4 Haziran 2013 Salı

"31 MART VAKASI ve TAKSİM KIŞLASI..."

(E)SÜVARI ALBAYI SAYIN HÜSAMETTİN ERTÜRK 

ANLATIYOR..
DİNLEYELİM : 
"Daha geceden Beyazıt Meydanında,Babı Seraskeri dahilinde silah çatmış,çadır kurmuş Avcı Taburları içinde kaynaşma başlamıştı.Sarıklı,cübbeli bir takım şeriat adamlarının askerin içine daldıkları,fiskos yaparak bir şeyle söyledikleri,onları harekete getirdikleri görülüyordu.Rumeli'den gelmiş ve Meşrutiyetin Muhafızı addedilmiş bu saf ve masum askerin,yobazlar tarafından fitne ve fesata teşvik edildikleri muhakkaktı.Nitekim sabahın erken saatlerinde sokaklara dökülen bu asker grubları havaya silahlarını boşaltıyor,genç zabitleri yakalarından sürükleyerek öldürüyordu. İşitilen sesler şu idi-Şeriat isteriz....Fakat kim kimden bu şeriatı istiyordu, şeriat denilen şey neydi ? Buna herhalde bağıranlardan hiçbiri muktedir değildi.Olsa olsa kulaktan kulağa duyduklarını tekrarlıyorlardı.Onları teşvik eden hacı hoca güruhuna göre İttihatçılar ve onların devlet adamları memlekete"gavur"luğu getirmişlerdi.Müslümanlık elden gitmiş halk neuzübillah kafir olmuştu.Bunun mesulleri hükümet adamları olmakla birlikte ,aslında birliklerin başlarındaki "Genç ve Mektepli Zabitler"in bu işte payları çok büyüktü ! Namaz ve niyazdan habersiz olan,oruç tutmayan,camiye gitmeyen bu züppe zabit gençler,Ordu'nun İmanını bozmuştu.O halde evvela bunları temizlemekten işe başlamak lazım geliyordu ! 

(Taa o zamanlardan TÜRK Subaylarına karşı,zehirli genli kuduz düşmanlığa bakınız !!!!)
                   31 Mart sabahı Beyazıt meydanı,Ayasofya Meydanı;onbinlerce insanın toplandığı sahalar manzarasını almış,ortalığı kırıp geçirenlerle dolmuştu.Yobazların kışkırttığı askerler;Şeriat isteğinden başka şeylerde talep ediyor,derhal Meclisi Vükelanın toptan istifasını,mebusların dağılmasını,ahkamı şer'iyenin tatbikini ve Alaylı Zabitlerin tekrar yerlerine iadesini şart koşuyor, güneş batana kadar bu istekleri yapılmadığı takdirde tüm erkanı katledeceklerini ilan ediyorlardı.. 

Durumu ilk defa öğrenmiş olan Hassa Askeri Kumandanı Mahmut Muhtar Paşa İhtilali daha başlangıcında bastırmak istemişse de Padişahın emri şu olmuştu- Kat'iyyen tebaam arasında kan dökülmesini istemem.Hadise sulh yoluyla halledilmelidir..Padişahın emrini Harbiye Nazırı Rıza Paşa da desteklemiş,Mahmut Muhtar paşa'ya mani olunmuştu.Kendilerine hiç bir şey yapılmadığını gören Şeriat İsteyen Asi askerler,gittikçe küstahlaşarak, Meclisi Mebusan'ı sarmış,Meclise gelen Mebusları tevkif eylemiş,bu meyanda kendilerine mani olmaya çalışan Adliye Nazırı Nazım Paşa ve Lazkiye Mebusu Aslan Beyi Şehit etmişti.

İstanbul;tam üç gün üç gece zaptu rapt dinlemez halde şeriat isteyen asilerin elinde kalmış, Mektepli Zabitler,gençler,okumuş kimseler sokaklarda sürüklenerek katledişmiş,halk korkudan sokağa çıkamaz olmuştu.Şeriat isteyen Asi Taburların Kumandasını Hamdi Çavuş üzerine almış,Hazım Çavuş ta yardımcısı olmuştu.TAKSİM Kışlası'ndaki askerlerde isyana karışmışmışlardı.Hadisenin taşra şehirlerinde aksi,müthiş olmuş,en büyük heyecan Makedonya,Üçüncü Ordu merkezleri duymuştu.

Selanik'te,Manastır'da Hürriyetperver insanlar ayaklanmıştı.Hepsi bağırıyor,hiddetten köpürüyorlardı.

                 -Bu ne rezalet,bu hiyanet nasıl olur ? Bunu Rumeliden giden Avcı Taburları nasıl yapar ? Bunda muhakkak Padişahın parmağı vardır.Abdülhamit tekrar istibdat idaresine dönmek istiyor,milleti birbirine kırdırıyor,diye haykırıyorlardı.Artık Genç Zabitleri durdurmak mümkün değildi.Derhal Selanik Redif Fırkası Kumandanı Hüseyin Hüsnü Paşa Kumandasındaki fırkasıyla yola çıkmıştı. Bu Fırkanın Erkanı Harbi Mustafa Kamal Bey idi. Bu suretle tertip edilen Harekat ordusu İstanbul üzerine yürümeye karar verdi.Harekat Ordusu;Nisanın 3 de hareket ederek 6 nisan da çatalca'ya gelmişti.Mahmut Şevket Paşa'da Çatalca'ya gelerek Harekat Ordusu'nun Kumandasını ele almıştı. Paşa'nın yanında Erkanıharbiye Pertev Paşa,ikinci Reisi Rıza Paşa vardı.Edirne'den hazırlanan bir Fırka Şevket Turgut Paşa ve Erkanıharp Kazım Karabekir Bey arkadan gelmişlerdi. 

İstanbul'da hala "Derviş Vahdeti"isminde bir softa,Volkan gazetesi ile İttihatçilere Rumeli Eşkiyası diye hitap ediyordu..Padişah son derece telaşa düşmüştü çünkü İstanbul'da kendisine sadık İkinci Ordu'ya mensup Kıtalarla,Rumeli'den gelen Üçüncü Ordu Birliklerinin sokak muharebeleri,çok kanlı olacaktı.Derhal Çatalca'ya Sait paşa'nın risayetinde pek mümtaz bir heyet göndermişti.Bu Heyet;Padişahın irticai teşvik edenlerin şiddetle cezalandırılmasına müsaade edeceğini bildirmişti.Harekat Ordusu 10 Nisan Cuma günü İstanbul'a girmişti.

Selanik'ten bu Ordu ile gelenlerin içinde şu meşhur kimseler vardır.

Erkanıharp feriki Mahmut Şevket Paşa ,Erkanıharp Kolağası (Önyüzbaşı)Selanikli MUSTAFA KEMAL BEY(ATATÜRK) Erkanıharp Binbaşı pirlipeli Fethi Bey(Orbay),Erhanıharp Yüzbaşı İsmail Hakkı Bey,Erkanıharp Kaymakam(Yarbay)Üsküdarlı Cemal bey,Erkanıharp Binbaşı Selanıkli Faik bey,Erkanıharp Binbaşı Selanikli Binbaşı Remzi Bey,Erkanıharp Kolağası Süleyman Askeri Bey,Erkanıharp Kolağası Halil Bey,Piyade Kolağası Ohrili Eyüp Sabri Bey,Piyade Kolağası Resneli Niyazi Bey,,Erkanıharp Yüzbaşı Giritli Ruşeni Bey,Erkanıharp Yüzbaşı Seyfi Bey,Süvari Zabiti Nidai Bey,Süvari Mülazimevveli Tolçalı Süleyman Bey,Piyade Mülazımevveli Yakup Cemil Bey,Piyade Zabiti Filipeli Hilmi Bey,Süvari Yüzbaşı İzmitli Mümtaz Bey,Süvari Mülazımevveli Selanikli Saffet Bey,Mülazımevvel Ömer Naci Bey,Baytar Yüzbaşı Rasim Bey,Piyade Mülazımevveli Sarı Efe Edip Bey,Kastamonulu Şükrü Bey,Piyade Mülazımevveli Yenibahçeli Nail Bey,Topçu Mülazımevveli Kızanlıklı Cevat Bey,Piyade Mülazımevveli erzurumlu Necati Bey,Piyade Mülazemevveli Edremitli Necati Bey,Piyade Yüzbaşı Afyonkarahisarlı Ali Bey(İstiklal Mahkemesi Reisi),Mülazımevvel Japon Rıza Bey,Mümtaz Erkanıharp Yüzbaşı Köprülü Kazım Bey,Doktor Abidin Bey,Mülazımevvel İsmail Canpolat Bey,Erkanıharp Kolağası Ali İhsan Bey..Erkanıharp Binbaşı Muhtar Bey..
Erkanıharp Binbaşı Muhtar Bey;Harekat Ordusu Piştar Kumandanı olup,bugün İstanbul'da adını taşıyan ŞEHİT Muhtar Caddesinde ŞEHİT düşmüştür.."...............



ANLATAN;

(E)Süvari Albayı(merhum)Sayın HÜSAMETTİN ERTÜRK.

Teşkilat-ı Mahsusa Reisi ve İşgal yıllarında Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın emriyle,İstanbul'da kurulan gizli ve Müsellah(silahlı),Mukavemet teşekkülleri ile Ankara'da Erkanıharbiye(Genelkurmay başkanlığı)i Umumiye İstihbaratında,M.M.Grubu ile Müsellah Müdafayi Milliye Teşkilatı Reisi..
KAHRAMAN ECDATLARIMIZIN AZİZ RUHLARI ÖNÜNDE SAYGIYLA EĞİLİYORUM...
KAYNAK;

İKİ DEVRİN PERDE ARKASI..

Basım İstanbul 1957..
DERLEYEN..

Gülsev EYÜBOĞLU

Saygılarımla
03 Haziran 2013


6 yorum:

  1. Mehmet Bey, merhaba... Konu üzerindeki bilgilendirici yazınızı ilgiyle okudum. Teşekkür ederim...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bilelim, fikir sahibi olalım ve her bir adım öne geçelim. Sevgiyle kalın.

      Sil
  2. SİZDEN İZİN ALMADAN YAYINLADIM SAYFANIZIN LİNKİNİ FACEBOOK SAYFAMDA..BAĞIŞLAYIN. İNSANLARIN GERÇEKLERİ DOĞRU OLARAK ANLATANDAN ÖĞRENMELERİNİ İSTEDİĞİM İÇİN.
    TEŞEKKÜRLERİMLE SEVGİLİ MEHMET BİLGEHAN MERKİ.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Hanımefendi,
      Blog yazılarımla ve resimlerimle ilgili hiçbir kısıtlamam yoktur. Seçtiğim ve yayınladığım yazıların olabildiğince çok kişiye ulaşması ve okunmasını, değerlendirilmesini istiyorum. bilgili ve bilinçli bir topluma ihtiyacımız olduğu çok açık. Ancak bu şekilde kararnlığı aydınlığa dönüştürebiliriz. İlginiz ve katkınız için sonsuz teşekkürler. Sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

      Sil
  3. Ne günler yaşanmış? bende izninizi alıp yayınlıycam facede ve twitterde çünki insanların gerçekleri görmesi lazım..teşekkürler

    YanıtlaSil