Guernica, Pablo
Picasso tarafından 1937'de yapılan, İspanya
İç Savaşı sırasında Nazi
Almanyası'na ait 28 bombardıman uçağının 26 Nisan 1937'de İspanya'daki Guernica şehrini bombalamasını anlatan, 7,76 m eninde ve
3,49 m yüksekliğinde anıtsal tablodur. (Saldırı sırasında 250
ila 1.600 kişi hayatını kaybetmiş, çok daha fazla sayıda kişi de yaralanmıştı.)
İspanyol hükümeti, Paris'teki 1937 Dünya Fuarı kapsamındaki Modern Hayatta Sanat ve Teknik sergisinin İspanya'ya ayrılan
bölümünde sergilenmek üzere, Pablo Picasso'ya büyük bir duvar resmi sipariş
eder. O sırada gerçekleşen hava saldırılarından etkilenen Picasso, saldırıdan
sonraki 15 gün (bir görüşe göre iki ay) içinde bu duvar resmini tamamlar. Tablo ufak
bir dünya turu kapsamında çeşitli ülkelerde sergilenir ve beğeni toplar.
Böylece İspanya'daki iç savaşa diğer ülkelerin ilgisi de bir anlamda çekilmiş
oldu. Guernica, savaş
trajedilerinin ve savaşın bireyler üzerindeki acı verici etkilerinin adeta bir
özetidir. Tablo zaman içinde, savaşın yarattığı trajedilerin anımsatıcısı,
savaş karşıtı ve barış yanlısı düşüncelerin sembolü haline gelmiştir.
Daha sonraları Picasso, katliamı tüm
çıplaklığıyla ve iğrençliğiyle yansıttığı için burjuva sanatçıları tarafından
eleştiri oklarına maruz kalmış, İspanyol burjuvazisinin antipatisini
kazanmıştır. Çünkü burjuva yaşamının ihtişamını, güzelliğini abartarak
anlatmadığı bir eserdir bu! Burjuvazi için de yüzleşmesi zor bir gerçektir
doğal olarak. Öyle bir eserdir ki Guernica, salt sanat dünyasını etkilemekle
kalmamış, uluslararası konjonktürde önemli bir ağırlığa sahip karar
mekanizmalarını bile etkilemiştir. Guernica sergilendiği her ülkede yankı
uyandırmıştır. Her gittiği ülkede adeta faşizme meydan okumuştur. Özellikle
İkinci Dünya Savaşı sırasında ve sonrasında, Avrupa’ da Nazizm rüzgârının hâkim
olduğu bir dönemde, daha da önem arz etmeye başlamıştır. Bu dönemde artık
Guernica resmi faşizme karşı mücadelenin sembolü haline gelmiştir. Hitler,
Paris’i işgal ettiği zaman Picasso, Guernica resminin fotoğraflarını çoğaltarak
halka dağıtmış, faşizmin anti-propagandasını yapmıştır. (Çok anlatılmasına
rağmen büyük ihtimalle gerçek olmayan bir rivayete göre fotoğrafları dağıtırken
ya da sergi salonundaki Nazi generali ile şu meşhur diyalog gerçekleşir:
Picasso, bir Nazi askerinin kendisine yönelttiği
“Bunu siz mi
yaptınız?” sorusuna karşılık,
“Hayır!
Siz yaptınız!” yanıtını vermiştir.)
Guernica, yaklaşık
3,5 metre yükseklik ve 7,8 metre genişlik ile dikkat çekici büyüklükte, tuval
üzerine sadece siyah ve beyaz renklerde yağlıboya ile yapılmış bir resimdir. Picasso
bu resimdeki amacı, kendi dönemindeki (Kazimir Maleviç vb.)
bazı ressamların yaptığı gibi, gerçekleri temsil etmeyecek bir soyutlamaya
ulaşmak değildi. Tabloda, ölüm, şiddet, gaddarlık ve çaresizlik sahneleri,
bunların asıl sebebi gösterilmeksizin işlenmiştir. Tablonun siyah beyaz
oluşuyla, o dönemdeki gazetelerde yayımlanan fotoğraflara yakınlık sağlanmış,
ayrıca savaşın yarattığı cansızlık vurgulanmıştır.
Guernica'da, acı
çeken insanlar ve hayvanlar ile kaos içindeki yıkılmış binalar betimlenmiştir.
Tablonun detaylarını şöyle sıralayabiliriz;
·
Resim yağlı boya ile yapılmıştır.
·
Konusu bir kent halkının anlamsızca
öldürülmesidir.
·
Anlama kuvvet kazandırmak için figürler
sembolleştirilmiştir. Örneğin, yerde bitkin yatan fakat kırık kılıcını hala
elinden bırakmayan asker figürü, umutsuzluğun ve yenilginin
sembolüdür.
·
Tüm sahne bir odanın içindedir, sol tarafta yer alan
büyük gözlü boğa, kucağındaki ölü çocuğa ağlayan bir kadının üzerinde durur.
·
Resmin merkezinde acı içinde yıkılmak üzere olan,
mızrakla vurulmuş bir at bulunur. Atın burnu ve üst dişleri, bir insan kafatası
şeklindedir.
·
Atın altında bir askerin parçalanmış cesedi vardır.
Asker, üzerinde çiçeklerin büyüdüğü kırılmış bir kılıç tutmaktadır. (At figürünün –insanın dostluğunu simgeleyen bir figür olarak
söylersek– ölüyor olması da insanın dostundan yükselen feryadı göstermektedir;
yani İspanya İç Savaşı’nda yaşanan katliamın, aslında bir milletin iki tarafından
birinin diğerine yaptığı zulmü simgelemektedir. Aynı toplumun nasıl birbirini
katlettiğini… Bilindiği üzere boğa İspanyol kültürünün bir simgesidir ve
buradan yola çıkarak da ressam, vahşeti hissettirmek adına faşizmi
simgelemiştir boğa ile.)
·
Solda, kolları arasında ölü çocuğunu tutan
ananın ızdırabı, tabloyu seyredenleri de duygulandırmaktadır. (kadın genç ve taze yaşamı simgelemektedir. Bu
kadın çığlık atarak faşizmi simgeleyen boğaya yakarmakta, yalvarmaktadır. Asıl
ilginç bir nokta da ölen atın gazete kâğıtlarına dönüşmesidir. Bu ise bu kitle
katliamından insanların ikinci el kaynaklar aracılığı ile haberdar olacağını,
vahşetin gizli kalmayacağını anlatmaktadır.)
·
Acı çeken atın üzerinde, göz şeklindeki çıplak bir
ampul parlamaktadır.
·
Atın sağ üst tarafında, bu vahşi sahnelere tanıklık
ederek camdan içeri girmekte olan, korku dolu bir kadın figürü vardır. Kadın,
elinde yanan bir gaz lambası taşır.
·
Resimdeki boğa zalimliği, ortadaki göz
biçimine sokulan ampul ise gerçek ışığı canlandırmaktadır.
·
Korku içindeki bir başka kadın sağdan yalpalayarak
merkeze doğru ilerlemektedir. Kadın, parlayan ampüle boş gözlerle bakmaktadır.
·
Boğanın, atın ve çocuk için ağlayan kadının dilleri
olarak çizilmiş olan hançerler çığlıkları simgeler.
·
Sağ uçta, dehşet içinde kollarını kaldırmış bir adam,
yukarıdan ve aşağıdan ateşlerle sarılmıştır.
·
Resmin sağ ucunda, açık bir kapıyla sonlanan siyah bir
duvar vardır.
