12 Şubat 2010 Cuma

Asimetrik Darbeyle Silinen TSK Hafızası


Bugün 22 Ocak 2010, Genel Kurmay basın sözcüsü açıklama yaptı, 26 gün devam Eden Kozmik aramanın sonucu tek madde halinde halka duyuruldu:
Suç kanıtı bulunamadı, fakat uzun yıllar uzun emeklerle hazırlanmış bütün askeri planlar geçerliliğini kaybetti.”
Bu kadar basitmiş meğer. Ağlamak istedim, ağlayamadım.
Uzun yıllar, uzun emeklerle…
Yani Türkiye Cumhuriyeti Ordusunun bütün bilgi birikimi, bütün hafızası, bütün deneyimi, bütün savaş stratejileri, bütün savunma planları yok oluverdi 26 günde, öyle Mİ?
İnanılır gibi değil!
Asker nasıl eğitilir, subay nasıl savaş planı yapar, düşmanın taktikleri nasıl deşifre edilir… Yok artık bunlar, öyle Mİ? Peki, NE öğreteceksiniz yeni nesillere?
26 günde, TSK’nin, İstiklâl Harbi dahil, bütün askeri hafızasını yüklediği bilgisayar hard disklerini virüs mü yedi?
2001’de Washington’da, İkiz Kulelerle aynı gün vurulan Beyaz Saray’ın arkasındaki Savunma Bakanlığı binasını anımsadım; uzaktan kumandalı bir uçak belli bir binaya girdirilmiş, geleneksel silahlara göre yapılmış bütün savaş planları yok edilmişti.
Bunu isteyen ABD’nin düşmanları değil, kendi içinde Füze Kalkanı silahlarını üreten global savaş lobisi, büyük silah patronlarıydı. Yapılan Amerikan iç darbesiydi. Ertesi hafta, Amerikan Senatosunda Füze Kalkanı projesi için istenen bütçe onaylandı.
Peki sonra? Füze kalkanı silahlarını satacak başka ülkeler gerekiyordu, bunların Polonya, Çekya ve Türkiye gibi NATO ülkesi olması DA gerekiyordu. Fakat bu ülkelerde NATO savaş planları geleneksel silahlara göre yapılmış değil miydi?
NATO ülkelerinde de konvansiyonel silahlara göre yapılmış askeri planların yok edilmesi gerekiyordu, ki, bu yeni pahalı silahları onlara satabilsin. Hem de ulusal direnç noktalarını kırması gerekecekti. (Bu konu Silivri mahkemesine yeni bir bakış getirir.)
Birkaç ay önce, Türkiye’ye füze kalkanı satmak istediklerinde, Genel Kurmay Başkanımız tarafından şöyle bir yanıt verilmişti: “Bizim savaş planlarımız konvansiyonel silahlara göre yapılmıştır, füze kalkanı işimize yaramaz.”
Sanki şöyle bir yankı buldu: “Ya öyle MI… Al sana, Arınç’a suikast yapacakmışsınız gibi elimizi kolumuzu sallayarak gireriz kozmik hafızanıza… Hem daha önce savunma planlarınız NE varsa onları yapan beyin gücünüzü de çeker alırız… Hem artık sizi sivil mahkemede yargılamaya DA gerek kalmaz. Ondan sonra isterseniz alın askeri mahkemede beraat ettirin.” Hazin şeyler geliyor aklıma.
Sırada NE var, tahmin edersiniz: Geleneksel silahların toplanıp yok edilmesi. Osmanlı Ordusunun elindeki bütün silahları almaktan bir farkı yok bunun.
Türk ordusunun silahsızlaştırılmasıdır bu, ya DA Ordunun dağıtılması…
Ya sonra? “Profesyonel vurucu güç”, yani özel ordu. Yaşar Büyükanıt’ın DA telaffuz ettiği, “bu kadar askere gerek yok, profesyonel vurucu güç yeter” dediği, yani paralı Amerikan askeri olma süreci. İç güvenliği polise devretmiş olarak, Vatan savunmasından DA çekilmiş olarak, Küresel sermayenin paralı askeri… Hem de, füze kalkanı silahlarını bizim paramızla aldırıp bunların nasıl kullanılacağının eğitimini de Amerikan subaylarından öğrenme maliyeti de bizden...
