28 Eylül 2010 Salı

GEREDE KAVACIK YAYLASI DOĞA YÜRÜYÜŞÜ

(FOTOĞRAFLAR İÇİN YÜRÜYÜŞ ARKADAŞIM, DOSTUM MEHTİ ATLI'YA TEŞEKKÜRLER)

Yazın aşırı sıcak geçmesi ve yaz tatili programlarımız nedeniyle neredeyse 80 gün kadar ara verdiğimiz doğa yürüyüşlerine geçen hafta sonundan itibaren yeniden başladık. Fuat hocamla, hafta sonu koşuları ve kısa hafta sonu gezileri dışında fırsat buldukça kış sezonunda 3-4 haftada bir doğa yürüyüşlerini sürdürmeye niyetliyiz.
Hafta sonu programında, "Gerede Yaylaları" yürüyüşü olduğunu görünce, sezon başlangıcı için uygun ve yumuşak bir rota olacağı inancı ile katılma kararı aldık. Geçen seneki ilk çaylak sezonumuzda, Gerede rotalarının Kızılcahamam ve Çamlıdere rotalarına göre daha güzel olduğunu tespit etmiştik.
Geçtiğimiz Pazar sabahı 08.00’de buluşma noktasına vardığımızda, benzer düşünce ile toplam 30 katılımcının kayıt yaptırdığını öğrendik. Hafta içi kayıt sırasında, iki farklı rota uygulanacağı, yeni ve daha tecrübesiz yürüyüşçüler için 10-12 kilometre, uzun yürümek isteyenler için 22 kilometrelik bir rota duyurusu yapılmış. Geçen seneden bizi tanıyan Can, bizi doğrudan uzun rotaya kaydetmiş. Fakat rehberimiz Tekin bey, katılımcıların neredeyse çoğunun uzun yürüyüşü tercih ettiğini görünce, yolculuğa başladıktan sonra otobüste, aradaki ayrımı tekrar hatırlattı ve uzun yürüyüşün hazırlıksız ve yeni katılımcılar için zorluğundan bahsetti.
Kızılcahamam’da verdiğimiz alışılmış çay-çorba molamızdan sonra E-5’i takip ederek bir süre Gerede yolunda devam edip, Demirler-Berçin Çatak köy yoluna saptık. Bir süre sonra yürüyüşe başlayacağımız Demirler köyü çeşme başına geldik.
Saat 11.00’e yaklaşırken bir süre köy yolundan devam edip daha sonra ormanlık alana doğru saptık. Plana göre her iki grup yaklaşık 3-4 kilometre kadar beraber yürüdükten sonra uygun bir mola yerinde ayrılacaktı. Yürüyüş kuzey yönünde kuzey-doğu’dan başlayarak kuzey, kuzey-batı’ya dönerek geniş bir yay çizerek başlangıç noktamıza dönmek olarak düşünülmüştü. Kısa yürüyüş grubu bize göre daha küçük bir yay çizecekti.

(Böğürtlen toplama molası)
Ormanlık alanda bir süre sonra oldukça dikleşen bir rotada zorlu ve hızlı bir çıkışla küçük bir tepeden dik bir inişle yine ayrılma noktamız olan dik tepe ulaştığımızda saat 13.00’e geliyordu. Ancak rotanın zorluğu, uzun-kısa grup seçiminde katılımcılara oldukça bilgi verdi.

Rehberimiz Tekin bey, 20 kişi ile devam kararı olan uzun tur grubuna, başlangıç sırasında “yolun uzunluğu sebebi ile dinlenme molalarının az ve kısa süreli olacağını ve 14.00’e doğru yemek molası verileceğini” söyleyerek grupların ayrılma talimatını verdi.

Tekin bey uzun yürüyüş grubunu alırken, diğer rehber Onur bey kısa grubun önderliğini aldı.
2’si bayan 20 kişilik grubumuz diğer grup dinlenmesine devam ederken ayrılarak hızlı bir tempoya girdi.

