19 Mart 2012 Pazartesi

BAŞÖREN KÖYÜ, ELMALI YAYLASI, MAHKEME AĞACİN KÖYÜ DOĞA YÜRÜYÜŞÜ

Uzun süre havaların kötü gitmesi sebebiyle, özellikle buzun yürüyüşte tehlikeli olduğunu düşünerek ertelediğimiz doğa yürüyüşlerine bu hafta Pazar gününün de açık ve güneşli olmasına güvenerek Cuma gününden kaydımızı yaptırdık.
Fuat hocamın iş arkadaşı Selda hanımın ilk kez yürüyeceği gezimizde, eski grubumuzun yürüyüş yapmaması sebebiyle katıldığımız “Alternatif Trekking” grubunun parkurunun biraz zor geçeceğini düşündüysek de kendisinin yürekli olması ve çekinmemesi bizi biraz rahatlattı. Bu grubumuzun daha deneyimli ve iyi yürüyen bir grup olması sıkı bir yürüyüş olacağının habercisiydi.
Sabah 8’de Kızılay’dan hareket eden aracımız duraklarda diğer katılımcıları aldıktan sonra toplam 13 yürüyüşçü ve 2 rehberimizle TEM üzerinden yola koyulduk. Bir molanın ardından yürüyüşümüzü başlatacağımız Başören köyüne geldik. Saat 10’u biraz geçe başlayan yürüyüşümüz, köyün sırtlarından yaylaya doğru uzanan yol üzerinde devam etti.
Köyün hemen çıkışından itibaren yol tamamen karla kaplı olduğundan yürüyüşümüz bir süre kara bata çıka devam etti. Güneşin ve ısınmanın sebebiyle gevşeyen kar bazı yerlerde dize kadar gömülmemize neden oluyordu.
Zaman zaman yoldan çıkıp orman içinden devam ettiysek de kar örtüsü henüz hiç bozulmamış durumdaki orman geçit vermez durumdaydı. Erimeyle derelerin debisi yükselmiş durumda. Gün boyu sayısız defa geçtiğimiz dereler adrenalin dozunu artırmakta çok etkili oldu.
Saat 13 dolaylarında bir dağın kuytusunda yemek molası verdiğimizde kesintisiz 3 saatlik kar mücadelesi oldukça yormuştu.



Yaklaşık 45 dakikalık mola sonrası bir bayır tırmanışı ile yaklaşık 1500 metredeki bir şelaleyi görmek için zirveye yöneldik. Son 50 metresi kaya tırmanışı olan tepede şelale manzaralı molamız epey keyifliydi.
Dinlenme sonrası aynı yoldan bir süre aşağıya indikten sonra sürekli alçalan bir yamaç inişiyle yine sürekli dereler geçerek saat 16 civarlarında “Mahkeme Ağacin” köyüne geldik. Vaktiyle adı “Ağaç İn” olan köy, kurtuluş savaşı döneminde Kuvayi Milliye’ye isyan eden grupları tenkille görevlendirilen Çerkes Ethem’in milislerinin, yakaladıkları isyancıları bu köyde mahkeme ile idama mahkum edip dere boyu kavaklara asmaları sebebiyle adı “Mahkeme Ağacin” köyüne dönüşmüş.
Bu köy, yürüyüşe başladığımız Başören köyü ile birlikte çevrenin eski “Rum” köylerinden. Mahkeme Ağacin köyünde uzun süre depo ve ağıl olarak kullanılmış mağara ve girintiler var. Günümüzde hızlıca restorasyon ve korumaya alınıyorlar. Hıristiyan şapellerini andıran yapılarda haçlar belirgin olarak gözüküyor.



Mağaraları gezimizle 16.30 sıralarında biten yürüyüşümüz sonrası yine TEM’den Ankara’ya dönüşümüz sonrası 18.00 sularında, güzel ve tatlı bir yorgunluk, doğa ile baş başa bir gün geçirmenin keyfi ile yeni bir haftaya coşkuyla başlamaya hazırız.

2 yorum: