27 Ekim 2011 Perşembe

ATİLLA KART'IN SORUSU

Benim, salı günü "Bir soru"yu yazdığım sıralarda, Sayın Atilla Kart'ta aşağıdaki soruları Başbakan'a sormuş. Benzer konuları yakalamışız;
"25.10.2011

TBMM Başkanlığına


Aşağıdaki sorularımın Başbakan Sn. R.Tayyip Erdoğan tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını Anayasa’nın 98 ve İçtüzüğün 96. maddeleri gereğince saygıyla talep ederim.
Atilla Kart
CHP Konya Milletvekili


Van-Erciş depreminin ardından yine benzeri acıların yaşandığını görüyoruz. Yerel Yönetimlerin yapı denetimini bihakkın yapmadığı bir kez daha tüm çıplaklığıyla ortaya çıkmıştır. Bu hususun ayrıca değerlendirilmesi bir yana, 1999 Marmara depreminden sonra çıkarılan yasalarla tahsil edilen doğrudan ve dolaylı vergilerin akıbeti hakkında da bugüne kadar ciddi bir bilgi aktarımı yapılmamıştır.
26.11.1999 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 4481 sayılı Kanun ile ; cep telefonundan, bankacılık işlemleri ve vergi beyannamelerine, Spor Toto kuponlarından Milli piyango biletlerine, uçak biletlerinden gümrük ve pasaport işlemlerine kadar bir çok alanda özel işlem ve özel iletişim adıyla ve kamuoyunda Deprem Vergisi olarak bilinen vergiler toplanmaya başlanmıştır. Yapılan düzenlemede vergilerin geçici olduğu ifade edilmesine rağmen , bu vergilerin bir bölümünün kalıcı ve sürekli hale getirildiği bilinmektedir.
Buna göre ;
(1) 1999 yılından bu yana yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeler kapsamında tahsil edilen vergilerin yıllar itibariyle ve toplam tutarı nedir?
(2) Bu vergiler nereye harcanmıştır? Bu vergilerin ne kadarı deprem zararlarını ortadan kaldırmaya ve depremin yol açması kaçınılmaz olan zararları azaltmaya yönelik olarak harcanmıştır?
(3) Bu amaçlarla harcanmayan miktar nedir ve nerelere harcanmıştır? Deprem vergisi olarak toplanan paraların başka harcama kalemlerinin finansmanında kullanılması vergilendirme kuralları açısından yerinde midir?
Bu durum deprem çalışmaları konusunda duyarsızlık anlamına gelmez mi? Keza bu durum , aynı zamanda can kayıplarının artmasına yol açmak anlamına gelmez mi?
(4) 1999 yılından bu yana deprem yardımları için Ziraat Bankası ya da başka bankalarda açılan hesaplarda biriken para miktarı yıllar itibariyle ve toplamı nedir?
Bu hesaplarda biriken paralar hangi tarihlerde ve hangi amaçlarla harcanmıştır?"

NOT 1: Bu soruların cevabı verilirse ve öğrenebilirsem ben de sizlerle paylaşacağım. Ciddiyetle cevaplandırılacağına inanıyorum.
NOT 2: Aynen "Bir soru" da değindiğim gibi, yine dün gece birçok TV kanalı elbirliği ile 62.000.000 TL (atmış iki milon lira= yaklaşık 34.500.000 ABD doları) toplamışlar. Şimdi gene sorularımı soruyorum;
             - Bu yardım kampanyası devletten izinlimidir? Yani herkes dilediğince yardım kampanyası açarak para toplayabilir mi?
             - Devletin böyle bir paraya ihtiyacı varmıdır? Ya da böyle bir paranın toplanması için TV kanallarının kullanılması doğrumudur? Bu sorunun gerekçesini de yazayım. Libya'daki isyancılara, bond çanta içinde paralar verirken bu para devletimizin tenezzül edeceği bir paramıdır?
             - Neden bu TV'ler kendi başlarına para topluyorlar da, paranın doğrudan Kızılay'a verilmesini önermiyorlar?
             - Bu paranın hesabını bu TV'ler ya da paranın verileceği makam (devlet, hükümet,kurum vs) bu paranın nereye harcandığının hesabını verecek mi?
Bekleyip göreceğiz.

2 yorum:

  1. E bir cevap geldi işte ."yol " olmuş deprem vergileri.inanırsan tabii. yol için alınan vergi nerde ona cevap vermeye bile tenezzül edilmedi.

    YanıtlaSil
  2. Şimdi her birimiz aynaya bakar gibi bakıyoruz memleketimizdeki bu insan manzaralarına...(insanlığını hala koruyabilen yardımseverlerimize minnetimiz daim)ama hem felaketin acısı hem de dramatik bir hale dönüşen felaket sonrasını! utanarak, üzülerek, kederlenerek!..izliyoruz tv.lerde..Ve Devlet Baba'nın büyüklüğünü seyrediyoruz hep birlikte!. Dışarıdan cakamız çok ama muhteviyatımıza gelince ne desek ki!??..
    ne hesap soran ne de hesabı ka-ale alan var!..nasılsa tüm yollar Ankaraya çıkar!..

    Dilerim Atilla Kart'ın sorusu yanıtsız kalmaz!..

    YanıtlaSil