16 Nisan 2014 Çarşamba

SAİT MOLLA’NIN RAHİP FREW’LA YAZIŞMALARI: İHANET BELGELERİ

 İstiklal (bağımsızlık) diye bağıranlar kötü niyetlidir.
Refi Cevat (1920)
Sait Molla’nın “Üstad” dediği, İngiliz ajan Rahip Frew’a yazdığı mektuplar, 1919 ve 1920 yıllarındaki iç isyanlarda bu ikilinin oynadığı rolü, apaçık gözler ününe sermektedir. M. Kemal Söylev’de bu ihanet belgelerine geniş yer vermiş ve onların gençliğe duyurulmasını istemiştir. Bu konuya ilişkin olarak dileğini Mazhar Müfit’e (Kansu) iletmiştir.
“Belgelerin kopyalarını al. Ben yazmasam sen yazarsın. Yazarsam sen de anılarını yazdığında bunları anlatmayı unutma. Çünkü bunlar, Ulusal Savaşımızda karşı karşıya kaldığımız gizli ve açık bin bir türlü güçlük ve oyunlara ilişkin asal kanıtlardır.
Başımıza neler örülmek istendiğini ve nasıl direndiğimiz ve daha doğrusu ulusun isteklerine uygun biçimde ve onun desteğiyle nasıl çalıştığımız görülmeli ve gelecek kuşaklar için ders olmalı, uyanıklık sağlanmalıdır. Aslında her şey unutulur. Fakat biz her şeyi gençliğe bırakacağız. O gençlik ki hiçbir şeyi unutmayacaktır. Gelecek umudunun ışıklı çiçekleri onlardır[i].”
Sait Molla’nın raporlarından verilecek örnekler ihaneti açıkça göstermektedir:
11 Ekim 1919
…Damat Ferit Paşa Hazretleri’nin yanına gittim. Biraz daha sabretmeleri ve beklemeleri gerektiğini sizin adınıza kendilerine bildirdim. Damat Ferit Paşa, size teşekkür etmekle birlikte, Kuvayı Milliye’nin Anadolu’da büsbütün kök saldığını ve karşı bir saldırışla hayın başları tepelettirmedikçe kendisinin Sadrazam olamayacağını ve böylece Padişahın da onayından geçen sözleşme hükümlerinin Konferans’ta savunulmayacağını söyledi. 
 Ayrıca Kuvayı Milliye’nin dağıtılması için Yüksek İngiltere Hükümeti katında tez elden girişimlerde bulunularak ortak bir notanın, milletvekilleri seçiminden önce, İstanbul Hükümeti’ne verilmesini ve çetelerimizin Adapazarı, Karacabey ve Şile’de Rumlara karşı girişecekleri saldırıları tutamak yapıp, Kuvayı Milliye’nin güvenliğini bozduğu gerekçesiyle işi çabuklaştırmaya çalışmanızı, İngiliz basınının Kuvayı Milliye’ye karşı yayın yapmasının sağlanmasını ve özel olarak torpito ile gönderilen ‘E.B.K. 19/2’ye dün görüştüğümüz işler üzerinde telsiz ile emir verilmesini rica ediyor. (Damat Ferit iktidardan düşmüştür. İngiliz desteği ile bir an önce iktidara gelmek için sabırsızlanmaktadır. Ferit, Barış Konferansında,İngilizlerle anlaşmaya varılmış görüşleri savunacağını bildirmektedir.)
23 Ekim 1919
Ankara’dan ‘N.BD. 295/3’ …Önceki ödeneği harcamış olduğu için yeniden ödenek istiyor. Gizli örgütümüzün genişlediğini ve haydut başkanlardan yakasını kurtaran muhiplerimizin (İngiliz sevenler) şimdilik köylerde kalarak el altından işe başladıklarını muştuluyor (müjdeliyor) ve son yaptığımız ustaca düzenlemelerin verimli olacağını bildiriyor. ‘M.K.B.’ pürüzsüz Türkçesi yüzünden önemli işler çeviriyormuş. Hele hocalığına diyecek yok diyor.
29 Ekim 1919
Kürt Cemiyeti, söz verdiği halde, bir iş yapamadı”
“Bozkır’a gidecek adamlarımız tanınmış kişiler olduklarından, çokça korkuyorlar. Konya’da ‘K.B. 81/1’e, sizin adamınız aracılığıyla olayın kızıştırılması için bildirim yapılarak, propaganda kurullarının bu konu üzerinde çalışmaya çağrılması gereğini ve zorunluluğunu bildirir, saygılarımı sunarım.
4 Kasım 1919
Kürt Teâli Cemiyeti’ndeki yakın dostlarımızla görüştüm. Yeni geldikleri için birkaç gün sonra, verilen emre uygun olarak gerekli düzenlemeleri yapacaklarını, yalnız Kürdistan’a gönderilecek çeşitli arkadaşlar için büyük bir ödenek verilmesi gerektiğini söylediler[ii].”