·
Resmin orjinalinde de fazla renk
kullanmayıp siyah,gri, ve beyaz renk uyumu ile ölümün ve üzüntünün tonları aranmıştır.Baskın
gece yapıldığı halde picasso bu olayı karanlık bir sahne içinde
anlatmamış,aksine insan gözünü andıran ışıklı bir ampulün aydınlığında her
ayrıntıyı ortaya çıkarmıştır. Bilincin gözünü andıran bu ampulün altındaki
yenik askerle, can çekişen masum atın durumu eserin anlamını
genişletmiştir. Sanatçı gerçeğin ışığını andıran lambayı resmin en hakim yerine
koyarak her şeyi ona bağlamakla eserin bölümlerini de ustaca kaynaştırmıştır.
·
Özü: Savaşın anlamsızlığı, şuursuzca
yapılan saldırıların doğurduğu acı gerçekler...
Guernica hakkında,
birbirinden oldukça farklı ve zaman zaman çelişkili yorumlar yapılır. Örneğin
resmin iki baskın unsuru olan boğa ve atın neyi simgelediği konusunda farklı
görüşler ortaya atılır. Sanat tarihçisi Patricia Failing'e göre "At
ve boğa İspanyol kültüründe önemli yere sahiptir. Picasso resimlerinde bu iki
figürü, birçok farklı anlamda kullanmıştır. Bu yüzden Guernica'daki at ve
boğanın kesin anlamını bulmak çok zordur. Bu iki figürün ilişkisi, Picasso'nun
kariyeri boyunca farklı şekillerde ortaya çıkan bir tür bale gibidir."
Bu iki figürün Guernica'daki
anlamını açıklaması kendisinden istenildiğinde Picasso şöyle cevap vermişti: "...
bu boğa bir boğadır ve bu at bir attır... Resimlerimdeki belli şeylere birer
anlam verdiğinizde bu doğru olabilir, ama bu anlamı vermek benim fikrim
olmamıştır. Sizin vardığınız fikirlere ve sonuçlara ben de varmış olmalıyım,
ama içgüdüsel ve bilinçsiz olarak. Ben resim yapmak için resim yapıyorum.
Nesneleri oldukları gibi çiziyorum."
Picasso'nun, yine Dünya Fuarı için
hazırladığı Franco'nun Rüyası ve Yalanı isimli eskiz serisinde Franco, önce kendi atını yiyen, ardından da
kızgın bir boğayla dövüşen bir canavar olarak resmedilmişti. Picasso bu
illüstrasyonlar üzerinde çalışmaya, Guernica'nın bombalanmasından önce
başlamıştı. Olayın ardından seriye üçü doğrudan Guernica ile ilgili olmak üzere
dört resim daha eklendi.
Picasso, Guernica üzerinde
çalışırken de şunları söylemiş:
“İspanya'nın
mücadelesi, insanlara, özgürlüğe yapılan saldırıya karşıdır. Ressam olarak
hayatım boyunca sürekli sanatın ölümüne karşı durmaya çalıştım. Benim gericilikle
ve ölümle anlaşma içinde olduğumu kim bir an için bile olsa düşünebilir? ...
Üzerinde çalıştığım ve Guernica ismini
vereceğim resimde, ve son zamanlardaki tüm eserlerimde, İspanya'yı acı ve
ölüm okyanusuna batıran askeri sınıfa duyduğum nefreti açıkça göstermekteyim.”
|
Bu muhteşem tabloyu dilerseniz bir de ilginçlikleri yönünden
maddeleştirelim;
Guernica sipariş üzerine üretilmiş bir eserdir. 1937 Dünya Fuarı’na katılacak olan İspanya demokratik devleti, organizatörlerden fuarda sergilenmek üzere Franco’nun gaddarlığını temsil edecek bir duvar resmi istemişlerdi.
Picasso otuz yıldır İspanya’da yaşamıyordu. Picasso, İspanya’dan 1904 yılında ayrılmış ve Fransa’ya yerleşmişti. Ve bir daha anavatanına dönmedi.
