"Bana olağanüstü hususiyetler atfetmeyiniz. Doğumumdaki tek fevkaladelik Türk olarak dünyaya gelmemdir." (Mustafa Kemal ATATÜRK)
23 Temmuz 2010 Cuma
TEMMUZ AYINDA BU KİTABI OKUDUM - 2
KİTABIN ADI : ‘Avrupa Birliği’ çıkmaz sokak
KİTABIN YAZARI : Erol Manisalı ve öğrencileri
KİTABIN ÇEVİRMENİ : -
KİTABIN YAYINEVİ : Bilgi Yayınevi
KİTABIN BASKI YILI : 2005
KİTABIN BASKI SAYISI : 1. Baskı
KİTABIN SAYFA SAYISI : 494 sayfa
KİTABIN DİZGİ/BASKI KALİTESİ : 9/10 (Çok az sayıda dizgi hatası var)
KİTABIN YAZIM-DİL KALİTESİ : 10/10
KİTABIN EDEBİ/SANATSAL/TARİHSEL DEĞERİ : 10/10
YORUM : Avrupa Birliği, yaklaşık son otuz senedir Türkiye’nin en önemli gündem maddesi. Neredeyse her Türk insanının kendisine göre bir fikri var. Reddeden ve benimseyen kitlelerin büyük çoğunluğu herhangi bir nedenle kabul ediyor veya reddediyor, ama kimse gerçekten “Avrupa Birliği” nedir? Ne değildir? Türkiye neden bu kadar çok çabalıyor, Avrupa bizi neden istemiyor? vs uzayıp giden sorulara ikna edici cevaplar veremiyor..
“Hayatım Avrupa Birliği” diyen Sayın Prof Erol Manisalı, yıllardır dili döndüğünce elinden geldiğince, yazarak, konuşarak Avrupa Birliği’ni Türk toplumuna deşifre etmeye çalışıyor.
Bu kitapta da, 2004-2005 İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde İktisat Fakültesi adına doktora dersleri veren değerli hoca, bu kez Avrupa Birliğini, öğrencilerine tüm yönleriyle makale çalışması yaptırarak tanıtıyor. Doktora öğrencilerinin hazırladığı bu kitaba 3 ilave çalışma da eklenmiş.
Evet, Avrupa Birliği, çıplak olarak karşınızda. Tüm gerçekler burada. “Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak” tuzağına düşmeyecek her Türk aydınının mutlaka okuması, okutması ve el kitabı gibi kitaplığında bulundurması gereken çok aydınlatıcı bir kitap.
Son makalenin son sayfasından (dolayısıyla kitabın son sayfasından küçük bir alıntı:
“Avrupa Birliği kapitalist-emperyalist bir birlik olarak inşa edildi, ve bu durum değiştirilemez. Her önemli ekonomik, toplumsal, siyasal ve uluslar arası sorunda, AB’nin bu niteliği biraz daha görülüyor.”
“Sağ”dan ve “sol”dan israrla ülkemizi bu batağa sokmak isteyenlere karşı Ey Türk Gençliği haydi bilgi ile silahlanmaya, DAHA GEÇ OLMADAN…
Erol Manisalı (1940, İstanbul) Türk iktisatçı, akademisyen ve düşünür. Ulusalcı düşünceleriyle tanınır; küreselleşme ve AB politikalarına karşı Cumhuriyeti savunur. Türkiye'nin yetiştirdiği, uluslararası saygınlığa sahip akademisyenlerindendir.
Prof. Dr. Erol Manisalı, halen İ.Ü. İktisat Fakültesi'nde Öğretim Üyeliği yapmaktadır ve aynı kurumun Avrupa ve Ortadoğu Araştırmaları Merkezi'nin başkanıdır. İngiltere, ABD, Japonya, Almanya, İsviçre, Hollanda, Belçika, Avusturya, Norveç ve Mısır'da çok sayıda konferans vermiş ve uluslararası konferanslarda aktif katılımcı olarak bulunmuştur. Türk ekonomisi ve AB ilişkileri içeren raporları bulunmaktadır.
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi ve Okan Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erol Manisalı, Avrupa Birliği müzakerelerinin kullanılarak Türkiye'nin sömürgeleştirilmek istendiğini ileri sürdü. Ordu Barosu'nun düzenlediği 'AB-Türkiye İlişkileri' konferansında konuşan Prof. Manisalı, AB müzakerelerinin çok kötü bir seyir takip ettiğini belirtti. AB üyelik sürecinde cumhuriyetin temel değerlerinin tasfiye edilmesine çalışıldığını öne süren Manisalı, "AB müzakereleri kullanılarak Türkiye adeta sömürgeleştirilmek istenmektedir. Böyle giderse Türkiye 10-15 yıl sonra parçalanır. Bunun adımları atılmıştır. 1995 yılında imzalanan Gümrük Birliği Anlaşması, 17 Aralık 2004 ve 3 Ekim 2005 tarihleri bunun belgesidir. Yugoslavya buna örnektir. Ama Türkiye'de bunu yavaş yavaş yapıyorlar. Bugünkü şekliyle giderse 10-15 yıl sonra Türkiye, Fener Patrikhanesi 'yle, Güneydoğusuyla, Kuzeydoğusuyla bölünmüş hale gelir" diye konuştu. Sivil toplum teşkilatlarının artık daha aktif olması gerektiğini ifade eden Manisalı, "Bugünkü sorun emperyalizmle işbirliği yapmakla anti-emperyalist olmak arasındadır. Türkiye'de taraflar belirmiştir" ifadesini kullandı. Özellikle şimdiki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün 1995'de meclis kürsünden AB'ye karşı duruşunun 2002'den günümüze nasıl terse döndüğünü bizzat Abdullah Gül'ün sözleri ile göstermesi, Türkiye'deki siyasi yapılanmayı ve siyasi gelişmeleri çözümleme ve Türkiye'nin AB veya bazı uluslararası kurumlar ile olan ilişkilerdeki konumunu gayet net ortaya koymaktadır. Gül Gümrük Birliği antlaşması sonrası "Arka bahçe oluruz" derken bugün tam tersi konumdadır. Manisalı bunları Türkiye'nin Askersiz İşgali: "Gümrük Birliği" (Hayatım Avrupa 3. Kitap) adlı kitabında çok güzel göstermiştir. Manisalı, AB'ye alınmadan Gümrük Birliği'ne alınan tek ülke olan Türkiye'nin AB ile olan ilişkileri konusunda uzman bir hocadır.
2005 Sertel Demokrasi Ödülü'ne layık görülmüştür.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Mehmet Bey sayfanızda "Erol Manisalı"yı görünce çok sevidim.Çok sevdiğim bir bilim adamı.Gençlere ısrarla önerdiğim bir kitabıdır bu kitap.
YanıtlaSilSelam ve sevgiler.
Sevgili gökçe7,
YanıtlaSilErol hocanın yaklaşık 10 kitabını daha önce okudum. Kendisini çok severim. günlük yazılarını da dikkatle okurum. Bu değerli kitabı bilmenize çok sevindim. Çok güzel bir eser olmuş, tanıtmaktan büyük keyif duydum. Sevgiyle kalın.
Mehmet Bey, son derece aydınlatıcı bir kitap tanıtımı olmuş. Ben bu değerli Araştırmacı ve Bilim Adamlarımızın yıllarca üzerinde araştırıp insanlarımızın aydınlanması için verdikleri mücadelelerin çok daha geniş kitlelerce de bilinmesi gerektiğini düşünmüşümdür.Verilmek istenilen mesajlar; gerçek vatanseverlerin, vatanını sevenlerin insanların doğruları bilmeleri ve ona göre neyi neden isteyip istemeyeceklerine dair gerçeklerin masaya yatırılmasıdır...Araştırmalı, okumalı öncelikle geleceği emanet edeceğimiz gençlerimiz...
YanıtlaSilYugoslavya örneğini.. ben çocukluk yıllarımda Türkiye-Almanya arası gidip gelirken gördüğüm o ülkenin.!..yazık olduğunu...eski halini biliyorum!..ve şimdi geldiği noktayı...kardeşin kardeşe düşman haline geldiği...
üzülmemek elde değil!çevremiz (ülkemizin 4 bir yanı; komşularımız )örneklerle dolu!
bu güzel paylaşım için teşekkür ederim...
Sevgili Esmir,
YanıtlaSilsöyledikleriniz çok doğru şeyler. Bu kadar güzel bilgilerin yazılı olduğu kitabın mutlaka birileri tarafından okunup bu bilgilerle silahlanılması gerekir. Hala çok geç olmadan (dediğiniz gibi)
Sevgiyle kalın.