Kıyıya ulaşıldığında iki noktadan Korcula'ya geçiş var. Bir iskele sadece insan taşıyan yolcu vapurlarının kalktığı iskele. Diğerinden ise sadece Pazar günleri arabalı vapur servisi var. (Sadece gittiğimiz mevsim itibariyle olabilir. Dubrovnik'te arabalı geçişin sadece Pazar günü olduğu söylendiğinden bu gezimizi pazar gününe rastlattık.)
Kasım sonu gittiğimiz için ada sakin ve sessiz. Neredeyse tüm mekanlar kapalı. Çok az ziyaretçi var. bu nedenle aracımızı arkada gözüken limana rahatça park edebildik. Yaz mevsimi yer bulmak sanırım imkansız.
Korcula adasının en büyük yerleşimi olan Korcula'nın da bir Stari Grad'ı var. (Eski Şehir) Burası da surlarla çevrili çok hoş ve iyi korunmuş bir yer. Giriş kapısı merdivenlerden çıkılarak ulaşılabilen bir burçta yer alıyor.
Şehir nerdeyse 1000 yıllık evler, yollar ve küçük meydanlarla sizi karşılıyor.
sokak aralarındaki kiliselerin kapı alınlıkları çağlar ötesinden size bakıyor.
Yine bir küçük kilise yıllara direnmiş öylece duruyor.
Avluların içlerinin süslemeleri, geçmişin ihtişamlı yaşayışlarının izlerin bugünlere taşıyor. Sorsak acaba bizlere ne hikayeler anlatabilirler?
Korcula'nın çok popüler bir turizm mekanı olması, muhteşem koyları, sessizliği ve dinginliği yanında, çok özel bir hemşehrisine de bağlı biraz. Görünen, ünlü seyyah Marco Polo'nun evi. Kapalı duran kapıdan avluya giriliyor. Merdivenin hemen altında ev kapısı var. Restorasyon çalışmaları nedeniyle kapalı. Girme imkanımız olmadı.
Avlunun tam arkasında kıyıya inen bir sokak var. Marco Polo'nun evinin kapısı hemen yolun üzerinde köprüye açılıyor. (Yeşil kapı) Avlu ile evin arasından (ve de altından) yol geçiyor.
Korcula Stari Grad'ın pek çok sokağından kıyıya iniliyor. Ancak yolların neredeyse tamamı merdivenli. O çağda zaten araba söz konusu olmadığına göre oldukça da akılcı.
Sokaklar, yaşları gözönüne alındığında hala çok temiz ve bakımlı. Evlerin çoğunda insanlar yaşamaya devam ediyor.
Çok sakin ve huzurlu bir tatil için önerilecek mekanların başında Korcula. Avrupa tur operatörleri, ucuzluğu ve dokunulmamışlığı yanında, Avrupa Birliği'ne yakında katılacak olan Hırvatistan'ı yeni gözde mekan yapma yolundalar. Avrupa Birliği ve Shengen'e geçmeden gezi programınıza Hırvatistan'ı almanızı öneririm. Merak etmeyin hiç pişman olmayacaksınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder