"Bana olağanüstü hususiyetler atfetmeyiniz. Doğumumdaki tek fevkaladelik Türk olarak dünyaya gelmemdir." (Mustafa Kemal ATATÜRK)
10 Kasım 2010 Çarşamba
O BİZİM GÖZBEBEĞİMİZDİR !!!!!
Dünyada her şey için, uygarlık için, yaşam için, başarı için, en gerçek yol gösterici bilimdir, fendir. Bilim ve fennin dışında yol gösterici aramak aymazlıktır, cahilliktir, kılavuzluktur. (22.09.1924-Samsun)
Mustafa Kemal ATATÜRK
Aklımızda ve gönlümüzde sonsuza dek yaşayacaktır!
Değerli arkadaşlar,
AB-D emperyalizmine ve onun uşaklarına karşı verdiği mücadele sonucu güzel ülkemizde laik ve ulusal bir CUMHURİYETİ kuran, bizlere emanet eden yüce önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRKün, Cumhuriyetimizi nasıl kurduğunu hepimizin iyi bilmesi ve anlaması çok önemlidir. Bunun içinde Sn, Turgut ÖZAKMAN’ın geçen yıl yazdığı Türk Mucizesi: CUMHURİYET kitabını okumanızı isterim !!!
Saygın Özakman kitabında, yüce önderimizin Cumhuriyetimizi hangi koşullarda ve kimlerle mücadele ederek bizlere kazandırdığını çok güzel belgelemektedir. Yüce önderimizi de şöyle tanımlamaktadır:
“Avrupada ülkesini savaşta zafere kavuşturan birçok komutan vardır. Milletini daha ileri bir toplum yapmak için çalışmış birçok önder vardır. Ama yokluk, yoksulluk içinde ikisini birden başarmış bir kişi var: ATATÜRK
Sıfır imkanla işgal edilen vatanını kurtarmış, emperyalizmi ve yardakçılarını yenmiş, ülkesini tam bağımsız yapmış, bununla kalmamış milletini çağdaşlaştırmak, kadın-erkek eşitliğini sağlamak, halkını uyandırmak, kalkındırmak için devrimler gerçekleştirmiş, bir doğu ülkesinde demokrasinin kapısını açmış böyle bir önder, bilge, millet atası hiçbir ülkenin tarihinde yer almıyor. Yabancılar işte bu yüzden Atatürk saygımızı anlayamıyorlar. Tarihlerinde bir örneği yok ki !!!”
Değerli arkadaşlar,
Yüce önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK’ün ilke ve devrimleri, AB tarafından en büyük engel olarak görülmektedir. Hollandalı 30 yıllık politikacı, Hristiyan Demokrat parlamenter Oostlander tarafından Mart-2003 de hazırlanan ön raporda, KEMALİZM ilkeleri, AB’ye üye olmamız için en büyük engel olarak tanımlanmışdır.
Yine Avrupa Parlamentosu’nun bir İngiliz milletvekili Andrew Duff de basın toplantısı düzenlemiş ve şöyle demişti: ‘Devlet dairelerinden Atatürk’ün resimlerinin kaldırılması zamanı geldi. Türkiye bunu yapmalıdır.’
AB Komisyonunun geçen yıl düzenlediği ilerleme raporunda da Türkiye’de ifade özgürlüğünü kısıtlayan yasal düzenlemelerin kaldırılması istendi. Bunların içinde öncelik halk arasında “Atatürk’ü Koruma Kanunu” olarak bilinen ve 31 Temmuz 1951’de yürürlüğe giren 5816 Sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun geliyormuş... AB komisyonu üyelerine göre, Atatürk’e hakaret edenlere ve aşağılayanlara cezai yaptırım uygulanması, ifade özgürlüğünün önündeki en büyük engellerden biriymiş! Eğer Türkiye gerçek bir demokrasi olmak istiyorsa, Atatürk’e de hakaret edilebilmeliymiş! Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret eden veya sövenler, nasıl olur da hapis cezasına çarptırılırmış? Atatürk’ü temsil eden heykel, büst ve abideleri tahrip edenlerin tüm bu eylemleri, “ifade özgürlüğü” kapsamında değerlendirilmeliymiş !!!
Değerli arkadaşlar,
AB-D emperyalizminin temsilcileri, neden onun resminden bu kadar korkuyorlar, neden onun ulusalcı ilke ve devrimlerinden bu kadar çekiniyorlar? Lütfen düşünün ve gereken yorumu yapın.
