"Bana olağanüstü hususiyetler atfetmeyiniz. Doğumumdaki tek fevkaladelik Türk olarak dünyaya gelmemdir." (Mustafa Kemal ATATÜRK)
8 Ekim 2010 Cuma
AĞUSTOS AYINDA BU KİTABI OKUDUM - 9
KİTABIN ADI : Yaşam ve Ölüm arasında (La Bete Humaine)
KİTABIN YAZARI : Emile Zola
KİTABIN ÇEVİRMENİ : Filiz Koçer
KİTABIN YAYINEVİ : Payel Yayınevi
KİTABIN BASKI YILI : 2010
KİTABIN BASKI SAYISI : 1. Baskı
KİTABIN SAYFA SAYISI : 411 sayfa
KİTABIN DİZGİ/BASKI KALİTESİ : 10/10
KİTABIN YAZIM-DİL KALİTESİ : 10/10
KİTABIN EDEBİ/SANATSAL/TARİHSEL DEĞERİ: 10/10
YORUM:
Payel Yayınları tarafından tamamı yayımlanmaya başlanan Rougon-Macquart dizisini Emile Zola, 20 kitap olarak yaklaşık 22 yıl içerisinde tamamlamıştır.
Her kitabında kent soylu ve yeni gelişmekte olan işçi kesiminden insanları anlatan romanlarda birbiri ile doğrudan bağlantılar bulunmamakla birlikte zaman zaman bazı kahramanlar ya da mekanlar farklı romanlara girip çıkarlar.
Zola’nın Fransız romanına getirdiği bu farklı bakış zaman içerisinde tüm dünyada çok sayıda romancıyı etkilemiştir. Küçük ve sıradan insanların yaşamları ve yaşamlardan çıkan dersler bu romanda da keyifle izleniyor. Dizinin bu 17. kitabında romanın örgüsü, suçun ağırlığı altında ezilen insanların düşünce ve davranışları, “Suç ve Ceza”yı anımsatmıyor değil. Bu romanın yan örgülerinden biri de demiryolları ve trenler. Çok güzel anlatımlar insanı etkiliyor. Kitapseverler, bu romanın yakın bir geçmişte İthaki Yayınları tarafından “Hayvanlaşan İnsan” adıyla yayınlandığını fark edeceklerdir.
İyi okumalar dilerim.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
demiryolları ve trenler...özel ilgi alanlarımdan..hele ki yazarı Zola olunca daha da ilgimi çekti kitaplar...
YanıtlaSilalınacaklar listeme dahil ettim:)
bu güzel tanıtımlar için teşekkürler...
esen kalın...
Sevgili Esmir,
YanıtlaSilBeğeneceğiniz tahmin ediyorum. Sevgiler, saygılar.
"hayvanlaşan insan" tuhaf bir ad olmuş.
YanıtlaSilinsan, insanlaşma yolunda daha.
acaba derin hep, dünyayı bitirmeden insanlaşmış olurmuyuz?
sağlıcakla kalın.
Sevgili Zeeynep,
YanıtlaSilEvet biraz garip bir adlandırma. Ne yazık ki tercüme kitaplarda genellikle yazarın koyduğu asıl ismi değiştirmek gibi eğilim var ülkemizde yanlış buluyorum. Madem eseri dilimize kazandırıyoruz. İsim konusunda da yazara sadık kalmak gerekir. Saygılar.