16 Şubat 2015 Pazartesi

ÇAMKORU KAR YÜRÜYÜŞÜ

 Her ne kadar hafta içinde onca soğuk havaya rağmen şehre kar yağmamışsa da yakın çevrenin oldukça yoğun kar aldığı belliydi.
 Kışın bu soğuk günlerinde kar yürüyüşlerinden olabildiğince çok yapmak için hafta sonu için Çamkoru’yu seçtik. Bizim dışımızda iki farklı yürüyüş grubu da yakın rotalarda aynı çevrede yürüyüşe gelmişti.

 Çamkoru’ya ulaştığımızda 11 katılımcı ile saat 10.15 dolaylarında başladığımız yürüyüşte gençlik dinlenme kamp alanlarının yanında tepelere doğru yürüyüşe geçtik. Bu kez kar güzel yağmıştı ve önceki yürüyüşümüzün aksine sulanmamış kar nispeten daha rahat ilerlememizi sağlıyordu. Kamp alanlarının hemen dışında yaklaşık 40 cm kara gömülerek tepelere doğru yola çıktık.



 Gidilen normal rotanın aksine orman yolunu kullanmayıp tepelerde de yoğun kar olduğundan ince ince akan bir derenin kanalından yükseldik. Çamkoru çevresi tepeler silsilesi olup genelde hepsi birbirine bağlı yükseltilerden oluşuyor. Bu nedenle fazla iniş çıkış yapmadan ve sürekli yükselerek yaklaşık 1700 metrelere ulaştık. Hava çok güzel duru ve zaman zaman açan güneş çok güzel manzaralar sunuyordu.



 Biraz daha yükselerek 1.800 metrede saat 13.00’ü geçerken öğle yemeği molası verdik. Sıçrayarak kaçan bir tavşan dışında orman sessiz ve dingin. Yemek sırasında yakınlardan bir domuz homurtusu geldiyse de kalabalıktan ve insandan kaçan domuz bir daha görünmedi.







 Yemeğin bitiminde, az da olsa kar yağmaya başlayınca şansımızı zorlayarak gözetleme kulesine gitmekten vazgeçip inişe geçtik. Güzel bir açık alanda yoğun kar almış bir küçük meydanda güzel bir kartopu savaşıyla içimizdeki çocukları ortaya çıkardık. Gülmekten yorulunca yürüyüşe başladık.




 İnişimiz sırasında saat 14.30 dolaylarında aşağıdan gelen bir başka yürüyüş grubuyla karşılaştık. 30-40 kişilik kalabalık grubun gözetleme kulesine doğru gittiklerini görünce, karanlık çökmeden dönme şanslarının olmadığını düşündük. (Saat 17.10’da aracımızda dönüş için hareket ettiğimizde henüz inememişlerdi.) İnişte orman yolu çok uzayarak döndüğü için pek çok kez orman içine girip kestirimler yaptık.
 Saat 16.20’de aracımızın yanına ulaşıp şöförümüzün demlediği sıcak çayla yorgunluk attıktan sonra 17.10’da dönüş yoluna geçip muhteşem kar manzaralarının ötesinde kara doymuş, yorgun ama o denli keyifli olarak 18.30’da Ankara’ya ulaştık.
Doğa… yine doğa…

6 yorum:

  1. ne güzel yerler..kar görüntüleri olsada yeşilliklerin olması ne güzel..tam kartpostallık görüntüler olmuş :)) elinize sağlık..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğa çok keyifli ve masum. İnsanı rahatlatıyor. Resimler o canlılığı yansıtmaktan uzak.
      Sevgi ve saygılarımla.

      Sil
  2. süpermiş , özlemişim bu kadar doğal karla bütünleşik görüntüleri, uludağ ve kartepeden ne yazık ki aynı keyfi alamıyorum ...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. doğa gerçek güzelliğini, el değmemişliğini insanların ayak basmadığı noktalarda gösteriyor. Ticari kalabalıklarda bunu yaklamanız mümkün değil.
      Sevgi ve dostlukla.

      Sil
  3. Karın keyfini çıkarmak ne güzel:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçekten iki haftalık kar yürüyüşlerimiz kara doyurdu bizleri. Sevgiyle kalın.

      Sil