İstiklal (bağımsızlık) diye bağıranlar kötü niyetlidir.
Refi Cevat (1920)
Sait Molla’nın “Üstad” dediği, İngiliz ajan Rahip Frew’a
yazdığı mektuplar, 1919 ve 1920 yıllarındaki iç isyanlarda bu ikilinin oynadığı
rolü, apaçık gözler ününe sermektedir. M. Kemal Söylev’de bu ihanet
belgelerine geniş yer vermiş ve onların gençliğe duyurulmasını istemiştir. Bu
konuya ilişkin olarak dileğini Mazhar Müfit’e (Kansu) iletmiştir.
“Belgelerin kopyalarını al. Ben yazmasam sen yazarsın.
Yazarsam sen de anılarını yazdığında bunları anlatmayı unutma. Çünkü bunlar,
Ulusal Savaşımızda karşı karşıya kaldığımız gizli ve açık bin bir türlü güçlük
ve oyunlara ilişkin asal kanıtlardır.
Başımıza neler örülmek istendiğini ve nasıl
direndiğimiz ve daha doğrusu ulusun isteklerine uygun biçimde ve onun
desteğiyle nasıl çalıştığımız görülmeli ve gelecek kuşaklar için ders olmalı,
uyanıklık sağlanmalıdır. Aslında her şey unutulur. Fakat biz her şeyi gençliğe
bırakacağız. O gençlik ki hiçbir şeyi unutmayacaktır. Gelecek umudunun ışıklı
çiçekleri onlardır[i].”
Sait Molla’nın raporlarından verilecek örnekler ihaneti açıkça
göstermektedir:
11 Ekim 1919
“…Damat Ferit Paşa Hazretleri’nin yanına gittim. Biraz daha sabretmeleri ve
beklemeleri gerektiğini sizin adınıza kendilerine bildirdim. Damat Ferit Paşa,
size teşekkür etmekle birlikte, Kuvayı Milliye’nin Anadolu’da büsbütün kök
saldığını ve karşı bir saldırışla hayın başları tepelettirmedikçe kendisinin
Sadrazam olamayacağını ve böylece Padişahın da onayından geçen sözleşme
hükümlerinin Konferans’ta savunulmayacağını söyledi.
Ayrıca Kuvayı Milliye’nin dağıtılması için Yüksek İngiltere Hükümeti
katında tez elden girişimlerde bulunularak ortak bir notanın, milletvekilleri
seçiminden önce, İstanbul Hükümeti’ne verilmesini ve çetelerimizin Adapazarı,
Karacabey ve Şile’de Rumlara karşı girişecekleri saldırıları tutamak yapıp,
Kuvayı Milliye’nin güvenliğini bozduğu gerekçesiyle işi çabuklaştırmaya
çalışmanızı, İngiliz basınının Kuvayı Milliye’ye karşı yayın yapmasının
sağlanmasını ve özel olarak torpito ile gönderilen ‘E.B.K. 19/2’ye dün
görüştüğümüz işler üzerinde telsiz ile emir verilmesini rica ediyor.” (Damat Ferit
iktidardan düşmüştür. İngiliz desteği ile bir an önce iktidara gelmek için
sabırsızlanmaktadır. Ferit, Barış Konferansında,İngilizlerle anlaşmaya varılmış
görüşleri savunacağını bildirmektedir.)
23 Ekim 1919
“Ankara’dan ‘N.BD. 295/3’ …Önceki ödeneği harcamış olduğu için yeniden
ödenek istiyor. Gizli örgütümüzün genişlediğini ve haydut başkanlardan yakasını
kurtaran muhiplerimizin (İngiliz sevenler) şimdilik köylerde kalarak el
altından işe başladıklarını muştuluyor (müjdeliyor) ve son yaptığımız ustaca
düzenlemelerin verimli olacağını bildiriyor. ‘M.K.B.’ pürüzsüz Türkçesi
yüzünden önemli işler çeviriyormuş. Hele hocalığına diyecek yok diyor.”
29 Ekim 1919
“Kürt Cemiyeti, söz verdiği halde, bir iş yapamadı”
“Bozkır’a gidecek adamlarımız tanınmış kişiler olduklarından, çokça
korkuyorlar. Konya’da ‘K.B. 81/1’e, sizin adamınız aracılığıyla olayın
kızıştırılması için bildirim yapılarak, propaganda kurullarının bu konu
üzerinde çalışmaya çağrılması gereğini ve zorunluluğunu bildirir, saygılarımı
sunarım.”
4 Kasım 1919
“Kürt Teâli Cemiyeti’ndeki yakın dostlarımızla görüştüm. Yeni geldikleri
için birkaç gün sonra, verilen emre uygun olarak gerekli düzenlemeleri
yapacaklarını, yalnız Kürdistan’a gönderilecek çeşitli arkadaşlar için büyük
bir ödenek verilmesi gerektiğini söylediler[ii].”
