Van Gogh 1890’da, yani hayatını kaybettiği senenin başında,
çok sevdiği kardeşi Theo’dan bir mektup alır. Theo’nun bir oğlu olmuştur ve
adı, eşi ile birlikte ortak karar olarak “Vincent” konmuştur.
Bu habere çok sevinen Van Gogh, onlara özel bir resim hediye
etmek ister. O sıralar, hem Japon sanatı etkisinde olan, hem de Arles’de
tomurcuk açan ağaçlardan etkilenen Van Gogh, bir badem ağacının tomurcuklarının
patladığı, bembeyaz çiçekli halini mavi gökyüzü önünde resmeder. Bu resim pek
de Van Gogh’tan görmeye alışık olmadığımız tarzda, Japon sanatı etkisinde
olduğundan, sevenlerinin gözünde ayrı bir yeri var. Doğu kültüründe, badem
ağaçları Şubat’ta çiçek vererek, baharın gelişini müjdeliyor. Resmin bir başka
önemi de Van Gogh’un resmin tamamlanmasından 4 ay sonra ölmesi sebebiyle son
resimlerinden birisi olması.
Söz
konusu 92 x 73.5 cm ebatlarındaki yağlıboya eser
Hollanda'da Van Gogh Müzesinde sergileniyor.
Van Gogh, Arles’teki
bahçesinde yetişen şeftali, kayısı, erik ağaçlarını uzun uzun
seyrederek kendine bir çeşit terapi uyguluyordu. Bahar aylarının verdiği ilhamdan
sıkça söz eden, dolayısıyla bahadır müjdeleyen her şeye karşı bir ilgi besleyen
ressam, Arles’teki ağaçlarının patlayan tomurcuklarından pek çok eser çıkardı.
Theo‘nun doğan oğluna ‘Vincent‘ adını vermesi, Van Gogh‘u çok
mutlu etmiş ve ona ilham vermiştir. Vaftiz babası olduğu küçük Vincent,
hayatının son demlerine gelen usta için adeta bir ‘yeni hayat’ idi ve tomurcuk
ona baharı getirmişti. Bebek Vincent‘ten aldığı
ilhamla “Almond Blossoms“u
(“Branches with Almond Blossom“)
yapmaya başlayan Vincent, annesine yazdığı
mektupta da eserinden bahsetmişti. Resmi yaparken hastalanan Van Gogh, 1890
yılının Mayıs ayında kardeşinin yanına giderek yeğenine resmi hediye etti ve 4
aya kalmadan son nefesini verdi.
Bu
resim, ressamın kopyalayacak kadar etkilendiği Japonizm izlerini
taşıyor. Özellikle Utagawa Kunisada’nın eserlerinde sıklıkla yer verdiği bahar
dalları, ressamımıza ilham veren noktalardan biri. Eserde gövdesinin
üst kısmında dallarının bir kısmına dek; yalnızca bir parçası resmedilen
badem ağacı, çiçek açmış tomurcuklarıyla baharı müjdeliyor. Arka planı bütünen
maviyle boyayan ressam, bu şekilde bize ‘gökyüzü’ imgesini veriyor.
Van Gogh'un aynı adı taşıyan ve
kendisine doğum günü hediyesi olarak bu resmin yapıldığı yeğeni Vincent Willem
van Gogh (1890–1978) -yani bu tablonun yapılmasına vesile olan yeğen Vincent- annesinin
1925'te ölümünden sonra Van Gogh'un tüm eserlerini miras yoluyla devraldı.
1950'lerin başında Van Gogh'un mektuplarının tamamının dört cilt hâlinde ve
farklı dillerde basılmasını ayarladı. Daha sonra Hollanda hükûmeti ile
koleksiyonun tamamının satın alınması ve sergilenmesi için bir vakıf kurulması
konusunda anlaştı Theo'nun oğlu resimlerin mümkün olan en iyi şartlar altında
sergilenebilmesi için projenin planlamasına katıldı. Proje 1963'te başladı ve
binanın tasarımı mimar Gerrit
Rietveld'e verildi ve onun 1964 yılında ölmesinin ardından Kisho Kurokawa görevi üstlendi. Açılışı için 1972 yılı hedeflenen
proje 1960'lar boyunca devam etti.
Van Gogh Müzesi 1973'te Amsterdam'da Museumplein meydanında
açıldı. Düzenli olarak yıllık 1,5
milyondan fazla ziyaretçisiyle Rijksmuseum'dan
sonra Hollanda'nın en popüler ikinci müzesi olmuştur. 2015 yılı itibariyle 1,9
milyon ziyaretçinin %85'i başka ülkelerden gelmektedir.
FAYDALANILAN
KAYNAKLAR:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder