9 Aralık 2014 Salı

EYLÜL AYINDA BU KİTABI OKUDUM - 3



KİTABIN ADI

Kırmızı Azap

KİTABIN YAZARI

Ayfer Tunç

KİTABIN ÇEVİRMENİ
-
KİTABIN YAYINEVİ
Can Yayınları
KİTABIN BASKI YILI
2014
KİTABIN BASKI SAYISI
1. Baskı
KİTABIN SAYFA SAYISI
152  syf
KİTABIN DİZGİ/BASKI KALİTESİ
10/10
KİTABIN YAZIM-DİL KALİTESİ
10/10 
KİTABIN EDEBİ/SANATSAL/TARİHSEL DEĞERİ
5/10 


Kitap tanıtımlarımı izleyenler Ayfer Tunç’u son dönem Türk Edebiyatının önemli ve değerli isimlerinden biri kabul ettiğimi bilirler.
Bu kitabı, yine yazarın güzel hikayelerini okuma heyecanıyla almıştım. Ancak, iç sayfalarındaki açıklamalarından fark ettim ki, kitapta yer alan hikayelerin tamamı olan 9 hikayenin eski kitaplarında yayınlanmış (üstelik Can Yayınları tarafından) olduğunu gördüm.
Ana başlık halinde 2 eleştirim var.
1-    Bir yayın evinin hem de birkaç sene önce değişik kitaplarda bastığı hikayeleri bu kez başka bir hikayenin adıyla ayrı bir kitapta toplayarak yeniden basması okuyucuya hakarettir. Yazarın, yeni üretimi olmayabilir. Ama eski kitapların yeni baskılarını yapmak yerine, birkaç kitaptan hikaye toplayarak yeni bir isimle bir kitap hazırlayıp  piyasaya sürmeye başka bir anlam veremedim. (Bu konuda yazarın dahli olmadığına inanıyorum. Ama eğer varsa çok üzüleceğim. Her ne kadar bu mütevazi blogda yazılanların kendisine ulaşmasını beklemiyorum  ama kamuoyuna bu "yayın evi oyunu”nu mantıklı olarak izah etmesini beklerim.)
2-    Kitapta daha önce okumadığım ancak, “bir Dersim hikayesi” kitabında 2005-2010 arasında 3 baskıda yayınlandığı belirtilen “Yük” hikayesi hakkında birkaç kelime etmek isterim. Bu hikaye, bu güne kadar okuduğum Ayfer Tunç hikayelerinden çok farklı bir fikir ve biçemde kaleme alınmış, uzun süredir dillendirilen “Dersim Yaygarası” korosuna katılan ve özü itibariyle Tunç’a hiç yakışmayan bir hikaye. Bu özgünlük ya da entellektüellik değil, geçmişe kara çalma, bu uğurda kanlarını ve canlarını vermiş kahramanlara açık bir saygısızlık. Naçizane, Tunç’un bunu bir daha tekrarlamayarak, Türk Edebiyatı’ndaki özgün konumunu devam ettirmesini beklerim.
Her ne kadar yukarıda (5) puan vermişsem de bunun çok fazla olduğunu takdir edeceksiniz.

10 yorum:

  1. Kitabın arka kapağında mutlaka yazıyor olması gerekiyor eski kitaplarından derlemelerdir diye.Suzan Defter kitabı da aynı şekilde taş kağıt makar kitabından bir hikayeyi tekrar basmakla oluşmuş bir kitaptı.Ayfer Tunç kaliteli yazıyor ,ismi var diye ,Elif Şafak gibi senede 3-4 kitap çıkarmıyor diye aynı hikayeleri ısıtıp ısıtıp piyasa sürmek kitaplığımızdaki kitapların farklı kapaklarla çoğalıp yerini alması gibi birşey..içerik aynı..kapak farklı..
    okuyucuyu yazardan soğutur maalesef bence..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hissettiklerimi paylaşmışsınız. Ne yazık ki yayınevlerini çirkin bir uygulaması. Önceki kitabın yeni baskısını yapmak yerine, yeni bir kitapmış gibi yutturmaları hiç hoş değil. Ama saygın edebiyatçıların da buna izin vermemesi lazım.
      Sevgi ve saygılarımla.

      Sil
  2. Ayfer Tunç fikirlerimin uyuştuğu bir yazardı bu kitabını okumadım yormunuzdan hayal kırıklığına uğradım diyebilirim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Söylemlerim sadece bu kitapla ilgili. Kaldı ki, kitaptaki ilk sekiz hikaye daha önce okuduğum ve çok sevdiğim hikayeler. Ama yayın evinin okuyucuları "keriz"yerine koyması ağırıma gitti. Üzüldüğüm ve sevmediğim tek hikaye "Yük" isimli son hikaye. Elbette tek hikaye ile Ayfer Tunç'u karalamaya hakkım yok. Ancak o çizgide hikayeciliğe devam etmesi halinde benim gibi sadık bir okurunu yitirecek.
      Sevgi ve saygılarımla.

      Sil
  3. Ayfer Tunç'un bu kitabının yazarın başka bir eserinin adının değiştirilmiş hali olduğunu öğrenince çok sevdiğim, beğendiğim bir yazar için büyük hayal kırıklığı yaşadım. Edebiyat para için bu kadarda aşağıya çekilmez ki.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sıklıkla izlediğim ve kitaplarını çoğunlukla alkışlayarak yorumladığım Ayfer Tunç'un böyle bir kitabının basılmış olmasından üzüntü duyduğum için bu yazıyı yazdım. Çok ilgilenmediğim bir yazar olsaydı yazı konusu bile yapmazdım. Türk yazınının değerli yazarlarının yayınevlerinin bu ucuzluklarına prim vermemelerini diliyorum.
      Sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

      Sil
  4. Mehmet Bey, biliyorsunuz ki Türk'lüğe ve Cumhuriyet değerlerine hakaret ve aşağılama moda.. Bunu yapmak ise ne yazık ki "baş tacı" edilmeye yeter de artar bile. Dolayısıyla şimdi "moda"; "Dersim"..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel insanların böyle yanlış davranışları beni her zaman üzer. Umarım devam etmez.
      Sevgi ve saygılar.

      Sil
  5. Yapılan gerçekten okuyucuya saygısızlık. Özellikle de onun her kitabını okuyup, yenisini de heyecanla bekleyenlere... Ayfer Tunç'un sevdiğiniz bir yazar olduğunu bildiğimden hayal kırıklığınızı çok iyi anlıyorum. Umarım gerçekten sevdiğimiz yazarlar bize ihanet etmez. Selamlar...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Diğer yorumlarda değindiğim gibi bu konuda aslında yazarların titiz davranması gerekir. Yayınevlerini denetlemek, böylesine ucuz girişimleri engellemek okuyucuya saygı sağlamaları gerekir. Sanırım telif sözleşmelerinde bu konulara fazla dikkat etmiyorlar.
      Saygı ve sevgilerimle.

      Sil