Daha önce Moskova’yı anlatırken söylenen özdeyişin tamamını burada bir daha tekrarlayayım. “Rusya’nın kalbi Moskova, Moskova’nın kalbi Kremlin’dir.” Kremlin, Rusça’da eski şehir anlamına geliyormuş.
Bir zamanlar Moskova’nın bulunduğu geniş kırlıklarda ağaç ve yeşilin içerisinde bir av sahası olarak kullanılan bu bölgede, Rus prenslerinden İvan Dolgurukiy tarafından, şehrin güvenliği için bir kale kurulması akla gelir. Bölgede bulunan ormanlardan temin edilen ahşaplardan Kremlin kalesi ilk kez 1100 yıllarında inşa edilir. Birkaç yüzyıl sonra ahşabın ekonomik ömrünü tüketmesiyle bu kez kale tuğladan yeniden inşa edilir. Moskova ve St. Petersburg’da önemli tüm yapılarda olduğu gibi, bu yeniden yapımda ve sonraki tüm eklenti ilavelerinde İtalyan mimarlarının büyük payı var.
Kremlin Gezimize Kutafya Kulesi altındaki kapıdan başladık. Kremlin’in bir de karşı tarafta Sparsskaya girişi bulunmakta.
Rus mimarisinde soğan kubbeler bir klasik haline gelmiş. Giriş kulelerin üzerinde bulunan yıldızlar Sovyet döneminde eklenmiş ancak varlıklarını halen korumaktalar.
Girişimize göre hemen solda yer alan bina Büyük Petro döneminde sarayın topçu kışlası olarak tasarlanarak yapılmış. Halen binanın girişinde o dönemden kalan toplar sergileniyor. Bina halen sarayın tören ve koruma garnizonu tarafından kullanılıyor.
Aynı girişte sağda yer alan bina ilk bakışta da fark edildiği gibi klasik mimarinin dışında modern tarz yapılmış ve görünüşüyle Kremlin’in ahengine aykırı duruyor. Bina 1960 yılında Kruşçev döneminde parti toplantıları için yapılmış. Ancak şu anda işlevini kaybettiği için konser salonu olarak kullanılıyor. Tarkan’ın da burada konser verdiği ifade edildi.
Bu binayı geçerek devam ettiğinizde (haritayı büyüterek takip edebilirsiniz) Çarpuşka, “Çar topu” olarak anılan dev topun yayına geliniyor. Bu çar bir baba oğul dökme ustaları tarafından yapılmış. Ağız çapı 89 mm. Sadece süs için yapıldığı söylenegeldiğinden, Sovyet döneminde çalışıp çalışmadığı denenmiş ve 800 metreye şarapnel fırlattığı belirlenmiş. Ancak herhangi bir savaşa iştirak etmemiş. Altında bulunan ayak ve taşına sistemi daha sonra imal edilmiş.
Topun hemen ötesinde “büyük çan” yer alıyor. Ağırlığı 200 ton. İmalinden hemen sonra Kremlin’de çıkan bir yangını söndürme çalışmaları sırasında çana da su sıkıldığı için meydana gelen çatlama ile 11 tonluk bir parçası kopup ayrılmış. Çan hiçbir zaman kilise üzerine çıkarılarak kullanılamamış. Çan üzerinde yaptıran çariçe Anna İvanovna ve dönemin soylularının kabartmaları yer almakta.
Çanı arkanıza alarak baktığınızda hemen karşınıda yer alan, dar cepheli ve geriye doğru genişleyen bir saray yapısı var. Devrimden hemen sonra suikasta kadar Lenin ve eşi tarafından bu binanın görünen cephesinin en üst katı çalışma bürosu ve ikametgah olarak kullanılmış. Stalin, binanın en arkasında ve penceresiz bir mekanı çalışma bürosu yapmış.
Çan’dan sağa döndüğünüzde katedral meydanı olarak anılan meydana ve etrafında bulunan kilise ve katedrallere ulaşıyorsunuz. Tam karşıya isabet eden ve planda (23) olarak gösterilen kilise çar sülalesinin doğumlarında vaftiz kilisesi ve ailenin özel ibadet mekanı olarak kullanılmış.
Bu kilisenin karşısında ve planda (22) olarak gösterilen mekan başmelek Mikail Kilisesi. Kilisenin içinde çar sülalesinden 46 kişinin mezarları bulunmakta. Kilisenin girişin karşısında bulunan duvarından 4 sıra ikona yer almakta.
Planda 33 olarak gözüken Kremlinin ikamete ayrılan saray bölümlerinin ilavelerle tamamlanışı 1850’lere kadar uzamış.
Planda 29 olarak gösterilen kilise Rus Ortodoks Patrikliği’nin merkezi.
Alanın dairesel olarak son kısmı 38 numara ile gösterilen kilise Çar İvan Çan kilisesi. Tepesi altın kaplama ve çan kulesi 80 metre yüksekliğinde. Üzerindeki büyük çan 60 ton. (Londra’daki meşhur Big Ben 14 ton olduğuna göre tasavvur edin)
Planda 26 olarak gösterilen Meryem’in göğe yükseliş kilisesi 5 sıra ikonalı olarak Meryem’in tasvir ve freskleriyle süslenmiş.
Tümüyle İtalyan mimarların eserleri olan binaların saray ve halen kullanılan bölümlerine ziyaretçi girişi yasak. Sadece kiliseler gezilebiliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder