Krakov gezimizde, Schindler’in Fabrikası gezimizden sonra zaman yitirmeksizin bir elektrikli gezi aracıyla Wawel kalesine ulaştık. Wawel tepesi üzerinde denizden 228 metre yükseklikte bulunan kale, yanında bulunan katedralle birlikte yer alıyor. Saray’ın içinde 5 değişik müze mekanı var ve hepsi de ayrı ücretle geziliyor. Zamanımız yetersiz olduğu için sadece 3’ünü seçebildik.
İlki, sarayın hemen girişinde solda yer alan salonda ve özel gösterimde bulunan Da Vinci tablosuydu. 10 Zloti giriş ücreti ödenerek girilebilen tablo, tek olarak bir salonda sergileniyor. Orijinalinin resmini çektirmedikleri için ön salonda bulunan resplikasının resmini veriyorum.
Lady with an Ermine (Erminli bayan) portresi Leonardo Da Vinci tarafından 1489-90 yıllarında yapılmış. Resimdeki portre sahibi, aynı zamanda Da Vinci’ninde o tarihlerde hizmetinde çalıştığı Milano Dükü Ludovico Sforza’nın metresi Cecilia Gallerani’ye ait. Bu eser Da Vinci’nin yaptığı 4 portre çalışmasından biri. (Diğerleri Mona Lisa, Ginevra de Benci’nin portresi ve La Belle Ferroniere)
Cecilia Gallerani asil bir aildeden olmayıp babası da Dükün çalışanlarından birisi. Resim yapıldığından 16 yaşlarında. Kızın kucağındaki “Ermin” denilen hayvan Türkçe'de “as” ya da “kakım” olarak bilinen bir gelincik türü. Bu hayvanın diğer gelinciklerden farkı, sadece kışın tüylerinin tamamen beyaza dönmesi. Bu özelliği ile de saflığı ve temizliği temsil ediyor. Bu hayvan aynı zamanda Lodovico ailesinin de sembolü. Cecilia'nın kucağında bu hayvanı tutması hem onun saflığına, hem de sevgilisi Ludovico'ya olan bağlılığına bir gönderme.
Resmin sol üst köşesinde “La belle ferronnière” ve alt satırda “Leonard Dawinci” yazıyor. Bu yazı Leonardo tarafından yazılmamış. Resim 1798’de Czartoryski ailesi tarafından satın alınıyor ve muhtemelen Polonya’ya getirildiğinde bu not ekleniyor. (Hatalı bir düşünce ve resme haksız bir müdahale olduğu belli)
Resmin arka planında oluşmaya başlayan hasarlar sebebiyle, daha fazla zarar görmemesi için, bir de restorasyon yapılıyor. Kaynaklarda anlatılana göre mavi-gri olan fon, siyah olarak yeniden boyanıyor. Tahminler bu işlemi 1830’larda ünlü ressam Eugène Delacroix'nun yaptığı yönünde. Resimde yapılan incemelerde, Leonardo'nun parmak izine rastlanmış. Bu dönemde yağlı boya İtalya'da yeni yeni kullanılıyordu ve Leonardo bir öncü olarak bu yeni boyayı ilk kullanan ve en iyi şekilde uygulamaya çalışandı. Bu sebeple parmaklarını da kullanıp, boyayı en iyi şekilde uygulamış olmalı.
İlki, sarayın hemen girişinde solda yer alan salonda ve özel gösterimde bulunan Da Vinci tablosuydu. 10 Zloti giriş ücreti ödenerek girilebilen tablo, tek olarak bir salonda sergileniyor. Orijinalinin resmini çektirmedikleri için ön salonda bulunan resplikasının resmini veriyorum.
Cecilia Gallerani asil bir aildeden olmayıp babası da Dükün çalışanlarından birisi. Resim yapıldığından 16 yaşlarında. Kızın kucağındaki “Ermin” denilen hayvan Türkçe'de “as” ya da “kakım” olarak bilinen bir gelincik türü. Bu hayvanın diğer gelinciklerden farkı, sadece kışın tüylerinin tamamen beyaza dönmesi. Bu özelliği ile de saflığı ve temizliği temsil ediyor. Bu hayvan aynı zamanda Lodovico ailesinin de sembolü. Cecilia'nın kucağında bu hayvanı tutması hem onun saflığına, hem de sevgilisi Ludovico'ya olan bağlılığına bir gönderme.
Resmin sol üst köşesinde “La belle ferronnière” ve alt satırda “Leonard Dawinci” yazıyor. Bu yazı Leonardo tarafından yazılmamış. Resim 1798’de Czartoryski ailesi tarafından satın alınıyor ve muhtemelen Polonya’ya getirildiğinde bu not ekleniyor. (Hatalı bir düşünce ve resme haksız bir müdahale olduğu belli)
Resmin arka planında oluşmaya başlayan hasarlar sebebiyle, daha fazla zarar görmemesi için, bir de restorasyon yapılıyor. Kaynaklarda anlatılana göre mavi-gri olan fon, siyah olarak yeniden boyanıyor. Tahminler bu işlemi 1830’larda ünlü ressam Eugène Delacroix'nun yaptığı yönünde. Resimde yapılan incemelerde, Leonardo'nun parmak izine rastlanmış. Bu dönemde yağlı boya İtalya'da yeni yeni kullanılıyordu ve Leonardo bir öncü olarak bu yeni boyayı ilk kullanan ve en iyi şekilde uygulamaya çalışandı. Bu sebeple parmaklarını da kullanıp, boyayı en iyi şekilde uygulamış olmalı.
Merhaba Mehmet Bey,
YanıtlaSilAçıkçası sanat eseri olarak bilinen tablolardan anlamam... Anladığım estetik açıdan duygularıma nasıl hitap ediyorsa, o.. Yani hissettiklerim... Mona Lisa'nın yüzünü hatırlatan bu tablonun 600 yıl önce yapılması insanı gerçekten büyülüyor.. Yani yüzyıllar öncesiyle birebir yüzleşmek... İşte yaşanılan duyguların bugüne taşınması, üzerinde düşünmek.. Sayenizde tanımış olduk.. Saygılarımla.
Resimler ve ardındaki hikayeleri hep ilginçtir. Bu hikaye de yüzyıllar ötesinden getirdikleriyle sanki roman havasında. Polonyalılar Erminli Bayan'ın en azından Mona Lisa kadar güzel ve günü geldiğinde ondan ünlü olacağına inanıyorlar.
SilSevgi ve saygılarımla.
"Resimler ve ardındaki hikayeleri hep ilginçtir. Bu hikaye de yüzyıllar ötesinden getirdikleriyle sanki roman havasında." demişsiniz evet resimlerin yapılış öyküsü anlatıldığında değeri anlaşılıyor..hele kucağında tuttuğu o gelincik türü bu hikayesini anlatmasanız bilemezdik..teşekkürler bir de ressamın da vincinin yaptığı tabloyu çıplak gözle görebilmeniz de ne büyük şans..
YanıtlaSilŞeniz hanım, 1977 yılında otostopla Avrupa'yı gezerken Paris'te Louvre Müzesi'nde Mona Lisa'yı da görebilme şansına erişmiştim. Böyle bir tarihle karşı karşıya olduğunuzda gerçekten çok etkileniyorsunuz.
SilHikayeler her zaman konusunu akılda tutmanıza yardımcı olur. Faydalı olması sebebiyle memnun oldum.
Sevgiler, saygılar.