Görüldüğü gibi, Sait
Molla’nın resmi görevi British Relief Fund (İngiliz Yardım Fonu) olan, ama
İngiliz haber alma servisi ajanı olarak çalıştığı anlaşılan Rahip Dr. Robert
Frew’a yazdığı mektuplar, bu ikilinin ulusal harekete karşı bazı ortak
girişimlerde bulunduklarını, Anadolu’da karışıklıklar çıkartılmasına çalıştıklarını
belgeliyordu
11 Ekim–5 Kasım 1919 günleri arasında yazılan mektuplara göre belirlenen
gerçekler şöyle özetlenebilir:
1. Sait Molla ile R. Frew
arasında çok sıkı bir işbirliği kurulmuştur. Sait Molla Frew’a “Sayın dostum”
ya da “Üstadım” diye hitap etmektedir. Onunla sık sık buluşmaktadır.
2. Sait Molla, Padişah
Vahdettin ve Damat Ferit ile Frew arasında da bir tür aracılık yapmaktadır.
Padişah’ın ve Sadrazam’ın isteklerini Frew’a aktardığı gibi ondan bazı
girişimlerde bulunmasını da istemektedir.
3. S. Molla bir İngiliz
ajanı olan R. Frew’den para istemekte ve almaktadır. Görünürde bu paralar
İstanbul’da ya da Anadolu’da Ulusal Harekete karşı çalışan dernek üyelerine ya
da gizli polislere gönderilmektedir. Örneğin Frew tarafından verilen 2.000 lira
Adapazarı’nda Hikmet Bey’e gönderilmiştir. Karacabey’de bulunan kod numaralı
bir ajana da 1.200 lira yollanmıştır.
4. İngiliz Muhipler
Derneği’nin Ankara, Kayseri, Karaman, Konya gibi merkezlerde “kod”
numaralarıyla çalışan ajanları vardır.
5. Ulusal Hareket
aleyhine olaylar yaratmaya, ayaklanma çıkartmaya ya da ayaklananlarla ilişki
kurmaya çalışılmaktadır. Sait Molla, “Çetelerimizin bir bölüğü yok
ediliyor!” diye yakınmaktadır.
6. İngiliz Muhipler
Derneği ve Sait Molla, Kürdistan Teâli Cemiyeti ile de yakın ilişki içindedir.
Gerçi Kürt derneğinden de “Söz verdiği halde bir iş yapmadı” diye
yakınmaktadır. Ama yine de o dernekteki yakın dostlarıyla görüştüğünü ve
verilen yönerge doğrultusunda Kürdistan’a adamlar göndereceğini söylemektedir.
Ancak bunlar için “Büyük bir ödenek” verilmesi gerektiğini eklemektedir.
7. Mektuplar R. Frew’in
dolayısıyla da İngiliz temsilciliğinin, mebus seçimlerinin yapılmasını
istemediklerini de kanıtlamaktadır:
“Seçimleri askıda bırakmak ve geciktirmek için gerek Mustafa Sabri (Şeyhülislam)
ve gerek Hamdi (Evkaf Bakanı) ve Vasfi Efendilerle uzun uzadıya verdiğiniz
yönerge sınırları içinde görüştüm. İşi kabul ettiler. Mahallelerde propaganda
başladı. Bol para dağıtıp halkın kafasını karıştıracaklardır”
8. S. Molla, M. Kemal’in
İstanbul’a dönmesini sağlamak için ona ve arkadaşlarına yumuşak davranılmasını
istemektedir:
“Birkaç kez söylemek istediğim halde unutuyorum M. Kemal Paşa’ya ve onu
tutanlara biraz yumuşak davranmalı, kendisi tam bir güvenle buraya gelebilsin.
Bu işe pek önem veriniz. Kendi gazetelerimizde onu destekleyemeyiz”
ATATÜRK DEVRİMİ –
Fethi KARADUMAN
Twitter:
fethikaraduman2
[i] Mazhar Müfit Kansu,
Erzurum’dan Ölümüne Kadar Atatürk’le Beraber, Türk Tarih Kurumu Yayını, k.2,
s.471
bilmediğim bir ayrıntıydı. paylaşımınıza teşekkürler...
YanıtlaSilİlginize teşekkürler. Faydalı olabildiği sürece yazı amacına ulaşmış demektir.
SilSevgi ve saygılarımla
Bu tip insanlar, bu tip konuşmalar günümüzde de yok mu? Her devirde bir yeniliği istemeyenler olacaktır elbette...
YanıtlaSilO kadar çok vatan haini şimdi kahraman yapıldı ki, Sait Molla'yı da kahraman yapma fırsatı bulsalar yaparlar. Ama hainliği o derece fazla ki cesaret edemiyorlar.
SilSevgiyle kalın.