3 Eylül 2015 Perşembe

TEMMUZ AYINDA BU KİTABI OKUDUM - 3


KİTABIN ADI
Onbinlerce Kağnı
KİTABIN YAZARI

Fakir Baykurt

KİTABIN ÇEVİRMENİ
-
KİTABIN YAYINEVİ
Literatür Yayınevi
KİTABIN BASKI YILI
2015
KİTABIN BASKI SAYISI
5. Baskı   (Orijinal 1. Baskı 1971)
KİTABIN SAYFA SAYISI
214 syf
KİTABIN DİZGİ/BASKI KALİTESİ
9,5/10 (Birkaç dizgi hatası var)
KİTABIN YAZIM-DİL KALİTESİ
10/10 
KİTABIN EDEBİ/SANATSAL/TARİHSEL DEĞERİ
10/10 


Fakir Baykurt, Türk Edebiyatında romanın yanı sıra, kaleme aldığı hikayeleriyle de haklı bir ün kazanmıştır. Öykülerinde insan unsuru en baştadır. Anadolu insanın onun ağzından ve kaleminden hayat bulur, yüzyılların suskunluğunu onun aracılığı ile dile getirir.
Bu öykü kitabında yazar bu kez sıra dışı bir tema ile yola çıkmış. Derleme öykülerinin yanı sıra sözlerden hikayeler üretmiş ve bazı sözlü anlatımları öykü haline getirmiş. Kitabın kısalığına bakmayın içinde tam 55 öykü yer alıyor.
Bazısı bir sayfayı bile bulmayan bu öykülerde zaman zaman kendisinizi de bulacağınızdan eminim.
Türk edebiyatının yüz akı Baykurt’a saygı ve şükran!
Fakir Baykurt, öykülerinde köy yaşamının sertliği, yoksulluk, cahillik, taassup, batıl inanç, sömürü gibi sorunları ele alarak köylünün maddi ve manevi dünyasını toplumsalcı ve gerçekçi bir bakıştan işliyor. Gözlemlerden, canlı tanıklıklardan yola çıkan yazar, günlük konuşma dilini öyküye taşıyarak zaman zaman mizahi bir dil kullanıyor; bürokrasinin çarkları arasında sıkışan ama içinde de bir umudu barındıran "sıradan insanı", yaşadığı yerin atmosferiyle birlikte çarpıcı bir biçimde betimliyor.

İlk basımı 1971'de yapılan On Binlerce Kağnı'yı yeniden okurla buluşturuyoruz:

"Dedikodu almış yürümüştü. Köyün içi çalkalanıyor. Kara Hafız'ı, Yüklü'deki kendirlerin arasında Çil Fadime'yle görmüşler. Kara Hafız acar adamdı zaten. Kendi karısını eskitmiş, onun bunun karısından geçinmeye başlamıştı. Çil Fadime de tavlı avrat. Kara Hafız çağırdı mı, koşuyor. 

Ateş olmayan yerden duman tüter mi? Rüzgâr esmese çalı çıtırdar mı? Hafız'la Fadime'yi Harımlar'daki kendirlerin arasında da görmüşler. Şimdi Urkuş'un kuzulukta buluşuyorlar. Üstelik kara Hafız, Fadime'nin kocasına büyü yapmış. Nefsi uyanmıyormuş artık. Fadime de yanıp tutuşuyormuş. Yangınını söndürmek için Urkuş'un kuzuluğa Hafız'dan önce varıyormuş.Söylentileri herkes duydu köyün içinde. Ama kocasının kılı kıpırdamıyor. Belki bir o duymadı? Köyün kocakarıları, genç gelinleri, adamı görünce öksürüyor, sezdirmeye çalışıyor, ama öksürükten pıksırıktan herkes anlamaz ki!..."

(Tanıtım Bülteninden)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder