Elbette Moskova’ya gelince uğranılacak ilk mekan, Nazım’ın mezarı.
1524 yılında III. Vasile tarafından yaptırılan Novodevici Manastırı’nın mezarlığı zamanla tüm tanınmış devlet adamları, sanatçılar ve halk kahramanlarının gömülü olduğu bir mezarlık haline gelmiş.
Kapının hemen girişinde bir levha ve plan üzerinde en tanınmış kişilerin mezarlarının bulunduğu yerler numaralanarak gösterilmiş. Mezarlık, tam bir sanat sergisi gibi. Hiçbir mezarın anıtı diğerine benzemiyor, çok farklı ve çoğu ölenin kişiliğine uygun geliştirilmiş eserler.
Kapıdan hemen girişte ileriye doğru uzanan anayolun ilk genişlediği ve Dörtyol olduğu noktada sola döndüğünüzde tam karşınıza geliyor Nazım’ın mezarı.
Hey koca Nazım, ülkende seni yaşatmamak için elinden geleni yapanların, seni bizden önce ziyarete gelip, mezarına sahte gözyaşlarıyla çiçekler bırakmalarını, 1980’de “Komünistler Moskova’ya” diyenlerin milletvekili olunca soluğu burada almalarını hep içimize sindirdik. Ama doğrusu, Can babanın mezarının barbar saldırısı altında kırılıp dökülmesini, dünya mirası barış heykellerinin sabun keser gibi kesildiğini yaşadığımız bugünlerde, ülkemizde, mezarını vasiyetine uygun Anadolu’da bir köy mezarlığına götürmemizi bizden isteme ne olur! Her ne kadar senin buralarda yatıp kalmana gönlümüz razı olmasa da şimdilik burada en azından rahatsın! Bu barbarlıkta henüz seni üzmek elimizden gelmez…
Ne zaman ki şiirindeki;
“İnanın güzel günler göreceğiz çocuklar,
Motorları maviliklere süreceğiz”
dediğin günler geldiğinde…
Mezarlıktaki diğer bazı ünlülere ait mezar anıtlar:
Orada rahat uyusun bence de buradakiler mezarlarında ters dönüp duruyor çünkü...
YanıtlaSilSevgili Özgür Ceren Can,
YanıtlaSilHaklısınız. Ona layık olmadığımız sürece ne yazık ki burada görmediği hakaret ve yapılmadık rezillik kalmaz. Sevgiler.