24 Aralık 2012 Pazartesi

AYAŞ ABDÜSSELAM DAĞI DOĞA YÜRÜYÜŞÜ

Yaklaşık 2 ay kadardır yapamadığım ve çeşitli sebeplerle her hafta ertelen doğa yürüyüşünü bu hafta gerçekleştirebildim. Yürüyüş arkadaşımın önemli sağlık sebepleriyle katılamadığı bu yürüyüşün rotasının cazip oluşu da etkiledi.
Bu hafta, Ankara’ya çok yakın olan “Ayaş Abdüsselam Dağı”na çıkacağız. Sabah sekizde başlayan gezimizde değişik noktalardan gelen katılımcılar sonucu 3 rehber ve 23 yürüyüşçü ile mevsime göre oldukça kalabalık bir grup olduk. Yalnız grup 15 kişiyi aşınca kopmalar ve beklemeler ne yazık ki yürüyüş sırasında tempomuzu etkiledi. Grubumuzda 5 yürüyüşçümüzde yabancı milliyetlerdendi.
Sincan’ın hemen dışındaki Yenikent beldesinde kısa bir çay-çorba molasından sonra hareket ettik. Yenikent içinden ASKİ Merkez arıtma tesislerine doğru bir süre yol aldıktan sonra tesislere varmadan sağa saparak Anayurt köyüne ulaştık. Köyün içinden geçerek bir süre sonra Tekke Köyü’ne ulaştık. Yürüyüşümüz buradan başlayacak.
Tekke Köyü’nde karşılanışımızda “Cumhuriyetin çocukları hoş geldiniz” nidası anlamlı ve not etmem gereken bir sözdü.



Saat 10.00 civarında köy içinde yukarıya doğru yürüyüşümüz başladı. Yoğun bir çamur içinde 1-1,5 kilometre kadar boğuştuktan sonra yaklaşık 1000 metre irtifayı geçtiğimizde hafiften karlı zeminler başladı. Abdüsselam dağı yaklaşık 1.600 metre yüksekliğinde. Çıkışımız güneyden kuzeye doğru ve oldukça dik bir noktadan devam ediyor. Aslında daha çok ve yoğun bir kar beklerken karın 10-15 santimetreyi geçmemesi çıkışımızın daha zor olmasını bir anlamda önledi.





Zirveye doğru yoğun bir sis başladı. Belli bir yükseklikten sonra zirvenin bulunduğu yeri tayin iyice zorlaştığından zirve arayışına son verip 100 metre kadar aşağıya inip saat 13.00’e doğru öğle yemeği molası verdik.




(Ökse otu Ahlat ağacını işgal etmiş)
13.15 dolaylarında tekrar başlayan yürüyüşümüzde tekrar bir süre kuzeye doğru tırmandıktan sonra kuzeydoğu ve doğuya doğru dönüp güneydoğu istikametinde yumuşak bir inişle Gökler Köyü’nün içine indiğimizde saat 15.00 civarında yürüyüşümüz noktaladık. 1961 yılında yapıldığı söylenen köy camisi önünde köylü ile sohbetimizde köyün 1959’dan buyana açık bir kütüphanesinin olduğunu ve 3 değişik noktada köyodası bulunduğunu ve önceden haber vermemiz halinde yemek ve çay hazırlığını yapabileceklerini ve haber vermemizin yeterli olduğunu söyleyen gençlere bir daha sefere söz vererek Yenikent içine indik. Saat 16.00 dolaylarında Ankara’ya dönüş yolculuğumuz başladı.
Daha yoğun kar ile güzel kar yürüyüşleri dileyerek yılında son haftasına giriyoruz.

7 yorum:

  1. güzel bir yürüyüş olmuş umarım Fuat bey in ciddi bir sorunu yoktur geçenlerde bir yürüyüşte kulaklarınızı çınlattık............sağlıcakla kalın ve Fuat beye de acil şifalar dilerim............

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili dostum isim eklememiş. sanırım yürüyüş dostlarımdan birisi. Doktorumun sorunu yok, yalnız annesi 1 ayı aşkındır rahatsız, evden ayrılamıyor. Sevgiler.

      Sil
  2. Bilgehan abi kusura bakma adımı yazmayı unutmuşum ben Burak Fuat bey in iyi olmasına sevindim annesine acil şifalar dilerim umarım iyi bir kar yürüyüşünde birlikte olmak dileğiyle tekrar sağlıcakla kalın BURAK ŞENĞÜL

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Burakcığım selamlar,
      bildiğim senin google kaydın vardı. Adsız yorumu görünce sen olarak düşünmemiştim. Yakın zamanda görüşmek dileğiyle

      Sil
  3. google yi hemen hemen hiç kullanmadığım için şifresini unutmuşum:) Bilgehan abi dediğim gibi güzel bir etepta bol karlı ve dostlarla birlikte yürümek dileğiyle........BURAK

    YanıtlaSil
  4. Sağlıklı günler.
    Bu dağı önceleri eşliyaların içini oydukları söyleniyor.
    Şimdide dışını oyuyorlar,hapı yontup duruyorlar sülüyeti bozuluyor.
    Gelecek nesillere(evlatlar) ne kalacak.Buyöre dağ kültürümüz olmuş.kurtaralım,bu taş ocağımıdır,yıkım ocağımıdır

    YanıtlaSil
  5. Kurtaralım kültürümüzü.
    Gökler köyü gençleri neden sahiplenmezler.
    Zaten güney tarafını ne olduğu belirsiz bır tayfa işgal etmiş durumda

    YanıtlaSil