(Önce Vatan bloğundan bu yazıyı oldukça eski tarihlerde almıştım. Fırsatını
bulup yayınlayamamıştım. Ancak, halen iktidarda bulunan zihniyetin giderek ve
sistemli olarak müspet bilimleri budamaya, bilimsel gerçekleri ters yüz etmeyi sistemleştirmeye,
giderek çağdışı bir yaşam biçimini topluma kabul ettirmeye başlaması karşısında
belki bir sinek vızıltısı olabilecek bu yazıyı paylaşmak istedim. Sinek
vızıltısı dedim ama kelebek etkisi yaratır mı acaba?)
“Biz
Yüksek İhtisaslılar bu olayı çok iyi biliyoruz. Türkiye Yüksek İhtisas
Hastanesi, rahmetli Prof Dr Mehmet Özdemir'in Koroner Anjiyoyu kurduğu, Türkiye'deki
ilk hastanedir. Orada fevkalade tecrübeli ve Türkiye'nin en iyi kardiyologları
vardır, Bunların içinde akademik titrleri de olan en az 5-6 kadın Kardiyolog
vardır.Bunlar çeşitli girişimsel uygulamalarda da Türkiye'deki en iyilerdendir.
Bu olayda "bizden olsun" diye hekim getirildiğini söylemişlerdi. Anjiyo
sırasında da kalbin delindiğini, hastanın kanamadan öldüğünü söylemişlerdi o
zaman . Ben o tarihte çoktan emekli olmuştum, bunları arkadaşlarımdan
duymuştum.
Saygı
ile Prof Dr Siber Göksel”
1- Kadın orta yaş üstüdür ve klasik bir kalp hastasıdır.
2-Geçen
ay her zaman olduğu üzere yine rahatsızlanır. Esasında çok da önemli bir
problemi yoktur.
3-
Derhal Ankara'da Yüksek İhtisas Hastanesi'ne kaldırılır. Olay da burada başlar.
4-Böyle
bir hastanede hastanın yakını "Biz
KADIN DOKTOR istiyoruz” diye tutturur.
5-Görevli doktorlar Hipokrat Yemini'nden söz ederler. Kadın-erkek ayrımının
hele tıpta söz konusu olmadığını anlatmaya çalışırlar. NAFİLE.
6-Kadının
yakını "Bizim inancımıza aykırı,
kadın doktorlar gelecek” inadından vazgeçmez.
7-Kadın
doktorlar bulunur ancak bu arada kadın hafiften fenalaşmaya başlamıştır.
8-Doktorlar
hastaya müdahale edilmesi gerektiğini, belki de ANJİYO" yapılması
gerekeceğini belirtirler.
9-Hastanın
yakını o zaman anjiyo için kadın doktor ister. BULUNAMAZ.
10-
Bu sefer erkek ama bizim kafamıza uygun diyerek Van 100. Yüzyıl
Üniversitesi'nden "o kafada" bir doktor getirilir özel uçakla.
11-
Derhal anjiyo operasyonu başlar, ancak Van'dan getirilen erkek doktor işi pek
bilemez ve hastanın bazı damarlarını parçalar.
12-
(Teknik terimlerde yanılıyor olabilirim. Yani hastanın hayatı tehlikeye girer.)
Yüksek İhtisas hastanesi doktorları derhal müdahale etmeleri gerektiğini
söylerler, ancak hasta yakını "MAHREM" olduğu için diğer doktorları
yaklaştırmaz bile
13-
Derken anjiyo sırasında kan pıhtılaşması nedeniyle hasta komaya girer. Hasta
yakını müdahale ettirmez ve maalesef hasta ÖLÜR
14-
Kim mi bu hasta ve hasta yakını? Hani bir dönem memleketi idare etmiş ve
başbakanlığımızı da yapan Sayın Prof.
Dr. Necmeddin Erbakan ve MERHUM karısı
Nermin Erbakan.
Çok ilginç gerçekten şaşırdım.
YanıtlaSilHurafeler ve bağnazlık ne başbakanlık dinler ne de makina mühendisliği. toplumun dönüştürülmek istediği nokta bu işte.
SilSevgilerimle.
şu 12 yılda, doktor hataları, mesnetsiz ölümler aldı başını gitti.
YanıtlaSilinsan hasta hanelere gitmeye korkar oldu; doğru doktor bulmak için iğne ile kuyu kazar olduk.
ne kadar hurafe o kadar yanlış; ne kadar bilim, o kadar doğru.
Cehaletle bilimin aydınlığını kapatmaya çalışıyorlar. Yazık ki başarılı oluyorlar.
SilSevgilerimle.
biliyordum bunu , nerde okuduğumu hatırlamıyorum ama okumuş ya da duymuştum.Yazık hem de çok ...
YanıtlaSilBahsettiğim gibi, maili çok önce almıştım. blogda yer vermek zaman aldı, muhtemelen başka bir yerde okumuşsunuzdur.
SilSaygılarımla.