RUNDATÇA

 Bu yılın bahar döneminin son yol koşusu Datça’da yapıldı.

Son yıllarda giderek artan koşu organizasyonlarına bu sene Datça’da ilk kez dahil oldu. Son yıllardaki siyasi olayların gerilimi sebebiyle yerli ve yabancı turizmin durma noktasına gelmesi karşısında pek çok belde bu ve benzeri organizasyonlar ile yöreye ilgi çekmeye çalışıyorlar.

Datça, bunca senedir bir türlü gidemediğim güzel beldelerimizden birisiydi. Bu organizasyonu bahane ederek görme fırsatını elde etmiş oldum. Datça’ya, ilçeye ayrı bir yazı ayıracağımdan şimdilik kenti atlıyor ve koşuya geçiyorum.

Rundatça, değindiğim gibi bu yıl ilk kez organize edildi. Programda 21 K, 10 K ve 5 K koşuları vardı. Bu koşuya, yirmi beş yılı aşkın basketbol yaşamına rağmen koşuya fazla itibar etmeyen oğlum ile birlikte katıldık. İlk kez yarışma heyecanı yaşamasına ve 10 K’yı daha önce ciddi anlamda hiç koşmamasına rağmen ilk koşusunda oldukça başarılı idi.

28 Mayıs’ta yapılacak koşu için 711 kilometrelik Ankara-Datça yolculuğuna Cuma akşam saatlerinde başlayıp gece Denizli’de konakladıktan sonra Cumartesi öğleden sonra Datça’ya ulaştık. Otele yerleştikten sonra yakın mesafedeki organizasyon alanına giderek malzemelerimi teslim aldık.

 Pazar günü Datça’nın küçük merkez alanında toplanan koşucular renkli kıyafetleriyle, müzik eşliğinde yapılan ısınma hareketleri ile beldeye renk ve canlılık kattılar. Saat 09.00’da önce 21 K yarışmacıları start aldı. Arkasından 09.15’de bizim katıldığımız 10 K ve 09.30’da da 5 K yarışları başladı. 

Datça’yı bilenler için tarif edeyim. Merkez cadde de bir süre koşulduktan sonra Carrefur’u geçip sahildeki “sevgi yolu”na inildi. Otellerin önünden sahil boyu koşuldu. Yol bir süre sonra bittiğinden toprak ve yer yer kumul bölgede koşulduktan sonra aynı noktada yarışımız sona erdi.

Tüm branşlarda toplam yaklaşık 300 civarında yarışmacının yer aldığı koşular daha başlangıçtan itibaren ağır sıcak altında koşuldu. Bir gün önce yağan yağmur ve havanın kapalı olması nedeniyle daha rahat koşabileceğimi düşünürken güneş ve nem oranın yüksekliği koşu tempomu oldukça etkiledi ve beklediğim tempoyu yapamadım.

Güzelliklerin yanında çok önemli aksaklıkları da belirteyim. Öncelikle büyük bir organizasyon hatası yapılarak 10 K yarışında önde koşan 8-10 koşucu yanlış olarak 5 K dönüşünden döndürülerek eksik koşturuldular ve diskalifiye edildiler. Yarış sonrası dinlediğim bu yarışmacılardan özür dilenmediği gibi yarış sonu listelerine de hiç dahil edilmeyerek adeta yok sayıldılar. Organizasyonun internet sitesinde de bu konuda hala bir açıklama yapılmamış olması da yakışmadı. İlaveten – 10 K için söylüyorum- parkur çok iniş çıkışlı, biraz alfalt, biraz parke taş, biraz toprak ve biraz kumul gibi son derece farklı zeminlerde düzenlenmiş olduğundan pek çok yarışmacının gerçek temposunu engelledi. Ağır sıcağa rağmen yarışma saatinin biraz erkene alınmaması da bir başka olumsuz faktördü.

Saydığım bu eksiklikler Rundatça organizasyonunun geleceğini biraz tehlikeye sokacak gibi. Bu olumsuzluklar giderilmediği takdirde gelecek yıllarda, çevredeki az sayıda atlete hitap eden zayıf bir organizasyon olarak kalabilir.