1- Kaliforniya'da James Eliot 38'lik tabancasıyla soyguna kalkıştı. Ancak tabanca ateş etmesi gerektiği an tutukluk yaptı. James "- ne oluyor?" diye namlunun içine baktı ve denemek için tetiği çekti. Tabanca bu kez ateş aldı...
2- İsviçre'deki bir lokantada et kesme makinesi, kaza sonucu aşçıbaşının parmağını kopardı. Aşçıbaşı sigorta şirketinden tazminat istedi. Şirket aşçıbaşının kişisel bir ihmali olduğundan kuşkulandı ve uzmanlarından birini makineyi kontrol etmesi için gönderdi. Eksper kontrolü yaparken makineyi işletti ve parmağını kaybetti. Şirket sigorta parasını ödemek zorunda kaldı.
3- Chicago'da kar fırtınasından sonra, bir adam arabasını park edebilmek için evinin önündeki kar yığınını bir saat küreyerek temizledi ve kendine bir yer açtı. Arabasını alıp geldiği zaman o yere bir kadının kendi otomobilini park edivermiş olduğunu gördü ve sinirlenip silahıyla ateş ederek kadını öldürdü.
4- Zimbabwe'de bir otobüs şoföründen, 20 kadar akıl hastasını öteki kasabadaki akıl hastanesine götürmesi istendi. Şoför müşterilerini aldı ve yola çıktı. Yarı yolda bir barın önüne durdu ve gidip bir iki kadeh attı. Otobüse geri döndüğünde bütün hastalarının kaçıp gitmiş olduğunu dehşetle fark etti. Beceriksizliğinin ortaya çıkmasını istemeyen şoför oradaki otobüs durağına gitti ve bekleşen yolculara onları bedavaya taşıyacağını söyledi. Sonra onları götürüp akıl hastanesine teslim etti ve 'Dikkatli olun, bunlar ipsiz sapsız şeyler söyler, biz akıllıyız derler, ciddiye almayın!' deyip kaçtı. Olayın içyüzü üç gün sonra anlaşılabildi.
5- Adamın biri Lousiana'da bir mağazaya girdi ve dükkân sahibine elindeki 20 doları bozmasını rica etti. Dükkân sahibi kasayı açtığı an, adam silahını çıkardı ve kasadaki bütün parayı istedi. Adam paraları topladı ve elindeki 20 doları tezgâhın üzerinde bırakıp kaçtı, gitti. Ama ortaya girift bir hukuki mesele çıktı. Tezgâhta bıraktığı para 20 dolardı, ama kasadan yalnızca 15 dolar tutarında bozuk para çıkmıştı. Şimdi buna, silahlı soygun denebilir miydi?
6- Bir kadın New York'ta saldırıya uğradı. Biri onun çantasını aldı kaçtı. Kadın, çığlıklarına gelen polise hırsızın eşkâlini verdi. Bunda o kadar başarılı oldu ki, polis kısa zamanda birini yakalayıp karakola getirdi. Sanığa "Şurada dur, şimdi şu bayanla kimlik tespiti yapacağız" dedikleri sırada adam kendinden emin seslendi: "Evet, evet. Çantasını kapıp kaçtığım kadın buydu".
7- Michigan'da sabahın 5'inde bir adam bir fastfood'a gitti ve kasadara silah göstererek kasadaki parayı vermesini söyledi. Kasadar itiraz etti: "Ama bir şey ısmarlamadan kasayı açmam mümkün değil." Adam "Öyleyse, bana soğan dilimleri ver" dedi. Kasadar gene itiraz etti: "Sabahları soğan hizmeti yapmıyoruz." Silahlı adam suratını asarak çıktı gitti.
8- Adamın biri sabahın erken saatinde sokakta park etmiş olan bir karavandan benzin çalmak istedi. Deponun kapağını açtı, hortumu daldırdı ve emdi. Polis adamı 15 dakika sonra orada kıvranırken buldu. Çünkü adam hortumu benzin deposuna değil, yanlışlıkla pis su deposuna daldırıp emmişti. Karavanın sahibi şikâyetçi olmadığını söyledi; "Son birkaç ay bu kadar gülmemiştim" dedi...
7- Michigan'da sabahın 5'inde bir adam bir fastfood'a gitti ve kasadara silah göstererek kasadaki parayı vermesini söyledi. Kasadar itiraz etti: "Ama bir şey ısmarlamadan kasayı açmam mümkün değil." Adam "Öyleyse, bana soğan dilimleri ver" dedi. Kasadar gene itiraz etti: "Sabahları soğan hizmeti yapmıyoruz." Silahlı adam suratını asarak çıktı gitti.
8- Adamın biri sabahın erken saatinde sokakta park etmiş olan bir karavandan benzin çalmak istedi. Deponun kapağını açtı, hortumu daldırdı ve emdi. Polis adamı 15 dakika sonra orada kıvranırken buldu. Çünkü adam hortumu benzin deposuna değil, yanlışlıkla pis su deposuna daldırıp emmişti. Karavanın sahibi şikâyetçi olmadığını söyledi; "Son birkaç ay bu kadar gülmemiştim" dedi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder