Polonya gezimizde, Varşova’dan sonraki ikinci hedeflediğimiz şehir olan Krakov’a tren ile gittik. Hızlı tren sayılan bir tren ile sabahın erken saatlerindeki yolculuğumuz yaklaşık 3 saat sürdükten sonra seyahatimiz, Krakov'un eski şehrinin hemen sınırında olan tren garında sona erdi. Otelimiz yine eski şehrin hemen bir diğer kıyısında tramvay ile iki durak kadar uzak idi.
Krakov, Polonya’nın kuruluş itibariyle en eski üç şehrinden birisi ve aynı zamanda krallık döneminde de eski başkent imiş. Şehrin merkez nüfusu yaklaşık 800.000 kişi civarında. Ancak son zamanlarda ulaştığı turizm potansiyeli ile yılda kendi nüfusunun 10 katı kadar tursit ağırlıyor.Varşova’nın aksine 2. Dünya Savaşı’nda şehir çabuk teslim olduğundan savaşı bombalanmadan atlatmış. Bu nedenle şehrin eski ve görkemli yapıları fazla.
Şehir Vistül ırmağı kenarında Wawel tepesi eteklerinde kurulu. Şehrin “2000 yılı Avrupa Kültür Başkenti” ve “Değeri En Bilinmeyen Şehir” gibi çok farklı iki ünvanı var.
Farklı mekanları tanıtmaya geçmeden önce şehri şöyle bir göz atmış olalım.
Teslim olarak ileri tarihlere eski yapıları bırakmak adına güzel bir karar vermişler.
YanıtlaSilBelki ilk amaç o değildir ama özellikle Varşova'nın yok edilmesinden sonra insanların ve uygarlığın kurtulması adına düşünülmüş olması akla uygun.
SilSevgiler.