Ayrıca güzel ülkemizde, AB-D emperyalizmi yardakçılarının bazıları, Mustafa gibi filmlerle yüce önderimizi halkımıza yanlış tanıtmakta, bazıları yandaş TV programlarında KEMALİZM gericiliktir diyebilmekte, bazıları da yüce önderimizin YURTTA SULH, CİHANDA SULH özdeyişine, derinlikli bir felsefenin ürünü olmadığını söyleyerek karşı çıkmakta ve yine KEMALİZMİ kuru bir ideoloji olarak tanımlamaktadırlar. (Bunların içinde ABD de uzun süre yaşayan Prof’larımız olduğunu da anımsayalım)
Bazıları da geçmişte Rıza Nur gibilerinin yaptığı gibi onun anne ve baba geçmişini araştırma bahanesi ile şimdi yine Atamızı yıpratmak için uğraş vermektedirler.
Ne hikmetse, hem Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan ve hem de aydın geçinen bu kişiler, onun çok değerli özdeyişlerini ve yorumlarını anlamak-anlatmak yerine yüce önderimize karşı halkımızca duyulan sevgi ve saygıyı azaltmak için yoğun çaba içindeler !!!
Değerli arkadaşlar,
Her kim ne yaparsa yapsın, bizlere padişaha kul olma yerine, bağımsız ulus ve özgür vatandaş olma bilinci aşılayan yüce önderimize duyulan, sevgi ve saygı sonsuza kadar yaşayacaktır. Onun ilke ve devrimleri, AB-D emperyalizmine karşı direnen tüm uluslara da örnek olmaya devam edecektir. Çünkü o bizim gözbebeğimiz !!!
Ayrıca Yüce önderimiz, bir kez daha 20. yüzyılın lideri seçilmişdir. 2008 de ABD’de Brown Üniversitesi öğretim görevlisi Profesör Arnold Ludwig, geliştirdiği bir metodoloji sonucunda, Atatürk’ün 20. yüzyılın en büyük siyasi lideri olduğunu ortaya koydu. 11 katagoriye gore seçilen liderler sıralamasında 31 puanla Atamız birinci olurken, Mao Zedung ve Franklin Roosevelt 30 puanla ikinci olmuşlardır.
Saygıdeğer Atamızı, kaybedişimizin 72 yılında, onu saygı, sevgi ve hürmetle anıyoruz. Işıklar içinde yatsın.
Sevgi ve saygılarımla (08.11.2010).
Prof.Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Atatürk gençlige güvenerek kapadı gök mavisi gözlerini... Bizi durdurmaya çalısanlara inat izindeyiz ATAM.. Ruhun şad olsun.
YanıtlaSilEmanetine sahibiz Atam...
YanıtlaSilKALPAKLI SÜVARİ
YanıtlaSilGecenin arkasında bir yerde,
Ufaldıkça gaz lambaları,
Nehrin omuzlarına yaslanıp
yaşlı ve dindar
Yalnızlıktan soğumuş dağlar,
Kalpaklı bir süvari dolaşırmış gizlilerde,
Köylüler böyle diyorlar,
Yatsıları...
Nal sesleri duyulur mu yağmur olursa
Ne mümkün
En usul havalarda duyulacak
Erzurum'a doğru şah damarın oynar gibi,
Gören eden yok, her nasılsa
Kalpaklı olduğunu biliyorlar.
Bir elinde kılıç, bir elinde sancak,
Kemah köylüğünde,
Fakir fukaraya azık dağıtasıymış,
Üçer arşın kefenlik,
İçlik ve mintan,
Birer kese sarı lira cep harçlığı,
Olur mu olmaz mı
Orası bilinmiyor...
Tılhas'ta bir kağnıya dokunmasıyla
bir ne halsa,
Araba traktöre tebdil olmuş
Allah tarafından.
Tercan toprağındaki kerametini
Anlata anlata bitiremiyorlar.
Köylüler böyle diyorlar...
Gecenin arkasında bir yerde,
Ufaldıkça gaz lambaları,
Nehrin omuzlarına yaslanıp
yaşlı ve dindar,
Yalnızlıktan soğumuş dağlar,
Kalpaklı bir süvari dolaşırmış
gizlilerde,
Köylüler böyle diyorlar
yatsıları...
Kemal Paşa'dır diyorlar...
Attila İLHAN
Unutmayacağız,unutturmayacağız...
YanıtlaSilondan sonrakiler ne bilimden anladılar ne fenden.
YanıtlaSilkara günlere türküler yazdılar.
değişecek bu kader..