İspanya’ya gidince, Flamenko izlememek olmazdı. Önceden de bahsettiğim gibi bize en yakın olan ve Gran Via caddesini kesen bir sokak içindeki “Cafe de Chinitas”dı. Saat 20.00’de başlayacak program için 15 dakika kala gittiğimizde henüz kapalı olduğunu gördük. Ancak bekleyen bir Uzakdoğulu grup sebebiyle bekledik. Saat başına birkaç dakika kala Cafe açıldığında rezervasyonsuz geldiğimiz söylediğimizde, problem olmadığını yer bulunduğu söyleyerek 8 kişilik grubumuza uygun bir masa ayarladılar.
Flamenko, İspanya'ya özgü olduğu bilinmesine rağmen, aslında Endülüs bölgesi kültürüdür. Kökenleri hakkında birçok soru işareti bulunur, ancak genel olarak bölgedeki Latince konuşan asimile olmuş yerli İberik halklar, Berberi-Arap Müslümanlar, İspanyalı Yahudiler ve Çingeneler tarafından beraberce ortaya çıkarılan bir tür olarak kabul edilmektedir.
Saat tam 20.00’de solo gitar eşliğinde başlayan program daha sonra çalgıcılar, koro ve kadın sanatçıların yer aldığı programla devam etti. Matadorun solu kesici dansından sonra, kadın sanatçıların 15’er dakikalık solo programlarıyla 2 saatlik gösteri dolu dolu sona erdi.
Turistik bir gösteri olmasına karşın tüm sanatçıların coşkulu ve içten söyleyiş ve oynayışları gerçekten etkiliydi. Madrid’de böyle bir gösteriyi mutlaka izlemenizi öneririm.
çok hoş... :)
YanıtlaSilHarika, önermekte haklısınız bence de kesinlikle böyle görsel ve estetik bir sahne şovu mutlaka izlenmeli.Gittiğim(iz) zaman dikkate alacağım. Endüliste raks, İspanya da flamenko:) verdiğiniz önemli dip notlar ve öz bilgileriniz için teşekkürler sevgili Mehmet bey...
YanıtlaSil****
bir de küçük bir not: sanırım izlemeye aldığınız blogları düzenlerken benim eski bloğumu kaydetmişsiniz (http://esince-izler.blogspot.com/)onu kapatmıştım ben ve şimdiki adresime taşımıştım...
http://izlerveyansimalar.blogspot.com/
bilginize sunarım.
Sevgili Ceren
YanıtlaSilBeğendiğinize sevindim.
Sevgili Esin,
YanıtlaSilBeğenmenize sevindim. Umarım görme olanağı yakalarsınız. Hatalı adresi düzeltiyorum. Teşekkürler
Mehmet Bey nazik kutlama mesajınıza teşekkür ederim. Tanıtımınız ilgilenenler için bir rehber niteliğinde... Emeğinize sağlık. Tülay GÜRDAL
YanıtlaSilTülay hanım,
YanıtlaSilDestekleyici yorumunuza çok teşekkürler. Yararlı olması dileğiyle, saygılar...
mehmet bey,
YanıtlaSilyorumunuza kendi blogumda yazamadığım için buraya yazayım dedim.
Marco Polunun evine gitmedk. çünkü her yer kapalıydı. :-( ama adayı dolaştık. Korçula
dışında başka ufak iki kasabayı gezdik.
Stone malide yemek yemedik. Stone da yedik. İlk gün yediğimiz yer güzeldi.
İşte böyle :-) farklı kültürleri tanımak ayrı bir lezzet tabiki.
selamlar.
arzu