Görüldüğü gibi, Sait Molla’nın resmi görevi British Relief Fund (İngiliz Yardım Fonu) olan, ama İngiliz haber alma servisi ajanı olarak çalıştığı anlaşılan Rahip Dr. Robert Frew’a yazdığı mektuplar, bu ikilinin ulusal harekete karşı bazı ortak girişimlerde bulunduklarını, Anadolu’da karışıklıklar çıkartılmasına çalıştıklarını belgeliyordu
 11 Ekim–5 Kasım 1919 günleri arasında yazılan mektuplara göre belirlenen gerçekler şöyle özetlenebilir:
1. Sait Molla ile R. Frew arasında çok sıkı bir işbirliği kurulmuştur. Sait Molla Frew’a “Sayın dostum” ya da “Üstadım” diye hitap etmektedir. Onunla sık sık buluşmaktadır.
2. Sait Molla, Padişah Vahdettin ve Damat Ferit ile Frew arasında da bir tür aracılık yapmaktadır. Padişah’ın ve Sadrazam’ın isteklerini Frew’a aktardığı gibi ondan bazı girişimlerde bulunmasını da istemektedir.
3. S. Molla bir İngiliz ajanı olan R. Frew’den para istemekte ve almaktadır. Görünürde bu paralar İstanbul’da ya da Anadolu’da Ulusal Harekete karşı çalışan dernek üyelerine ya da gizli polislere gönderilmektedir. Örneğin Frew tarafından verilen 2.000 lira Adapazarı’nda Hikmet Bey’e gönderilmiştir. Karacabey’de bulunan kod numaralı bir ajana da 1.200 lira yollanmıştır.
4. İngiliz Muhipler Derneği’nin Ankara, Kayseri, Karaman, Konya gibi merkezlerde “kod” numaralarıyla çalışan ajanları vardır.
5. Ulusal Hareket aleyhine olaylar yaratmaya, ayaklanma çıkartmaya ya da ayaklananlarla ilişki kurmaya çalışılmaktadır. Sait Molla, “Çetelerimizin bir bölüğü yok ediliyor!” diye yakınmaktadır.
6. İngiliz Muhipler Derneği ve Sait Molla, Kürdistan Teâli Cemiyeti ile de yakın ilişki içindedir. Gerçi Kürt derneğinden de “Söz verdiği halde bir iş yapmadı” diye yakınmaktadır. Ama yine de o dernekteki yakın dostlarıyla görüştüğünü ve verilen yönerge doğrultusunda Kürdistan’a adamlar göndereceğini söylemektedir. Ancak bunlar için “Büyük bir ödenek” verilmesi gerektiğini eklemektedir.
7. Mektuplar R. Frew’in dolayısıyla da İngiliz temsilciliğinin, mebus seçimlerinin yapılmasını istemediklerini de kanıtlamaktadır:
Seçimleri askıda bırakmak ve geciktirmek için gerek Mustafa Sabri (Şeyhülislam) ve gerek Hamdi (Evkaf Bakanı) ve Vasfi Efendilerle uzun uzadıya verdiğiniz yönerge sınırları içinde görüştüm. İşi kabul ettiler. Mahallelerde propaganda başladı. Bol para dağıtıp halkın kafasını karıştıracaklardır” 
8. S. Molla, M. Kemal’in İstanbul’a dönmesini sağlamak için ona ve arkadaşlarına yumuşak davranılmasını istemektedir:
“Birkaç kez söylemek istediğim halde unutuyorum M. Kemal Paşa’ya ve onu tutanlara biraz yumuşak davranmalı, kendisi tam bir güvenle buraya gelebilsin. Bu işe pek önem veriniz. Kendi gazetelerimizde onu destekleyemeyiz
ATATÜRK DEVRİMİ – Fethi KARADUMAN
Twitter: fethikaraduman2


[i] Mazhar Müfit Kansu, Erzurum’dan Ölümüne Kadar Atatürk’le Beraber, Türk Tarih Kurumu Yayını, k.2, s.471
[ii] D. Avcıoğlu, a.g.e. k.2 s.223–225


4 yorum:

  1. bilmediğim bir ayrıntıydı. paylaşımınıza teşekkürler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlginize teşekkürler. Faydalı olabildiği sürece yazı amacına ulaşmış demektir.
      Sevgi ve saygılarımla

      Sil
  2. Bu tip insanlar, bu tip konuşmalar günümüzde de yok mu? Her devirde bir yeniliği istemeyenler olacaktır elbette...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O kadar çok vatan haini şimdi kahraman yapıldı ki, Sait Molla'yı da kahraman yapma fırsatı bulsalar yaparlar. Ama hainliği o derece fazla ki cesaret edemiyorlar.
      Sevgiyle kalın.

      Sil