20 Ekim 2015 Salı

TEMMUZ AYINDA BU KİTABI OKUDUM - 11



KİTABIN ADI
Aptalı Tanımak
KİTABIN YAZARI

A.M. Celal Şengör

KİTABIN ÇEVİRMENİ
-
KİTABIN YAYINEVİ
Ka kitap
KİTABIN BASKI YILI
2015
KİTABIN BASKI SAYISI
7. Baskı   
KİTABIN SAYFA SAYISI
200 syf
KİTABIN DİZGİ/BASKI KALİTESİ
9,5/10  (Birkaç dizgi hatası var)
KİTABIN YAZIM-DİL KALİTESİ
10/10 
KİTABIN EDEBİ/SANATSAL/TARİHSEL DEĞERİ
9/10 


Celal Şengör, okurlar tarafından yakından tanınan bir bilim adamıdır. Sadece kendi bilim konusunda değil, ülkesini seven her aydın gibi ülkenin sorunlarına kafa patlatan aydınlatmaya çalışan, aksaklıklara dikkat çeken ve iktidarların yalakası olmayan bir aydındır.
Bu kitabı Cumhuriyet Bilim Teknik Dergisi’nde 2004-2012 yılları arasında yayınlanmış 62 makalesi ile 1 adette “Arıyorum” dergisinde Mayıs 2014 tarihinde yayınlanan bir yazısı bir araya getirilmiş. Yazılarını devamlı okuyanlar içlerinde büyük bir kısmını okumuşlardır. Ama Celal Şengör bir araya getirilen bu makalelerinde “Cehalet-aptallık- bilimsellikten uzak dünya görüşleri” nedeniyle ülkemizin kültürel geri kalmışlığına dikkat çekiyor ve itiraz ediyor. Okuduğunuzda görüşlerini beğenseniz de beğenmeseniz de emek verilmiş çalışmaya saygı duyuyorsunuz.
“Şu anda Türkiye'ye egemen olan cehâlet yönetimi, toplum olma bilincimizde büyük yaralar açmıştır ve açmaya da devam etmektedir. Öncelikle, toplumun bir grup olarak rasyonal düşünme yeteneğini silip süpüren yobazlık ve düşünceye değil korkuya dayanan cemaat yaşamının hortlatılması, toplumsal dokumuzu derinden yaralamıştır. Buna ilâveten eğitimimizde yaratılan kargaşa ve kalitesizlik, bir toplum olarak bilgi edinme ve değerlendirme yetimizi ortadan kaldırmak üzeredir. Tüm bunları yapanların eleştirilmesine, toplumda gerçeği aramak için oluşturulabilecek bir serbest düşünce ve tartışma ortamının oluşturulmasına imkân verecek basın özgürlüğünün alenen, fütursuzca tehdit edilmesi ve buna toplumdan en ufak bir reaksiyon gelmemesi ortaya konan yıkım projesinin toplumca algılanamamasına ve dolayısıyla bertaraf edilememesine neden olmaktadır.

Bahsettiğim yıkım projesi, bir grup kötü niyetli insanın Türkiye'yi ortadan kaldırma projesi olarak algılanmamalıdır. Kuşkusuz, içimizde bu yıkım projesini yönetenleri dışarıdan destekleyenlerin böyle bir amaçları olabilir ve muhtemelen vardır da. Ancak bu projeyi içimizde (ve başımızda) bulunarak yürüten ve destekleyenlerin yaptıklarının tamamen farkında olduklarını sanmıyorum. Ortaya çıkan ve benim kısaca "proje" diye betimlediğim olgu aslında yalnızca cehalet ve aptallığın ortaya çıkardığı bir süreçtir. Tarih boyunca cehaletin ve aptallığın eline geçen toplumların kaderleri hep bizimki gibi olmuştur. Zira cahil, çevresiyle temasa geçemediği gibi bizzat kendisi hakkındaki bilgileri de değerlendiremez. Aptal ise bu veriler kendisine sunulsa bile bunlarla ne yapacağını düşünemez. Cahil ve aptal her türlü eleştiriden korkar, zira bellediği yolun dışında bir yolun varlığını bilmez, olabileceğini düşünemez ve kendisine gösterilse bile değerlendiremez. Bu durumda yapabileceği tek şey, bugün Türkiye'de olduğu gibi, toplumsal terör, yani korku yaratmaktan ibaret olur.”
(Tanıtım Bülteninden)

                                             
Ali Mehmet Celâl Şengör (d. 24 Mart 1955, İstanbul), Türk jeoloji profesörü.

Akademik kariyeri  

24 Mart 1955'te İstanbul'da doğdu. 1973 yılında Robert Kolej'i bitirdi. 1978'de State University of New York at Albany'den jeolog olarak mezun oldu ve aynı üniversiteden 1979'da yüksek lisansını bitirdi. 1981'de İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi, Genel Jeoloji kürsüsünde asistan olarak görev yapmaya başladı. 1982'de de State University of New York at Albany'den doktora aldı. 1984 yılında Londra Jeoloji Cemiyeti'nin Başkanlık Ödülü'nü, 1986'da TÜBİTAK Bilim Ödülü'nü aldı. Aynı yıl İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi Genel Jeoloji Anabilim Dalında doçentoldu. 1988'de Neuchâtel Üniversitesi Fen Fakültesi'nden şeref bilim doktoru (Docteur ès sciences honoris causa) pâyesi aldı. Academia Europaea'ya 1990 yılında kabul edildi ve cemiyetin ilk Türk üyesi oldu. Aynı yıl Avusturya Jeoloji Servisi muhabir üyesi, 1991 yılında ise Avusturya Jeoloji Derneği şeref üyesi oldu. Yine 1991 yılında Kültür Bakanlığı'nın Bilgi Çağı Ödülünü kazandı. 1992 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi Genel Jeoloji Anabilim Dalı'ndaprofesörlüğe yükseltildi. 1993 yılında Türkiye Bilimler Akademisi en genç kurucu üyesi oldu ve Akademi konseyine seçildi. Aynı yıl TÜBİTAK Bilim Kurulu üyesi oldu. 1994 yılında Rusya Doğa Bilimleri Akademisi üyeliğine, Fransız ve Amerikan jeoloji dernekleri şeref üyeliğine seçildi. Ayrıca kendisine Fransız Fizik Cemiyeti ve École Normale Supérieure Vakfı tarafından Rammal Madalyası verildi. Şengör 1997 yılında, Fransız Bilimler Akademisi tarafından yerbilimleri dalında büyük ödül (Lutaud Ödülü) ile taltif edildi. 1998 Mayıs ayı içerisinde Şengör, Collège de France'da misafir profesör olarak bir kürsü işgal etti. Burada "XIX. Yüzyılda Tektoniğin Gelişmesine Fransız Jeologlarının Katkısı" konulu bir ders verdi ve 28 Mayıs 1998'de Collège de France'ın madalyasını aldı. 1999'da Londra Jeoloji Cemiyeti kendisine Bigsby Madalyasını tevcih etti. 2000 yılının Nisan ayında Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Bilimler Akademisi yabancı üyeliğine seçilen ilk Türk oldu. Rus Bilimler Akademisi'ne Fuad Köprülü'den sonra seçilen ikinci Türktür. Ayrıca 2013 yılında Leopoldina Doğa Araştırıcıları Akademisi üyeliğine seçilmiştir.
Şengör, jeolojide bilhassa yapısal yerbilim ve tektonik dallarındaki çalışmaları ile ün yapmıştır. Şerit kıtaların dağ kuşaklarının yapısına etkisini ortaya koymuş ve Kimmer Kıtası adını verdiği bir şerit kıta keşfetmiştir. Orta Asya’nın jeolojik yapısını ortaya çıkarmış, Kıta-kıta çarpışmasının ön ülkeleri nasıl etkilediği meselesini çözmüştür. Yücel Yılmaz ile birlikte, Levha tektoniği içinde Türkiye'nin yerini değerlendiren ve atıf klasiği haline gelen bir makale yazmıştır. Jeoloji ve tektonik konularında 6 kitap, 175 bilimsel makale, 137 tebliğ özeti, pek çok popüler bilim makalesi, tarih ve felsefe ile ilgili de iki kitap ve 300’e yakın deneme yazısı yayınlamıştır. 86 ülkenin Bilimler Akademisine üye olan Şengör'ün yayınlanmış 1826 makalesi vardır ve bu makalelere 12658 atıf yapılmıştır. Bunların 1997-1998 yılları arasında Cumhuriyet Bilim Teknik dergisindeki "Zümrütten Akisler" köşesinde çıkmış olanları Yapı Kredi Yayınları tarafından 1999'da "Zümrütnâme" başlığı altında kitaplaştırılmıştır.
Fransa, İngiltere, Avustarya ve Amerika Birleşik Devletleri'nde misafir öğretim üyesi olarak çalışmalarda bulunan Şengör, Collège de France dışında İngiltere'de Oxford (Royal Society Araştırıcı bursuyla), ABD'de California Institute of Technology (Moore Distinguished Scholar olarak) ve Avusturya'da Salzburg Lodron-Paris Üniversitesi'nde misafir profesörlük yapmıştır. Şengör ayrıca pek çok uluslararası dergide editör, yardımcı editör ve yayın kurulu üyeliği yapmıştır ve yapmaktadır.

