Hafta sonu, Burhan Bursalıoğlu hocam, blogunda kitap üzerine güzel bir yazı yazmış. Sabahın erken saatlerinde sonuna kadar okumadan edemedim. Bu keyifli yazısı nedeniyle kendisini kutluyorum.
Kitap deyince benim açımdan akan sular duruyor. Kendimi hatırladığım zamanların başlangıcından beri, kitap yaşamımda çok önemli bir yer tutuyor. Şimdi ise kitaplar sayısal olarak evde önemli bir yer tutuyor. (!)
Kitap deyince benim açımdan akan sular duruyor. Kendimi hatırladığım zamanların başlangıcından beri, kitap yaşamımda çok önemli bir yer tutuyor. Şimdi ise kitaplar sayısal olarak evde önemli bir yer tutuyor. (!)
Mütevazi bir kitaplığım var. Dışarıdan dikkat çekebileceği doğrusu aklıma hiç gelmemişti. Anlattığım olay benim evde olmadığım bir zamanda gerçekleşmiş. Bir gün çocuklar dışarıdan yemek ısmarlamışlar. Hangi lokanta şimdi anımsamıyorum. Paketi getiren delikanlı, paketi teslim ettikten sonra, rica etmiş, "Camdan gördüğüm kitaplığı yakından görmem mümkün mü?" diye sormuş, olumlu yanıt alınca odaya girip birkaç dakika kadar seyretmiş. Bana anlattıklarında, kitaplıktan ziyade, kitabı bu kadar seven, görmek için ricada bulunan genci içimden kutlamadan edemedim.
Evet sanırım kitap sevgisi böyle bir şey, Yine çocukluktan hatırladığım bir küçücük anımda, babamın bir kitap alıp geleceğini söylediğinde, kitapçıdaki en kalın kitabı istemiştim, geç bitsin istediğimden. Gelen kitabı bugün gibi hatırlıyorum. “Sefiller-Victor Hugo” Değişik zamanlarda ve yaşamımın değişik yaşlarında bu kitabı toplam 3 kez okudum. Her yaşımda ve her çağda tekrar sevdim.
Kitap dostluğu bambaşka bir şey. Pek çok kitabı bitirdiğimde, ileride vakit bulursam tekrar okurum diyorum. Ancak pek az kitabı tekrar okuyabiliyorum. Eskiden (80 li yıllar diyelim) yeni bir kitap çıktığında sevinirdik. Şimdi bırakın okumaya, pek çok kez almaya yetişemiyorum. Zaman zaman elimde okumak için bekleyen kitap sayısı 60-70 lere kadar çıktığı oldu. Baktım, okumakla bitiremiyorum, kitapçıya yaptığım aylık rutin ziyaretleri 3-4 ayda bir seviyesine düşürdüm. En azından güncel olarak aldığım kitapları yakın bir zamanda okuyabileyim diye. Yaklaşık bir yıl önce aldığım bu yavaşlama kararı üzerine şu anda sıra bekleyen kitap stokum 28’e düştü.
Kitap okuyan dostlarla bilgi paylaşımı olsun diye yazıyorum, halen yıllık kitap okuma hızımı 100 civarında tutmaya çalışıyorum. İleride bazı kişisel istatistiklerimi sizlerle paylaşacağım.
(Bu zevkli kitap sohbetlerine devam etmeye çalışacağım)
Kitap dostluğu bambaşka bir şey. Pek çok kitabı bitirdiğimde, ileride vakit bulursam tekrar okurum diyorum. Ancak pek az kitabı tekrar okuyabiliyorum. Eskiden (80 li yıllar diyelim) yeni bir kitap çıktığında sevinirdik. Şimdi bırakın okumaya, pek çok kez almaya yetişemiyorum. Zaman zaman elimde okumak için bekleyen kitap sayısı 60-70 lere kadar çıktığı oldu. Baktım, okumakla bitiremiyorum, kitapçıya yaptığım aylık rutin ziyaretleri 3-4 ayda bir seviyesine düşürdüm. En azından güncel olarak aldığım kitapları yakın bir zamanda okuyabileyim diye. Yaklaşık bir yıl önce aldığım bu yavaşlama kararı üzerine şu anda sıra bekleyen kitap stokum 28’e düştü.
Kitap okuyan dostlarla bilgi paylaşımı olsun diye yazıyorum, halen yıllık kitap okuma hızımı 100 civarında tutmaya çalışıyorum. İleride bazı kişisel istatistiklerimi sizlerle paylaşacağım.
(Bu zevkli kitap sohbetlerine devam etmeye çalışacağım)
Genci ben de kutluyorum,çok hoş gerçekten..Tekrar tekrar okunacak bir çok kitabım var sıraya koyduğum..Ama bir türlü fırsat bulamadığım kitaplar.Sefiller de bunlardan biri..Teşekkürler güzel paylaşımınız için..
YanıtlaSilSevgili Bilgehan. Blogunda,kitap hakkında yazdığım yazıyı beğendiğinize sevindim. Bir insanın hayatta yalnız kaldığı zamanlarda ona arkadaşlık eden , tek vefalı dost kitaptır. Bende kitabı çok seviyorum. Binlerce kitabımı 72 de çuval çuval alıp götürdüler. Kızım ve oğluma aşıladığım kitap sevgisi nedeniyle, her ikiside üye oldukları yayınevlerinde basılan, yayınlanan kitaplar otomatik olarak adreslerine postalanmaktadır. Oturdukları evin bir bölümü kitaplara ayrılmıştır. Binlerce kitap. Çocuklarım kitabı saklamak için değil, Sizin gibim okuyorlar ve karıştirmamak için de ilk sayfaya yapışkan küçük, renkli, yuvarlak bantlar yapıştırıyorlar. Ben çok mutluyum. Yazın Bodrum'da olduğum için ,plajlara gelen ve kitapları ellerinden düşmeyen turistleri görünce inanın, çoğu kez kabahati kendimizde buluyor ve, "kitap okuma alışkanlığını verememişiz" diyorum. Bende adresi olan 700, facebook ta da bir okadar eklerim var. Çoğu mezun olmuş öğrencilerim. Blogum daki yazılarımı bu öğrencilerime gönderiyorum. Çoğu da evli ve çocuk sahibidirler. Onların kitap okuma konusundaki düşünceleri Sizdev farklı değil, ama, tanıdık ve çocuklarına kitap okuma alışkanlıkvarı versinler diye, sadece takviye ediyorum. İznin olursa, kitap hakkında yazacağın yazıları da bu dostlarıma göndermek isterim.
YanıtlaSilBaşarılarının devamıni diler sevgiler sunarım.