Resim, Franco liderliğindeki ordunun Guernica şehrini bombalamasının bir temsilidir. Picasso’nun Guernica tablosu, 26 Nisan 1937 tarihinde Franco kuvvetlerinin yardım istediği Nazzi’lerin Bask Bölgesi’nin Guernica şehrine yaptığı bombardımanın zalimliğini simgeler. Franco ve Alman müttefiklerin milliyetçiliğine karşı duran Cumhuriyetçilerin sığınaklarından biri olan şehrin bombalanması, 200 ile 1000 kişinin ölmesine ya da yaralanmasına yol açmıştı.
Picasso ilhamını The Times gazetesinde yayımlanan bir haberden alır. Picasso bombardımana birinci elden tanık olmasa da, Güney Afrika asıllı İngiliz gazeteci George Steer’in The Times gazetesinde yayımladığı “Guernica’nın trajedisi: Şehir hava bombardımanında yerle bir oldu” başlıklı haberden oldukça etkilendi ve bu haber onun ilham kaynağı olmuştur.
Ressam eserine sergilenmesine haftalar kala başladı. Steer’in yaptığı haberden çok etkilenen Pablo Picasso, tüm planlarını kendisini Guernica tablosuna adamak için iptal etse de esere sergi tarihinden üç hafta önce başlayabildi. Eser, fuarın başlangıcından iki hafta sonra tamamlanabildi.
Picasso aynı dönemlerde Franco karşıtı bir resim serisi daha yayınladı. Guernica’nın gecikmesine sebep olan faktörlerden biri de Picasso’nun “The Dream and Lie of Franco” ismini verdiği, gravür ve akuatint eserlerden oluşan bir resim serisi daha yayınlamasıydı. Guernica tablosu fuarda sergilenmeye başladığı sıralarda Picasso bu yeni serisini de duyurdu.
Guernica’nın taslakları, bitmiş hâlinden farklı şekiller de içeriyordu. Hayâl edilmesi ve tamamlanması arasında gelişen Guernica’nın ilk taslaklarında baskıya direnmenin evrensel bir sembolü olan yükselen bir yumruk imgesi de bulunuyordu. Ressam bu sembolü önce boş bir ele, sonrasında bir buğday başağını dönüştürdü; en sonunda da resimden çıkarttı.
Guernica ilk taslaklarında farklı renkler de içeriyordu. Sanat tarihinin en bilindik gri tonları kullanılarak oluşturulmuş resimlerinden olan Guernica’nın ilk taslaklarında ağlayan bir kadının gözünden akan kırmızı renkli bir gözyaşı gibi renkli imgeler de bulunuyordu.
Picasso resmin sembolizmi üzerine konuşmayı reddetti. Akademisyenler ve eleştirmenler Guernica’nın içerdiği at, boğa gibi figürlerin anlamlarını ressama sorsalar da, Picasso konu ile ilgili şunları söylüyordu: “Boğa, boğadır ve at, attır. Resimlerimdeki belirli şeylere belirli anlamlar yüklemeniz doğru olabilir, fakat bu anlamı yüklemek benim fikrim değildir. Ulaşabileceğiniz sonuçlar, kurabileceğiniz bağlantılar bende içgüdüsel ve bilinçsiz bir biçimde bulunuyor. Yalnızca resim yapmak için resim yapıyorum. Nesneler nasılsa, onları öyle resmediyorum.”
Resimle ilgili ilk yorumlar pek olumlu değildi. Guernica bugün Picasso’nun öncü başarılarından sayılsa da ilk zamanlarda çeşitli eleştirmenler ve sanatçılar, esere olumsuz eleştiriler yapmışlardı. Amerikalı eleştirmen Clement Greenberg tabloyu çok düzensiz ve sıkıştırılmış bulduğunu söylerken, Fransız komünist ressam Edouard Pignon resmin işçi sınıfıyla yeterli düzeyde empati kuramadığını belirtmişti. Yine Fransız felsefeci Paul Nizan eserin burjuvazi mentalitesiyle üretilmesi, Amerikalı soyut ressam Walter Darby Bannard ise mantığa aykırı olması yönleriyle eleştirmişti.
