24 Ekim 2014 Cuma

VARŞOVA MARİE CURİE MÜZESİ Maria Sklodowska Curie Museum (Muzeum Marii Skłodowskiej-Curie)

Polonya’nın en önemli gurur kaynaklarından birisi de kuşkusuz Marie Curie’dir. Maria Salomea Skłodowska’nın (7 Kasım 1867 – 4 Temmuz 1934) öğretmen bir baba ile yurt müdiresi annesi ve kardeşleriyle yaşadığı Freta sokağı 16 numaradaki evi 1967’de Polonya Kimyacılar Derneği sponsorluğunda müze haline getirilmiş.
Eski şehir meydanından surlara doğru yürüdüğünüzde, hemen sur kapısının karşısından devam eden sokakta bulunan müze ev, 1944 Varşova ayaklanması sırasında tüm şehirle birlikte Naziler tarafından bombalanarak yıkılmışsa da eski haliyle ayağa kaldırılmış vaziyette.
 (Frederic joliot-Curie tarafından icat edilen  bir ayrıştırma cihazı)
Maria Skolodowska, Sorbonne’da tıp, matematik ve fizik eğitimi aldıktan sonra 1895’de evledniği Eşi Pierre Curie ile birlikte radyoaktivite üzerine çalışmaya başlar. Karı koca 1898’de Uranyum ve Toryum’u keşfettiklerini ilan ederler. 1904’de Nobel Fizik ödülünü alarak Nobel ödüllü ilk kadın oldu.

1906’da eşi Pierre Curie bir at arabasının çarpmasıyla hayatını kaybeder. Marie Curie iki çocuğuyla Sorbonne’da görevine devam eder ve 1908’de Sorbonne’nun ilk kadın profesörü olur. 1911’de bu kez Polonyum ve Radyum keşifleriyle Nobel kimya ödülünü alır.
1. Dünya Savaşı yıllarında kızı İrene ile birlikte yaptığı röntgen cihazlarıyla x ışınları teknolojisini öğretmeye başlar. 1920’lerde Polonya’da radyum enstitüsünün kurulmasına katkıda bulunur. 1934’de kan kanserinden hayatını kaybeder. Ölümüne, yaptığı çalışmalarda aldığı aşırı radyasyonun sebep olduğu kuşkusuzdur. Curie'nin not defterleri o kadar radyasyona maruz kalmıştır ki, kurşun kaplı bölmelerde tutulup radyoaktif koruma altında incelenebilmektedir. ) Yaptığı çalışmalar sebebiyle halen radyasyon birimine “curie” denmektedir.
1995’de eşi ile birlikte mezarları, Fransa’nın ulusal anıtı olan Panteon’a taşınır.
Konuyu fazla dağıtmadan kızı İrene ile Frederic Joliot Curie’den de bahsetmek gerekir. Jean Frederic Joliot, Marie Curie’ye asistan olduktan sonra 1926’da aşık olduğu İrene Curie ile evlenir ve soyadını da Joliot-Curie olarak değiştirir. Joliot-Curie 1935’de “nötron”u keşfederek Nobel Kimya ödülünü alır.
1937 yılında Radyum enstitüsünü Fransa Kolejinde profesör olmak için bırakıp, uranyum ve ağır su kullanımı yoluyla kontrollü bölünme temelli başarılı bir nükleer santral kurulumu gereksinimleri ve zincirleme tepkimeler üzerine çalışmaya başlamıştır. Joliot, Albert Einstein'ın başkan Roosevelt'e gönderilen Einstein-Szilard mektubunda zincirleme tepkimeler konusunda başarılı bir bilim adamı olarak bahsedilen bilimcilerden biridir. İkinci dünya savaşı, Joliot'un savaş sonrası yönetimsel görevleri nedeniyle araştırmalarının durmasına neden olmuştur.
Nazi 1940 işgalinde Joliot çalışmasının belge ve materyallerini Hans von Halban ve Lew Kowarski ile İngiltere'ye kaçırabilmiştir. Fransa işgali sırasında Fransız Direnişinde aktif bir rol alarak Fransa Direnişi Ulusal Cephe'si üyesi olmuştur.
İşgalin bitmesinden sonra, Fransa Bilimsel Araştırmalar Ulusal Merkezi'nde yönetici olarak görev almıştır ve Fransa'nın ilk Atom Enerjisi için yüksek komiseri olmuştur. 1948'de Fransa Atom Reaktörünün yapımında bulunmuştur. Yürekten bir komünist olarak, 1950 yılında politik nedenlerden dolayı görevden alınmıştır. Joliot-Curie ayrıca Russell-Einstein Manifestosu'nu 1955 yılında imzalayan 11 kişiden biridir. Fransa kolejindeki profesörlüğü devam ettiği halde, 1956 yılında eşinin ölmesiyle eşinin yürüttüğü Sorbonne'daki Nükleer Fizik başkanlığı görevine başlamıştır.
Frédéric Joliot Fransız Bilimler Akademisi ve Tıp Akademisi üyesiydi, ayrıca Légion d'honneur madalyası sahibidir. 1951 yılında Dünya Barış Konseyi başkanlığı çalışmaları nedeniyle Lenin Barış Ödülü almıştır. Son yıllarını Orsay'da bir Nükleer Fizik merkezi yaratmaya adamıştır.
Aydaki Joliot kraterine ölümünden sonra onun ismi verilmiştir.
Müzedeki gezimizi Nazım Hikmet’in İrene Joliot Curie’nin ölümüne duyduğu üzüntülerini anlatan, Münevver’e 100. Mektuptaki satılarını hatırlayarak sürdürüyoruz;
“…bir kara haber de verdi bu akşam radyo
İrene Joliot Curie ölmüş
daha gençti
yıllar var
bir kitap okudumdu
ölenin anası üstüne yazılmış
bir yerinde iki kız çocuğundan bahseder
satırlar gözümün önüne geldi
sarışın iki yunan heykeli gibi der
işte bu çocuklardan biri öldü
bilmem ki nasıl anlatsam
büyük bilgin
büyük adam
ama şimdi lösemiden ölen o sarışın kız çocuğu da
bu ölüm bana çok dokundu
irene joliot curie için ağladım bu akşam