Özel hayatı

Jeolojiye olan merakının nasıl başladığı, "Bir Bilim Adamının Serüveni" adlı kitapta, Şengör’ün "Ben jeolojiyi küçük yaştan yani Jules Verne’in Arzın Merkezine Seyahat kitabını okuduğum günden itibaren sevmeye başladım. Hemen arkasından Denizler Altında Yirmi Bin Fersah’ı okudum. Onu da okuduktan sonra kendi kendime, ‘Adam olmak demek, Jules Verne’in tarif ettiği gibi olmak demektir’ diye düşündüm. Bana jeolojiyi Jules Verne sevdirdi..." şeklindeki ifadeleriyle anlatılmıştır. Bir röportajında kendisine ait kütüphanesinde 30000'in üzerinde kitabı olduğunu söylemiştir.
Şengör 1986 yılında Oya Maltepe ile evlenmiştir. Tek çocuğu olan oğlu H. C. Asım Şengör 1989 yılında dünyaya gelmiştir. "Şengör Gayrimenkul Yatırım Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi" adlı bir şirketi de vardır.

Çalıştığı üniversiteler

·         State University of New York At Albany, A.B.D - "Yüksek Lisans, Doktora"
·         Collège de France, Fransa - "Misafir Profesör"
·         Oxford Üniversitesi, İngiltere - "Misafir Profesör"
·         Caltech, A.B.D - "Misafir Profesör"
·         Salzburg Lodron-Paris, Avusturya - "Misafir Profesör"
·         İstanbul Teknik Üniversitesi - "Öğretim Üyesi"

Kitapları

Kendi yazdıkları:
·         "Zümrütname" (Yapı Kredi Yayınları, 1999)
·         "Hasan Ali Yücel ve Türk Aydınlanması" (TÜBİTAK Yayınları, 2001)
·         "Zümrüt Ayna: Bilimsel Düşünce Üzerine Denemeler" (Yapı Kredi Yayınları, 2003)
·         "Yaşamın Evrimi Fikrinin Darwin Döneminin Sonuna Kadarki Kısa Tarihi" (İstanbul Teknik Üniversitesi Yayınları, 2004)
·         "99 Sayfada İstanbul Depremi" (İş Bankası Kültür Yayınları, 2006)
·         ''Bilgiyle Sohbet - Popüler Bilim Yazıları'' (İş Bankası Kültür Yayınları, 2014)
·         "Dahi Diktatör" (Ka Kitap, 2014)
·         "Aptalı Tanımak" (Ka Kitap, 2015)
Hakkında:
·         "Bir Bilim Adamının Serüveni - Celal Şengör Kitabı" (Söyleşi: Sefa Kaplan) (İş Bankası Kültür Yayınları, 2010)
Katkıda bulundukları:
·         "Pîrî Reis 1513 Dünya Haritası" (Boyut Yayıncılık, 2013)

Ödülleri

Yurtdışında birçok üniversitede bulunmuş olan Prof. Şengör, birçok uluslararası ödülün de sahibidir. Ayrıca, TÜBİTAK Bilim Ödülü'nü kazanan en genç bilim adamıdır. Ödüllerinin bazıları:
·         Londra Jeoloji Cemiyeti, Başkanlık Ödülü [1984]
·         TÜBİTAK, Bilim Ödülü [1986]
·         Neuchâtel Üniversitesi Fen Fakültesi, Şeref Bilim Doktoru (Docteur ès sciences honoris causa) [1988]
·         Kültür Bakanlığı, Bilgi Çağı Ödülü [1991]
·         Fransız Fizik Cemiyeti ve École Normale Supérieure Vakfı, Rammal Madalyası [1994]
·         Collège de France Madalyası [1998]
·         Londra Jeoloji Cemiyeti, Bigsby Madalyası [1999] 
·         Guztav-Steinman Madalyası [2010] 
(Kaynak: Vikipedi) 

HEDİYE KİTABIMIZ

Bloğumuzun yaş günü anısına verdiğimiz hediye kitabımız bildiğiniz gibi Sayın SEZER ESER PERKER’e gitmişti.
 
Sezer hanımın kendi seçimi olan kitap adresine gönderildi; (İyi okumalar dilerim)
Yıl sonu itibariyle 2015 içinde bloglarımıza en çok yorum yapan üç dostumuzun kendi seçtikleri kitaplar ödülleri olacak. Herkese bol şans diliyorum.




7 yorum:

  1. Celal ŞENGÖR Hocamız hiç şüphesiz entelektüel birikime sahip bir bilim insanımız.. Dolayısıyla bu anlamda gurur duyarız sn hocamızla. Öte yandan, söz konusu sayın hocamızı ve bizleri bu konuma getiren ve bizi biz yapan Büyük Önder Atatürk olunca bir o kadar da sakınmadan hocamıza sitemim olacaktır. Zira Ata'mıza "dahi diktatör" yaftalamasıyla bir kitap yazdı. O sebeple Celal ŞENGÖR hocamızı asla affedemiyorum.. Saygılarımla...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bunu bildiğim için yorumumda "görüşlerini sevseniz de sevmeseniz de" ayrımını göstermiştim. İnsanlar zaman zaman yalpalıyorlar. Tarih hükmünü daha sonra veriyor. Çetin Altan'ın ölümünün uyandırdığı akis Levent Kırca'nın yanına dahi yaklaşamadı. Toplum sapmaları affetmez.
      Sevgi ve en derin saygılarımla.

      Sil
  2. Celal Şengör'ün sert fikirlere sahip olduğunu düşünsem de çoğu zaman hak verirken buluyorum kendimi. Bir de küçük yaşta jeolog olmaya karar verip bunu gerçekleştirmesini ve bu konuda uluslararası alanda üne kavuşmasını saygıya değer buluyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah, bir de tekrar teşekkür ederim. Yine 2015'te en çok yorum yapanlardan olmayayım Bilgehan Bey:)

      Sil
    2. Sayın Şengör'ün katılmadığım görüşleri var ama okuyabildiğim yazıları mevcut. Okumaya katlanamadığım pek çok kişi yanında elbette yazıları tercih edilebilir.
      En çok yorum yazanlar arasında olmanız beni elbette çok memnun eder.
      Sevgi ve en derin saygılarımla.

      Sil
  3. genelde senin okuduklarına ilgim oluyor mehmet abi (abiyi samimi bulduğumdan diyorum yanlış anlamayın sakın :) zira sizden epey ufağım )sanki böyle senin okudukların benim hoşuma gidecek türde kitaplar oluyor hepsini alasım geliyor :D bu blog beni batırır abi :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İltifatına çok teşekkür ederim. elbette yaşım gereği bu hitabeti seve seve kabul ediyorum. Tanıttığım kitaplara ilgi duymak çok güzel. Pek çok blogda ne yazık ki edebiyatta herhangi bir kategoriye girmeyecek edebi değeri olmayan pek çok kitap tanıtılıyor. Edebiyatta gerçek bir çağdaş kültüre ulaşmak için ülkemiz ve dünya çapında kişisel yaşamlarıyla da topluma hizmet etmiş değerli yazarları okumak gerekiyor. "Klasik" denen kitaplar sıkıcı değildir. Yeter ki onların dünyasına girebilin. Benim genç yaşlarda yapamadığım, bir yazarı tüm eserleriyle tanımayı mutlaka gerçekleştirin. Okudukça motoru açılan bir araç gibi olacaksınız.
      Sevgi ve en derin saygılarımla.

      Sil