Vatanımızın, 19. Yüzyıl sonlarından itibaren girdiği ölümcül kavgadan, “hasta adam”ın ne zaman öleceği konusunda batılı ve çağdaş (!) devletlerin yaptığu tahminlerden, bir büyük adam sayesinde nasıl kurtulduğunu hepimiz okuduğumuz kitaplardan yada okullarda aldığımız derslerden biliriz. O korkunç iradenin, milletine olan sarsılmaz güvenini arkasına alan inanmış adamın, yanındaki sayıca az ama mangal yürekli, boyunlarında “idam fermanı”nın yağlı urganıyla menzilden menzile cepheden cepheye koşturan, halkın içinde ve halkla beraber atan yürekleriyle kan, ter ve gözyaşı ile hiçbir maddi kaygı gütmeden sadece inandıkları değerleri uğruna savaşan, öncesi ve sonrasıyla tam 10 yılı aşan bir kurtuluş mücadelesini yürüten o “Çılgın Türkler”den kaçını tanıyorsunuz?
Hayır, size bildiğiniz isimleri sormayacağım. Zaten yazımızın konusu bu değil. Burada anlatılacak insanlar, yükselen o büyük eserin gerçekte “biz” olan insanları. Ne yaptılarsa, nasıl yaşadılarsa, kaygıları; kendileri, aileleri yada geleceğe kalacak adları için değildi. Her birisi gücü yettiğince katkısını koydu. Çıkar gözetmediler, mevki yada makam peşinde koşmadılar. Gereği budur dediler. Gereğini yaptılar. Çekinmediler. Hiçbirisi geri adım atmadı. Kaderlerinin üzerine yürüdüler.
Aradan neredeyse 90 yıl geçti. Artık onların tümü bağımsız vatan toprağında, özgür ve sonsuz huzur içindeler. Bizlere ise onları unutmamak, anılarını yaşatmak düşüyor. Eğer bugün 85 yıllık Cumhuriyetimizin topraklarında yaşıyor, bağımsız, özgür, laik, çağdaş bir toplumda, tüm dünya nimetlerinden bir şekilde yararlanıyor ve vatanımızda mutlu isek onların her birisinin payı var. Onlar unutulmayı haketmiyorlar...
Hazırladığımız bu dizi içerisinde kesinlikte tamamını yazamayacağımızı biliyoruz. Bu nedenle çok küçük bir kısmını araştırabildiğimiz bu isimlerden herbiri için ayrıntılı öyküler derlediğimiz iddiasında değiliz. Kimi kısmen uzun kimi kısa anekdotlar halinde bu özel insanlarımızı anmaya, anılarını yadetmeye, onları hatırlamaya HAZIRMISINIZ?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder