8 Şubat 2012 Çarşamba

FELAKETİN AYAK SESLERİ

İnsanlık geçim derdi, seçim derdi ile, hay huyla uğraşırken, küresel ısınımın tetiklediği felaketler zinciri çoktan harekete geçmiş bulunuyor.. Dünya dediğimiz Gemide, insanlar iktidar savaşını, kaptanlık savaşını, en iyi kamarayı kapmak yarışını sürdürürken Gemi su almaya başladı ve galiba önlenemeyecek bir batış sürecine girdi..

 Bilim adamları 1960 lardan beri (Club of Rome'un kuruluşundan beri) sürekli uyarılarda bulundular: "Bu gidişat doğru gidişat değil" diye.. aklın ve bilimin yolunu değil, kör inançların, dogmaların ve saplantılı ideolojilerin yolunu tercih eden siyasetçiler, hemen her ülkede inatla yanlışı sürdürdüler, nüfus artışına, çevre kirliliğine , karbon dioksit veya azot dioksit gibi sera gazlarının salımına karşı önlem almak şöyle dursun, daha da yüksek hızda üretim saçmalığı ve tüketim toplumları yaratmak çılgınlığı aldı başını gitti.. Ve Gezegenimiz belki 1-2 bin yıl sonra zaten gireceği doğal ısınım safhasına, insan etkisiyle hızlandırılmış olarak vaktinden önce girdi. (küresel ölçekte etkili teknolojilerin henüz geliştirilmediği bir dönemde, açıkçası hazırlıksız yakalandık)

 Buzulların erimesi sonucu Okyanus akıntılarının düzeninin değişmesi, olumsuz iklim değişikliklerine neden oluyor, diğer yandan ayarı şaşmış fauna ve flora insan yaşamını tehdit eder duruma geliyor.
Ağırlıklı olarak Grönland ve Antarktikada 2000 yılı öncesinde eriyen yaklaşık 240 milyar ton buzul nedeniyle okyanuslarda su seviyesinin 1 mm. yükseldiği, bu yüzyılın başında, tespit edilmişti... Aradan geçen 10 yıllık sürede bu eriyişin sabit hızda değil, her yıl yaklaşık %15 artan bir hızla devam ettiği tespit edilmiştir.. Felaket olan da bu üssel (geometrik) artıştır.. Yılda %15 demek, 1,1510 = 4 , yani bir yılda eriyen buz miktarı 10 yıl önceki miktarın yaklaşık 4 katı demektir..

Başlangıçta birkaç mm. lik yükseliş belki önemsiz gibi gelir ama, gezegenin ömrü yanında nokta gibi kalacak kısa bir sürede Grönland ve Antarktika'daki tüm buzullar eriyecektir.. Mevcut eriyiş hızının devamı durumunda, deniz seviyesindeki yükseliş miktarını ( ∆h ) aşağıdaki tabloda görüyoruz :

Yıl ∆h (metre)
2000 0,001 felaketin ayak sesleri işitiliyor....
2010 0,004
2020 0,016
2030 0,064
2040 0,256 40.ncı yılda sadece 26 cm... ama
2050 1,024
2060 4,096
2070 16,384
2080 65,536 veee...
2081 70,000
2081 de Grönland ve Antarktika'daki tüm buzullar, yaklaşık 30 milyon km3 buzul erimiş, dünyada deniz seviyesi 70 metre yükselmiş olacaktır..

22. nci yüzyıla giremeden, dünyamız tanınamaz hale gelecek, binlerce ada ve kıyı şehirleri, kıyı ormanları ve geniş topraklar deniz suları altında kalacak, (ülkelerin %1 - %5 arasında toprak kayıpları olacak) ve kaçınılmaz olarak, tüm sosyo-ekonomik sistemler çökmüş olacaktır.. Bu felaketin yaratacağı kaos ortamından kaynaklanan problemler sonucu, açlık, susuzluk, baş edilemeyen virüslerin yol açtığı salgın hastalıklar, terörist katliamlar vs.. 10 milyarı aşmış dünya nüfusunun çok büyük bir bölümü, belki %80 i, acımasız bir kıyıma uğrayacak, sadece Bilim ve teknolojide ilerlemiş, akılcı yönetimlere sahip, hazırlıklı bazı ülkeler bu girdaptan salimen çıkabileceklerdir. 22.nci yüzyıla girerken gezegen üzerinde ancak 2 milyara yakın bir nüfus olacağını tahmin ediyorum.

 Şu anda gözlerimizi yummuş,ve kulaklarımızı tıkamış, büyük felaketten 70 yıl öncesinin mutluluğunu(?!) yaşıyoruz..

 D. ALİ ERCAN (ÖNCE VATAN)

6 yorum:

  1. kesinlikle kışlar eskisinden daha sert,durum korkutucu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zaman zaman insan bazı farklılıklar olduğunu görüyor galiba. Ama iklimin 17 yıllık dönemsellikleri olduğunu da unutmayalım. Sevgiler, saygılar.

      Sil
  2. Amaçsız ve gereksiz Tüketim, hem insana hemde doğaya geri dönülemeyecek zararlar faturası çıkarttı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnsanın doğası ne yazık ki böyle. Gereksinimi için değil zevk için tüketen tek canlı insan...

      Sil
  3. Acı gerçekler,yaratanlar hiçbirzaman önlem almaya yanaşmadılar.Ve 2 milyar mutlu nüfuz onlarda olacak...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnsanlık tarihinde bu hep böyledir ama. Bazı insanlar dağıtır yok eder, başkaları da bunun faturasını öder. Dediğiniz gibi canlı kalması muhtemel insanların büyük kısmı da bu canavarca davranışla doğayı tahrip edenlerin halkları olacak ne yazık ki.

      Sil