Nazi Almanyası fuar süresince esere karşı bir tavır almıştı. Hitler’in modern sanata karşı takındığı olumsuz tavır ve Guernica’nın üzerindeki antifaşist mesajlar sebebiyle, Nazi Almanyası fuar rehberinde eser için “4 yaşındaki bir çocuğun çizebileceği karmakarışık bir resim” ifadelerini kullanmıştı.
Almanya, yıllar sonra tabloyu bir ordu kampanyasında kullanmıştı. Tablonun doğasını ve savaş karşıtı duruşunu yanlış anladıkları apaçık olan Alman ordusu, 1990 yılında orduyu tanıtan bir reklamda “Düşmanca imajlar savaşın babalarıdır.” sloganı ile Guernica’yı kullanmıştı.
“Bu resmi siz mi yaptınız?” Resim sergilenirken “Bu resmi siz mi yaptınız?” diye soran bir Alman askerine, Picasso tarafından verilen “Hayır, siz yaptınız.”cevabı bir anekdot olarak anlatılmaktadır.
Eser, 1974 yılında sprey boya kullanılarak tahrip edilmişti. New York Modern Sanat Müzesi’nde sergilendiği yıllarda, tablonun üstüne Tony Shafrazi tarafından “KILL ALL LIES” kelimeleri yazılmıştı. Müze güvenliği tarafından yakalanan Shafrazi, “Küratörü arayın, ben bir sanatçıyım,” demişti.
Colin Powell’in yaptığı bir konuşma
esnasında Guernica reprodüksiyonu gizlenmiştir. Irak Savaşı sırasında, Güvenlik Konseyi
girişinde bir reprodüksiyonu bulunan tablo, Güvenlik Sekreteri Colin Powell’in televizyon konuşması
süresince mavi bir perde ile gizlenmiştir.
FAYDALANILAN KAYNAKLAR:
Merhaba Mehmet Bey,
YanıtlaSilBir tablo... Ne kadar çok şey ifade ediyor aslında. Dikkatle ve dehşetle okudum yazınızı. Daha sonra tekrar tekrar tabloyu incelemeye çalıştım. Hani sanat nedir, diyenlere cevap niteliğinde ki bu tabloyu sunmak ve de saatlerce üzerinde anlatmak... Bir sanat eleştirmeni değilim. Ama hani "boğa ve at" üzerinde yapılan sorgulamalar... Evet Picasso'nun dediği gibi "içgüdüsel" yaklaşımla çizdiğini belirtiyor.. Bence de öyledir. Zira bir başka yerde " Franco, önce kendi atını yiyen, ardından da kızgın bir boğayla dövüşen bir canavar olarak resmedilmişti." resme baktığımda, atların ve insanların acıyla yerlerde yatması, ölmesi... en üstte boğanın adeta üzerlerine çullanırcasına oturtulması da faşizmi, yani Farnco=boğa olarak yani içgüdüsel bir doğaçlama olarak algıladım. Saygılarımla.
Sanat zaten düşünmeye ve tartışmaya çağırır. Farklı bakış açılarından farklı görüşleri ortaya koyar. Asıl önemlisi sanatçının duyarlılığı gösteren eser, sanatçının hislerinin dışa vurulmasıdır. Bu ben böyle düşünüyorum der. Güzel ve doğal olan budur. Düşüncelerine boyunduruk vurulmamış sanatçı, çağının en büyük gözlemcisidir.
SilPicasso bu eseriyle Guernica katliamının unutulmamasını, tablosu var olduğu sürece, acısının paylaşılmasını sağlamış oluyor.
Sevgi ve en derin saygılarımla.