İşin mükemmelliğinden çok, mükemmel görünmesine önem verirler.

Yerlerine adam yetiştirmeyi sevmezler.

Okumayı, öğrenmeyi sevmezler, zaten herşeyi biliyorlardır ve sorunları tecrübeleri ile çözebilirler.

Makam ve terfi beklentileri maddi beklentilerin ötesinde bir öneme sahiptir.

Yönettikleri şirkete ve departmana sahiplenirler, her türlü problemi kendi kişisel imkanlarını kullanarak, kendilerinden vererek çözmeye hazırdırlar.


(Kaynak: Önce Vatan)


4 yorum:

  1. Bende açizane bir görüşümü eklemek isterim; bilmediği bir bilginin çalışanlarının tarafından bilinmesine asla tahammül edemezler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, güzel bir bilgi notu bunu da ilave edelim. Sevgiler.

      Sil
  2. Gözümün önüne gelen tipler hep aynı karbon kağıdı ile çoğaltılmış gibi tipler.. Ancak, benim eksik bulduklarımı yazamam zira doğruluğu konusunda emin olsanız da sayfanızda yayınlanmasını istemezsiniz.. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok doğru aslında. Ne yazık ki gördüğümüz o kadar örnek var ki bazıları yazılamayacak denli (...)
      Ama sonuçta bu yazı da bir espri.
      Saygılar, sevgiler.

      Sil