Küba’yı
anlamak için “Küba’da neler yok” bakmak gerek... Küba’ya
yaptığım yolculuk bir gezi değil, deneyim oldu benim için... Eşi benzeri
olmayan tarihi ve yönetim sistemiyle, kimseye benzemeyen insanların ülkesi
burası. Rom, puro, dans-müzik ve neşe... Buram buram “gerçek” zenginlik...
Küba’yı anlamak için Küba’da neler yok bir göz atalım.
“Çocuğum
ne olacak” korkusu yok
İnsanın
çocuğu için endişelenmemesinden daha büyük zenginlik yoktur herhalde. Bu ülkede
daha kadın hamileyken, devletin kurduğu hamile merkezlerine gitme zorunluluğu
var. 70’li yıllarda, hamile pilatesi başlatılmış bu merkezlerde, ayrıca çocuk
bakımı için eğitim veriliyor. Doğan çocuk, devletin sayılıyor. Her tür sağlık
ve eğitim hizmetini devlet karşılıyor. Eğitim de tabii ki eşit.
Sağlığın
için endişelenmek yok
11
milyon nüfusluk küçük bir ada olan Küba, tıp alanında dünyada en üst sıralarda.
Çocuk lösemisini yüzde 80 oranında tedavi edebilecek kadar ileriler. 30 bin
doktor çalışıyor. Sadece kendi ülkelerine değil, tüm Güney Amerika ülkelerine
sağlık hizmeti veriyorlar. Tabii ücretsiz!
Açlık
yok
Devlet,
karneyle her aileye ihtiyacı olan yiyeceği dağıtıyor. Tavuk, et, pirinç,
patates, şeker... Kişi başı, karnı doyuracak miktar, devlet eliyle veriliyor.
Elbette, çuval çuval değil. Örneğin; kişi başlı aylık 2 kilo kırmızı et
veriliyor meselâ. Tavuk dersen o daha çok. Eh bizim ülkemizde asgari ücretle
geçinen biri her ay kişi başı 2 kilo et yiyebiliyor mu acaba?!
İşsizlik
yok
Devlet
herkese iş veriyor. Ve maaşlar arasında yüzde 3’ten fazla fark bulunmuyor.
Doktor olmuşsun, garson olmuşsun pek fark etmiyor.
Sokakta
yatan evsiz yok
Bana
en ilginç gelen bu oldu. “En gelişmiş” diye tanımladığımız ülkeler bile evsiz
kaynarken Küba’da bir tane sokakta yatan insan yok.
“Kadına
şiddet” yok!
Zaten
genel olarak kavga-dövüş-bağırış-çığırış yok. Korna çalan bile yok. Hani,
belediye suyuna sakinleştirici karıştırıyorlar diyeceğim ama belediye suyu da
yok. Her yer doğal kaynak ve su fışkırıyor. Dönelim şiddete; elbette ufak tefek
olaylar oluyormuş ama bir kadına hafifçe dokunmanın cezası bile 5 yıldan
başladığı için belki de, öyle şiddete filan rastlanmıyormuş.
Hele
“karısını öldüren kocalar var mı” sorusunu sorduğumda, bana sapıkmışım gibi
bakmaya başladılar. “Nereden aklına geliyor böyle şeyler” dedi bana genç bir
Kübalı kadın.
Boşanma
yok
Çünkü
evlenme de yok. Kübalılar genellikle resmi evlilik tercih etmiyor çünkü
ayrılmak isterlerse işlemlerle uğraşmak istemiyor. Resmi imzaya gerek
duymuyorlar çünkü boşanma sırasında paylaşılacak mal, mülk kısaca nafaka-miras
gibi kavramlar yok. Zaten her şey devletin.
Ter
kokan kimse yok
Sabun-şampuan
karneyle. Hepsi Küba malı. Fazladan almaya kalkarsan pahalı. Ama herkes
tertemiz.
Eğlencesiz
gün yok
Müzik
ve dans her şeyleri. Sanki ibadet gibi. Her ân her yerde eğlence var. Sokaklarda,
meydanlarda toplanıp, dans ediyorlar.
Tarlalarda
organik olmayan gıda yok
Tavuk
çiftliği yok meselâ. Bahçelerde yetişiyor tavuklar, ayağı toprağa değiyor.
Tıpkı çocukluğumuzdaki tavuklar gibi lezzetli oluyor.
“Kazık
yemek” korkusu yok!
E her
işletme devletin. Çalışanlar da devlet memuru. Ama bizdeki öğretmen evleri
gelmesin aklınıza. Örneğin, Hilton Otel, Devrim sonrası olmuş Küba Özgürlük
Oteli. En görkemli şovlar, en güzel caz kulüpler aslında hep devlet işletmesi.
Ayrıca, Küba’da turistler de devlet koruması altında. Turiste zarar vermek en
büyük suçlardan biri.
Para
yok!
Evet
para yok! Doktor, aylık 20 Euro karşılığı bir maaş alıyor. Hayır yanlış
yazmadım; en yüksek maaş bizim paramızla aylık 60 lira. Az geldi değil mi!
Şimdi “nasıl geçiniyorlar” diye düşünüyorsunuz. Ama işte elektrik de 0,50
kuruş. Ev kirası yok, sabundan yiyeceğe temel ihtiyaçlara para harcamak da yok.
Hastane masrafı, eğitim masrafı yok! Çocuklara kalem almak bile yok. Lüks yok
ama ihtiyaç da yok!
Reklâm
tabelası yok
Asla
yok. O yüzden Küba sokaklarını fotoğraflamak gibisi yok gerçekten.
BERNA
LAÇİN
Merhaba Mehmet Bey,
YanıtlaSilÖncelikle insana huzur veren, kendini rüyadaymış gibi hissettiren bu tatlı düş (bizim için) yazınıza teşekkür ederim.. Zira dünyada iyi şeyler de varmış dedirten bu gelişmeyi okudum... Lüks yokmuş... Nasıl yani? Bu doğal ve stressiz yaşam bizim için bir "lüks" değil mi? :)
Evet benim hayal ülkem Küba böyle bir yer.. Ama bu "yok"ları bir çok kişi için o kadar can sıkıcı ki.
SilSevgi ve en derin saygılarımla.
O zaman Küba cennet..
YanıtlaSilOlanlar bizlere hayal gibi geliyor, ama Kübalılar gerçeği yaşıyor.
SilSevgi ve saygılarımla.
Tam da bugün yazdığım yazımla ilgiliydi güzel oldu. İzninizle sizi yazımda alıntıladım.
YanıtlaSilİlginize teşekkürler, Saygı ve sevgiler.
SilMerhaba Berna hanım, çok merak ettim. Siz hangi resorte güneşlenirken küba hakkında böyle bilgiler edindiniz? Keşke benim gibi halk arasında dolaşsaydınız, o fakirlik ve çaresizlik görseydiniz, eğer her gün pirinç fasulye yemek aç kalmamak demek se o zaman aç değiller. Kimin tarafından destekleniyorsunuz ki böyle yalanlar yayınlıyorsunuz?
YanıtlaSilKendini tanıtmaktan korkan yorumcu!
Sileğer bildiğin ve -maden gittin- fotoğraflayıp belgelediğin bilgiler varsa bunları yayınla da bizde bilelim. eğer yok ise sadece çamur atıp karalamak için yorum yazma...
(İsmini yazmaktan çekiniyorsan bir daha yorum yazma)