19 Ocak 2010 tarihli Cumhuriyet gazetesinde YÖK eski yöneticilerinden konuk yazar İsa Eşme’nin yazısını anımsadım. Diyor ki; Mesleki Teknik Eğitim Fakülteleri, MEB 2.12.2009 tarih ve 2009/15546 sayılı kararnamesiyle kapandı, kapanırken de 70 yıllık teknik öğretmenlik meslek bilgisi, deneyim birikimi de beraber yok oldu. Öğretmenliğin bir uzmanlık mesleği olduğunu ortaya koyan 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu çiğnendi, öğretmen yetiştirme formasyon sertifikasına indirildi.
Şimdi, on beş yıl geriye dönelim. Biliyoruz ki, Dünya Ticaret Örgütü bunları Tansu Çiller’e 1995’de imzalatmıştı; “Güvenlik ve savunma dahil, eğitim, sağlık, diyanet, ulaşım, bankacılık, benzeri bütün kamu hizmetlerinin sektöre devredilmesi…” (GATS diye geçer)
Öğretmenliği formasyon sertifikasına indirdikleri gibi, giderek askerliği de sertifikalı kurslara kadar indirecekler, ABD’deki gibi… Bütün askeri liseler kapanacak. Çekirdekten öğretmen yetiştirme bitirildiği gibi çekirdekten asker de yetişmeyecek. Bu yüzden, “asker nasıl yetiştirilir” bilgisinin hafızalardan silinmesi gerekiyor… Tıpkı İsa Eşme’nin belirttiği, “teknik öğretmen nasıl yetiştirilir” bilgisinin yok edildiği gibi.
Dev silah teknolojisinin dayatılmasına karşın, toplumumuzda ilkelleşmeye doğru bir sürecin tetiklendiği, aşiretlerin nüfus cüzdanlarına yazıldığı günlere getirildik. Her aşiret kendi savunmasını kendisi yapacakca NE bu füze kalkanları, değil MI? Hayır, onlar birbirine düşürülecek!
Anayasa Mahkemesi oy birliğiyle bir karar Verdi; asker sadece askeri mahkemelerde yargılanır, çok ilginç! Hangi dağda Kurt öldü, demeyeceğim. Diyeceğim ki, artık TSK’yı darbecilikle suçlamaya gerek kalmadı, çünkü o en büyük darbeyi beyninden yedi.
Postmodern darbedir bu, son model asimetrik Amerikan darbesi… Birine suikast yapacakmış gibi suçlanıp suçsuzluğunu ispatlamak için, “Seni 90 yıldan beri hiçbir zaman öldürmeyi düşünmedim, istersen aç beynime bak…” deyip, yattığı ameliyat masasından hafızasını kaybetmiş olarak kalkmış olmak gibi…
Ulusça her konuda hafızamız siliniyor, yetmiyor, çocuklarımız gittiği okulda otizm (zihinsel engelli) ediliyor, Anne-babalarımız daha erken yaşta alzaimer ediliyor…
Bütün bu olanları artık çok hızlı düşünmemiz gerekiyor. Ey halkım, hafızası yok edilmiş bir koloni olmak bize göre değildir, bunu hatırlatmak isterim ve otizm yapan o kitapları yakarak uyanışı başlatmanızı dilerim.
MAHİBE MORGÜL

(Aktaran Mustafa Taşkın'a teşekkürler)

2 yorum:

  1. Paylaşan Mehmet Bilgehan Merki'ye teşekkürler büyük bir dikkat ile okudum...Söylenecek o kadar çok o kadar çok söz var ki...

    saygı ile

    YanıtlaSil
  2. Sayın Merki,
    Havsalam durdu güya bu memleketin evladıyız diye düşünürken nasıl evlatmışım deyip sorgulamaya başladım kendimi. Hafızam basmaz diye tane tane okudum her bir kelimesinde yüreğim cıııızzz edip durdu bumu evlat olmak yahu bumu. Offf müthiş rahatsızlık duydum.
    Ağlama metodu işe yarıyormuş demek ki..
    İzniniz olursa sayfamda bu paylaşımı yayınlamak istiyorum sayın Merki.
    Sevgi ve Saygılarımla

    YanıtlaSil