4 Nisan 2012 Çarşamba

MUTLULUĞUN RESMİNİ ÇİZİYORDUK.

Televizyon yoktu. Gazete de her zaman olmazdı.

Öyle güzel cahildik ki, keyfimiz bozulmazdı hiç!
Dışarıda kar...
Ama kuzine içten içe öyle yanıyor ki.
Kuzinenin üzerinde demir maşa...
Maşanın üzerinde de ekmek dilimleri.
Aydınlık bir kış sabahı ve kızarmış ekmek kokusu...
Sucuk lükstü. Yumurta lezzetli.
Ekmek her zaman ekmek gibi...

Bir kez olsun kümesten yumurta almamış,

Bir kez olsun o kızarmış ekmeğin kokusunu duymamış fakat alışveriş merkezlerinin restoran katlarında boğucu bir gürültü ve havasızlık içinde hamburger keyfine fit olmuş çocuklar ve gençler için ben ne kadar yaşlıyım...
Dışarıda kar...
İçeride kanaat...
İçeride huzur...
Televizyon yoktu. Gazete de her zaman olmazdı.
Öyle güzel cahildik ki, keyfimiz bozulmazdı hiç!
Portakal kabuklarını sobanın üzerine dizer,
Kokusuna râm olurduk.
Kestane közlemek büsbütün bir gecenin akıllara seza mutluluğuydu.
Sonra illa ki, büyüklerin anlattığı hikâyeler, hatıralar...


Birçoğu arızalı ve tedaviye muhtaç beyinlerden çıkma dizilerin ve filmlerin açtığı hasarlar yerine,

geniş ve besleyici bir masal dünyası...
Lezzet bir tarafa, kokuya da hasret kalacağımız kimin aklına gelirdi ?
Ekmeklerimiz el değerek üretilirdi, sağlıklıydı, lezzetliydi ve mis gibi kokardı.
Çay da kokardı... Domates de...
Bütün bu nefasete, küçücük bir bakkal dükkânının zenginliği yetiyordu.
Dışarıda kar...
İçeride huzur...
Zam endişesi, doğal gazın kesilme korkusu, yolda kalma telaşı, rejim tehlikesi...
Kimin umurunda...
Ne güzel cahildik.
Mutluluğun resmini çiziyorduk...

MÜJDAT GEZEN
(Büyük ustaya saygıyla... sevgiyle...)

11 yorum:

  1. Ben bu kadar güzel yazamadım, anlatamadım da zaten.. ama yaşadım!.. aynı mutluluğu, huzuru, güzel cahil olarak..
    Zaman zaman o babaocağındaki kuzineyi anlatışım ondan..
    Sağolun Mehmetbilgehan bey.. Hem eğiten hem öğreten sayfalarınızın öğrencilerinin çoğalmasını diliyorum..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Hanımefendi,
      İlginize sonsuz teşekkürlerimi sunarım.

      Sil
  2. evet belki çoğu şey yolunda gitmiyor ama Müjdat Gezen var :) bu da bir şey...

    YanıtlaSil
  3. Sevgili Ceren,
    Bizlerde varız, öyle değil mi?

    YanıtlaSil
  4. Geçmişe tatlı bir yolculuk oldu Sevgili Merki,
    Masallar, ille de masallarımızı yitiriyoruz galiba; hani sonunda hep iyilerin kazandığı, kötülerin cezasını çektiği türden olanlarını...
    Sobanın üstüne annemin koyduğu portakal kabuklarının kokusu, kestanenin çıtırtısı, guzinenin gözündeki patateslerin tadı canlanıverdi.
    Size ve Müjdat Gezene selam olsun...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Aysema,
      Müjdat Gezen'in yazdıklarının tamamı birebir yaşadığımız ortak anılarımız. O günleri unutmak mümkün mü? Üzerine bunca yıl geçince ve devir bunca değişince ne denli naif yaşadığımızı görmek insanı biraz da hüzünlendiriyor...
      Saygılar.

      Sil
  5. Hep geçmiş tatlı ve biraz da hüzünle anacağımız izlerle dolu!.her şeye rağmen! bu değerli sanatçılar gibi ülkesine ve insanına duyarlı insanlarımızın 'sizler gibi dostlarımızın!' olması bir nebze de olsa içimizi ferahlatıyor...

    esenlikler dilerim...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Esin,
      Bizler, ulusun bireyleri olarak, o güzel günlerde yetiştik. Ortak acıyla kahrolduk, ortak sevinçle coştuk. Anılarımızda ortak elbet. Bundan da gurur duyuyoruz. Ortak değerlerimizi paylaşmak ve guru, sevinç ve mutluluk duymakta hakkımız. Halen var olan güzel insanlarımızı - o güzel atlarına binip gitmeden- sevmek, saymak, anmak bizim görevimiz.
      Çok teşekkürler değerli yorumunuz için. Saygılar.

      Sil
    2. teşekkürler yazı için Bilgihan abi kendi sayfamda izninle paylaşıyorum.............burak

      Sil
    3. aynı dileklerlen Bilgehan abi aynı dileklerlen..........burak

      Sil