Hıristiyan Evangelist mezhebin önderlerinden ve “Hıritiyan Arkadaşlık Merkezi” başkanı Masumi Toyotome’nin bir kitabından;
"Dünyada sevilmek istemeyen kişi yok gibidir. Sevgi nedir, nerede bulunur, biliyor muyuz"
"Sevgi üç türlüdür!.."
Birincinin adı "Eğer" türü sevgi!..
Eğer iyi olursan baban, annen seni sever.
Eğer başarılı ve önemli kişi olursan, seni severim.
Eğer eş olarak benim beklentilerimi karşılarsan seni severim.
İkincinin adı "Çünkü" türü sevgi.
"Bu tür sevgide kişi, bir şey olduğu, bir şeye sahip olduğu ya da bir şey yaptığı için sevilir. Başka birinin onu sevmesi, sahip olduğu bir niteliğe ya da koşula bağlıdır".
Örnek mi? "Seni seviyorum. Çünkü çok güzelsin (Yakışıklısın)."
"Seni seviyorum. Çünkü o kadar popüler, o kadar zengin, o kadar ünlüsün ki." ,
"Seni seviyorum. Çünkü bana o kadar güven veriyorsun ki.."
"Eğer" türü sevgi, bir beklenti koşuluna bağlı olduğundan büyük ve ağır bir yük haline gelebilir. Oysa zaten sahip olduğumuz bir nitelik yüzünden sevilmemiz, hoş bir şeydir, egomuzu okşar. Bu tür, olduğumuz gibi sevilmektir. İnsanlar oldukları gibi sevilmeyi tercih ederler. Bu tür sevgi onlara yük getirmediği için rahatlatıcıdır. Ama derin düşünürseniz, bu türün, "Eğer" türünden temelde pek farklı olmadığını görürsünüz.
Peki o zaman, gerçek sevgi, güvenilecek sevgi ne?
Ve işte sevgilerin en gerçeği!..
"Üçüncü tür sevgi benim "Rağmen"' diye adlandırdığım türdür"
Bir koşula bağlı olmadığı için ve karşılığında bir şey beklenmediği için "Eğer" türü sevgiden farklı bu. Sevilen kişinin çekici bir niteliğine dayanıp, böyle bir şeyin varlığını esas olarak almadığı için "Çünkü" türü sevgi de değil. Bu üçüncü tür sevgide, insan "Bir şey olduğu için" değil, "Bir şey olmasına rağmen" sevilir.
Güzelliğe bakar mısınız?
Rağmen sevgi...
Esmeralda, Quasimodo'yu dünyanın en çirkin, en korkunç kamburu olmasına "rağmen" sever.
Asil, yakışıklı, zengin delikanlı da Esmaralda'ya çingene olmasına "rağmen" tapar!.. "
Kişi dünyanın en çirkin, en zavallı, en sefil insanı olabilir. Bunlara "rağmen" sevilebilir. Tabii bu sevgiyle karşılaşması şartı ile...
"Burada insanın, iyi, çekici, zengin konum edinerek sevgiyi kazanması gerekmiyor. Kusurlarına, cahilliğine, kötü huylarına ya da kötü geçmişine "rağmen" olduğu gibi, o haliyle sevilebiliyor. Bütünüyle çok değersiz gibi görünebiliyor ama, en değerli gibi sevilebiliyor. "Yüreklerin en çok susadığı sevgi budur"
"Farkında olsanız da, olmasanız da, bu tür sevgi sizin için yiyecek, içecek, giysi, ev, aile, zenginlik, başarı ya da ünden daha önemlidir."
"Dünyadaki en büyük kıtlık, "Rağmen" türü sevginin yeterince olmayışıdır!.."
Masumi Toyotome “Three kinds of love”
EĞER... tüm bu gerçek olanları anlatmama RAĞMEN.. bana inanmazsan.. artık yaşama gücü bulamam ben.. ÇÜNKİ, sen yoksan ben de yokum!
YanıtlaSilBöyle bir sahipsiz cümle kurmak geldi içimden .. Güzel şey hayâl kurmak sevgili Mehmet Bilgehan bey.. tevellüt(!) kaç olursa olsun.. :))
Her an ve yaşta böyle duygular hissedebilmenin değerini bu yaşlarda daha iyi anlıyor insan. Çok teşekkürler.
Sil