ne tuhaf
irene deselerdi irene
öldüğün zaman deselerdi
İstanbullu bir kadın hem de hiç tanımadığın
ağlayacak arkandan deselerdi şaşardı

kocası geldi aklıma
bir mektup yazsam başsağlığı dilesem diye düşündüm
adresini bilmiyorum ama
paris frederic joliot curie desem gider miydi?…”
 







4 yorum:

  1. Müthiş bir deha, sıra dışı ve çok özel bir kadın...
    Ve bir büyük Usta Nazım Hikmet'ten duyarlılık örneği dizeler..
    Fotoğraf ve önemli bilgilerle bizlerle paylaşmış olduğunuz bu gezi yazısı adına teşekkürler Mehmet Bey..
    Bu paylaşımlardan o kadar çok bilgileniyoruz ki.. Gelişen teknoloji ve kaliteli içerikler yaşamlarımıza ivme katıyor. Hayatı sorgulamaya, gezmeye-öğrenmeye, yaşamı sevmeye devam edelim.

    Size ve ailenize güzel bir hafta sonu dilerken...
    Ülkemize ve sınırlarımızdaki, komşularımıza da dirlik, birlik, insanca yaşamların hüküm süreceği günlerin bir an önce gelmesini temenni ediyorum..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Esin hanım, destekleyici ve etkileyici yorumunuza candan teşekkürler. Gezi anılarımın okunuyor ve beğeniliyor olması benim için çok önemli ve şevk verici.
      Saygı ve sevgilerimle tekrar teşekkür ederim.

      Sil
  2. İlkokuldayken bilim teknik dergisinde ilk görmüştüm madam curie'yi o siyah elbise saçları falan çok etkilenmiştim..Güzel bir bilgilendirme oldu benim için yıllar sonra..teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazımın faydalı olması beni mutlu etti.
      Sevgi ve saygılarımla.

      Sil