(Sahihi Buhari)
Ey kadınlar topluluğu! Sadaka veriniz ve çok istiğfar ediniz. Çünkü ben Cehennem halkının çoğunun sizler olduğunu gördüm.
(Müslim, İman, 34/132 İbn Mace, Fiten 19/4003)
"Allah Resülü Ramazan veya Kurban Bayramında musallaya gitmek üzere yola çıktığında kadınlara rastladı ve şöyle dedi: "Ey kadınlar topluluğu sadaka veriniz, zira cehennem ehlinin çoğunluğunu sizlerin oluşturduğunu gördüm. Kadınlar neden ya Resullullah diye sorduğunda Allah Resulü "Çünkü kadınlar çok lanet ettiler ve kocalarına karşı da nankör oldular, cevabını vermiş ve devamla sizin kadar eksik akıllı ve eksik dinli birinin akıllı ve dini sağlam bir kimsenin aklını çelebildiğini görmedim" demiştir.
Kadınlar: "Aklımızın ve dinimizin eksikliği nedir ya Resulullah" diye sorduğunda Allah Resulu : "İki kadının şahitliğinin bir erkeğin şahitliği yerine geçmesi kadının aklının noksanlığı, hayızlı olduğu zaman namaz kılmaması ve oruç tutmaması da dininin noksanlığıdır, cevabını vermiştir."
Kaynak: Büyük Kadın İlmihali, Rauf PEHLİVAN
PEKİ GAZİ MUSTAFA KEMAL PAŞA NE DİYOR?
“Kadınlarımız haddi zatında hayatı içtimaiye de erkeklerimizle her vakit yan yana yaşadılar. Bugün değil, eskiden beri, uzun zamanlardan beri kadınlarımız erkeklerle baş başa, hayatı cidalde, hayatı ziraatta, hayatı maişette, erkeklerimizden yarım adım geri kalmayarak yürüdüler. Belki erkeklerimizin memleketi istila eden düşmana karşı süngüleriyle, düşmanın süngülerine göğüslerini germekle düşman karşısında ispatı vücut ettiler. Fakat erkeklerimizin teşkil ettiği ordunun hayat menbalarını kadınlarımız işletmiştir. Memleketin esbabı mencudiyetini hazırlayan kadınlarımız olmuş ve kadınlarımız olmaktadır. Kimse inkar edemez ki, bu harpte ve ondan önceki harplerde milletin kabiliyeti ve hayatiyesini tutan hep kadınlarımızdır. Çift süren, tarlayı eken, ormandan odunu, keresteyi getiren mahsulleri pazara götürerek para kazanan, aile ocaklarının dumanını tüttüren, bütün bunlarla beraber sırtiyle, kağnısiyle, kucağındaki yavrusiyle yağmur demeyip, kış demeyip, sıcak demeyip, cephenin mühimmiyatını taşıyan hep onlar, hep o ulvi, o fedakar, o ilahi Anadolu kadınları olmuştur. Hepimiz bu büyük ruhlu ve büyük kalpli kadınlarımıza şükran ve minnetle ebediyen taziz ve takdiz edelim.”
“Kadınlarımız her millette olduğu gibi bizim milletimizde de ne kadar yüksek ehemmiyeti olduğunu söylemeğe lüzum yoktur. Bizim milletimizde kadın bu ehemmiyeti eskiden beri hakikaten en ulvi derecede ihraz eylemiştir. Büyük atalarımız ve onların anaları tarihin vukuatın şahadetiyle sabittir ki cidden yüksek faziletler göstermişlerdir… işte böyle demokratik bir toplumu ehemmiyetlerini ulvi derecede sergileyen kadınlarımız, analarımız sayesinde kavuşmuş bulunuyoruz…”
islamiyet öncesi türk toplumlarına bakıldığında; kadın erkek eşitliğini görürüz. bu eşitlik islamiyetle erkek lehine bozulmuştur.
YanıtlaSilbize ne arap adetlerinden, yaşayış biçimlerinden.
atatürk ile bir "lam-elif" çizip dönüyoruz gene arap yaşantısına...
kemikleri sızlıyor mustafa kemalin.
Sevgili Zeeynep,
YanıtlaSilYukarıdaki tezatı sergilemekte amacım, kadınların, kullanıldıkları gerçeğinin farkına varabilmeleri için.
"Türban"ı oy avcılığı için dillerine dolayanların gerçekte kadın hakkı için değil, kadını kendilerinin kullanacağı biçime sokma amacının farkında olması gerekir tüm kadınların.
Tüm kadınların sizin gibi duyarlı olması dileğiyle sevgiler, saygılar.
Anlayana... Sevgili Merki çok güzel bir çalışma olmuş. Teşekkürler.
YanıtlaSilKafes arkasında cahil bırakılanlara diyecek sözüm yok, bunu kabullenmeleri anlaşılabilir de günümüz eksik eteklerini ne yapacağız? Kullanıldıklarını, amaç hasıl olunca, bir kenara atılacaklarını nasıl anlamazlar ki?
Sevgili Aysema,
YanıtlaSilÇok doğru. Kadınlar kullanıldıklarının farkına vardıkları anda kadının gerçek anlamda bağımsızlığı gerçekleşecek. Sevgiler.