HAZİRAN AYINDA BU KİTABI OKUDUM - 6

KİTABIN ADI : Şark Seyahati İstanbul 1911 (Le Voyage D’Orient)

KİTABIN YAZARI : Le Corbussier (Charles Edouard Jenneret)
KİTABIN ÇEVİRMENİ : Alp Tümertekin
KİTABIN YAYINEVİ : T. İş Bankası Kültür Yayınları
KİTABIN BASKI YILI : 2011
KİTABIN BASKI SAYISI : 2. Baskı
KİTABIN SAYFA SAYISI : 176 sayfa
KİTABIN DİZGİ/BASKI KALİTESİ : 10/10
KİTABIN YAZIM-DİL KALİTESİ : 10/10
KİTABIN EDEBİ/SANATSAL/TARİHSEL DEĞERİ : 10/10

YORUM:
Le Corbussier olarak tanınan Jenneret, 20 yüzyıla damgasını vurmuş mimarlardan biridir.
Jenneret, 1911 yılında henüz 25 yaşında iken bir arkadaşıyla birlikte Balkanlara birkaç aylık bir seyahat yapar. Bulgaristan üzerinden İstanbul’a gelip Aynaroz’a uğrayarak Atina’ya geçer. Bu seyahatinde yazdığı güncel notları ancak çok az bir düzeltmeyle 1965 yılında kitaplaştırır.
Anıların özellikle döneminde Türk sınırlarında (özellikle İstanbul’a yönelik) geçen kısımları bu kitapta bir araya getirilmiş.
Jenneret, anılarını genellikle bir yöreyi gezip başka bir mahalle geçtiğinde (bir anlamda zihninde özümlemiş olarak) kaleme almış.
İlginç kompozisyonlar biçimindeki anıları daha o yaşındaki bilgi birikimini haykırıyor. Kitapta, geçtiği yerlerdeki çizimleri de yer alıyor ve çok ilgi çekici detaylara sahip.
Tüm gezginlerin, kitapseverlerin, mimar ve desinatörlerin, ilaveten edebiyat tutkunlarının kesinlikle okuması gereken bir kitap.
Le Corbusier olarak tanınan Charles-Edouard Jeanneret (d. 6 Ekim 1887 - ö. 27 Ağustos 1965) İsviçre asıllı Fransız mimar. Modernizm'e ve uluslararası tarz'a yaptığı katkılar ile tanındı. Yaptığı tasarımlarda; kalabalık şehirlerde yaşayan insanlar için daha iyi yaşama koşulları sunan tasarımları önem taşıdı. Kariyeri uzun yıllar sürdü ve Avrupa'da, Hindistan'da ve Rusya'ya başlıca olmak üzere oldukça mühim binalar inşa etti. Aynı zamanda; şehir plancısı, ressam, heykeltraş, yazar ve modern mobilya tasarımcısıydı.

Modern yüksek tasarımın öncü çalışmalarını yaptı ve kendisini toplu konutlar ve kalabalık şehirler için daha iyi yaşam koşullarını sağlamaya adadı. Daha sonra eleştirmenler tarafından mimarlık biçimi-stili ruhsuz monolitler olarak (yekpare dikmeler) ve kendini beğenmiş olarak eleştirildi.