Rotamız zaman zaman orman içi yolları kullanmakla birlikte, yay çizmemiz gerektiğinden sık sık dik orman çıkışları ya da inişleri yaparak yoluna devam etti.
Saat 14.00’ gelirken keyifli bir öğle yemeği molası verdik. Hızlı yürüyüş oldukça acıktırdığından zengin açık sofra eşliğinde sohbetli, kahkahalı yarım saatlik ara bizleri dinlendirmiş ve kalan yolumuz için hazır hale getirmişti.
Geçen bahardaki sulak görüntü doğada artık kaybolmuş vaziyette. Tekin beyin önceden hatırlattığı gibi, çeşmeler az ve suları damla noktasında azalmış vaziyette. Bu nedenle su stoklarımızı önceden fazlasıyla takviye etmiştik.
Yaklaşık saat 15.30 sıralarında zayıf su akıtan bir çeşme başındaki molamız esnasında iki yürüyüşçü arkadaş, daha önceden yolu bildiklerini ve tempo yapmak için biraz önden gitmek istediklerini ifade edince rehberimiz kısa bir yol tarifi yaparak gidebileceklerini, ancak fazla açılmamalarını ve tereddütte kalmaları durumunda mutlaka beklemelerini söyledi. Onlara katılan bir kişi ile birlikte 3 kişi grubu beklemeden yola çıktılar.
Yaklaşık 10 dakika sonra grubumuz molayı tamamlayarak yola koyuldu. Bir süre ilerlememize rağmen önemli bir sapış noktasına geldiğimizde, öndeki 3 kişiye ulaşılamayınca rehberimiz önden giderek 10-15 dakika kadar kendilerini aramasına rağmen bulamayınca, ana grubun daha fazla gecikmemesi için yola devam kararı verdi.
Saat 16.30’a kadar kendileriyle herhangi bir temas kurulamayınca, durumdan kısa yürüyüş grubu haberdar edilerek, araç başına dönülür dönülmez, kayıtlardaki telefonlardan temas kurulması istendi. Kısa yürüyüş grubu 17.30 civarında varış noktasına ulaşarak kaybolan 3 kişiyle telefon teması kurmaya çalıştı.
Durumun ciddileşmeye başlaması üzerine Tekin bey tarafından rota biraz daraltılarak 18 kilometre olarak son bulacak şekilde yeni ve kısa bir yürüyüş güzergahından hızlı bir yürüyüşle 18.00’de araç ve bekleyen grupla buluştuk.

Ancak uzun süre telefonlarını açmayan kaybolan 3 kişiye bu sırada telefonla ulaşıldı ise de kendilerinin nerede bulunduğuna ilişkin bir bilgi veremediler. Rehberlerimiz uzun süre kendilerine değişik yollarla haberleşme ve yön bulma bilgisi vermelerine rağmen 3 kişi havanın tamamen kararması ile ciddi bir sıkıntıya girdiler.
Rehberlerimiz zor bir karar ile saat 19.45 dolaylarında hala köyde bekleyen ana grubumuzu araçla Ankara’ya gönderme kararı aldılar. Kendileri de hazırlanarak kayıpları aramak için yola çıktılar.
Sıkıntılı ve molasız Ankara’ya dönüşümüz yolculuğumuz sırasında, saat 21.00 civarında 3 kişinin bulunduğu haberi ile rahatladık.
Her ne kadar bu gruptan koparak kaybolma olayı bizim başımıza gelmediyse de, her yürüyüş bizlere yeni deyimler getirmeye devam ediyor ve edecek;
- Toplu yürüyüşlerde gruptan ayrılmak her zaman sıkıntı yaratır. Hem grubu bozar hem kişisel tehlike yaşanabilir.
- Rehberin, gruptan ayrılmak, önden gitmek gibi taleplerle zorlanmaması gerekir. Rehber, yürüyüşün sonuna kadar grubun her ferdinden sorumludur. Onu zor durumda bırakmamak gerekir.
- Ne kadar kendinize güvenirseniz güvenin, gruptan ayrılmak, grubun da genel güvenliğini tehlikeye atar.
- Toplu yürüyüşlerde uyum çok önemlidir. Toplu yürüyüşte bencil ve ferdi istekler zorla dayatılmamalı grubun ortak isteği öne çıkarılmalıdır.

Her başa gelen olay bir deneyimdir. Önemli olan bundan ders çıkarabilmektir.
Yeni yürüyüşlere merhaba! Yeni bir rotada buluşmak üzere…











4 yorum:

  1. gerçekten bu doğa yürüyüşleri gibisi yok, temiz hava harika..

    YanıtlaSil
  2. Sevgili Nilay,
    Doğrusu bu. İnanın başladıktan sonra bağımlılık yapıyor. Sevgiler, saygılar.

    YanıtlaSil
  3. Doğa da herşey zevkle yapıldığının kanatindeyim bu sevgiyi bu şekilde aktardığınız için teşekkür ederiz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Oldukça eski bir yazımın yorum alması güzel birşey. Blogda pek çok yürüyüş yazımızı zevkle okumanız dileğiyle saygılar, sevgiler.

      Sil