Eski yılı geride bırakınca genellikle geçen bir yılın
muhasebesi yapılır. Yapılanlar ve yapılamayanlar gözden geçirilir ve önümüzdeki
sene için hedefler belirlenir.
Ben de blogda
artık gelenekselleştirdiğim üzere birkaç yıldan beri önceki senenin değerlendirmelerini yapıyorum.
Ülkemizde, yayınlanan tüm istatistiklerde kitap okuma oranı ve sayısı ne yazık
ki hala son derece düşük, yükselmiyor da. Bırakın gelişmiş ve çağdaş dediğimiz
Avrupa devletlerini, neredeyse 3. Dünya ülkelerinden bile geri durumdayız. Oysa
yayınlanan o kadar çok ve çeşitli kitap var ki, -kendi açımdan söyleyeyim-
neredeyse almayı düşündüğüm kitapları alabilmek için sıraya diziyorum ve bir
kısmını almayı bazen aylarca ertelemek zorunda kalıyorum. Belki parasızlıktan
belki de bunun eğitimini çocukken yeterince almadıklarından kitap alımı ve
okuma halkımızın harcama tercihlerinde hala son sıralarda yer alıyor.
Kitap okuma
işinin eğitim ve sonra öğretim işi olduğu, eğitimin ise okuldan önce evde
başladığı kuşkusuz. Çocuk daha okula başlamadan evde büyüklerinden bu sevgiyi
evde almaz ise zamanla kendisine bu alışkanlığın kazandırılması oldukça güç.
Kitap okuma, sırf okusunlar diye ödev biçimine sokularak dayatmacı bir zihniyet
sergileniyor. “Müfredat programı” bahane edilerek, özellikle öğretmenler, kitap
seçiminde özgür bırakılmayıp kısıtlanıyor. Çocuk insanların tam yetişme çağında
belli bir kalıba sokulması düşüncesiyle, özellikle Türkçe ve Edebiyat derslerinden
kitap okuyup tartışmasının yapılmaması, kitabın neden okunması gerektiği
çocukların bilinç altına yerleştirilmemesi de bir etken elbette. Okumanın bir
yaşam biçimi, olayları, çevreyi ve evreni algılamakta bir rehber olduğu çok kez
göz ardı ediliyor (ya da çok iyi bilindiği için bir toplumsal algı yönetimi
yapılıyor). Nedenler, niçinler sıralanıp gitse de gençler yıllar içerisinde
çoğunlukla boş yetişmeye devam ediyorlar. Ülkemizin enerjisi boşa harcanıp
duruyor.
2016 yılı
raporumu daha önce blogda yayınladığım 2012-2105 dönemleriyle ile karşılaştırmalı veriyorum;
|
2012 yılı
|
2103 yılı
|
2014 yılı
|
2015 yılı
|
2016 yılı
|
Okunan toplam kitap
|
71
|
70
|
90
|
97
|
92
|
Okunan toplam sayfa
|
24.965
|
28.681
|
30.623
|
34.946
|
29.708
|
Bu sene ilk kez,
dört senedir yükselen performansımda gerileme mevcut. 2016 yılı boyunca
yaşadığımız sağlık sorunumuz ve torunlu bir hayata geçişimiz sebebiyle bir
duraklama senesi yaşamış oldum. Geçen yıllarda da belirttiğim gibi okunan sayfa sayısı
kitaplar dışında düzenli takip ettiğim birkaç dergiyi de kapsamakta.
Blogda
tanıttığım kitaplarımı takip eden dostlarım bilirler, kitap okumada seçici davranıyorum. Belli ilkelerim
vardır. Değişik düşüncelerle hiç
okumadığım yazarlar olduğu gibi, çıkan tüm kitaplarını aldığım ya da toplamaya
çalıştığım yazarlar vardır. Roman dışında özellikle okumaya çalıştığım kitaplar
ise, Tarih –Cumhuriyet Dönemi, Atatürk üzerine, Osmanlı ve Bizans üzerine-
Arkeoloji –özellikle Anadolu ve eski Anadolu Uygarlıkları ve Bilim –popüler bilim,
Darwinci kuram- üzerinedir. Bu sene daha çok, okumayı sevdiğim yazarların tüm
eserlerini okuyarak tamamlamaya daha ağırlık verdim. Dostoyevski’nin halen baskısı
olan tüm kitaplarını okumayı geçen sene tamamlamıştım. Bir eksik kitabın
baskılarını henüz bulamadım. Bu sene yeni basılmış hakkında yazılan birkaç
biyografi kitabını edinmeyi düşünüyorum. 2016 yılı içerisinde Fakir Baykurt
okumaları ve yorumları tamamlandı. Heinrich Böll okumalarım, baskısı tükenmiş
“Melek Sustu” romanı dışında 2015 yılında tamamlandı. Bazı yorumlarım 2016
yılında yapıldı.
Reşat Nuri Güntekin, Stefan Zweig, Umberto Eco ve John
Steinbeck, okumalarım geçen sene olduğu gibi yeni yılda da devam edecek. Jose Saramago’nun
ve İsabel Allende’nin dilimizde yayınlanmış tüm eserlerine sahibim. 2016
yılında, İtalyan edebiyatının seçkin isimlerinden Giorgio Bassani kitapları ile
tanıştım. Ülkemizde yayınlanan 3 eserini okuyup yorumlarını yaptım. Bu sene de
umarım başka kitaplarının yeni çevirileri yapılır. Tarih ve arkeolojiye ait okumalarım devam
ediyor. Elbette sınırlarım bunlar değil.
Bazen kitapçılarda, “beni al” diye
tutturan kitapları da yıl içinde alarak okumayı sürdüreceğim. Kimbilir 2017
yılında da belki G. Bassani gibi yeni yazar ve kitaplarla tanışmamız da devam
eder. Bu seneye ait raporumda bu
kadar. Herkese yeni yılda bol ve keyifli okumalar diliyorum.
Ben de 2016 kitap listemi yazıyorum bugünlerde. Duraksaya duraksaya.
YanıtlaSilYeni yılda da keyifli okumalar diliyorum Bilgehan Bey.
İlgiyle takip edeceğim.
SilSevgi ve en derin saygılarımla.
Mehmet bey okuma konusunda idolümsünüz. Okuduğunuz kitapları ilgi ile takip ediyorum. Stefan Zweing'e ait 4 kitap okudum. Saramago'nun da tüm kitaplarını okumak istiyorum. Listenizde yer alan Giorgio Bassani'nin kitaplarını inceleyeceğim. 2017 okuma listeme dahil edebilirim.
YanıtlaSilAyrıca yeni baskısını bulamadığınız kitaplar için nadir kitap adlı siteyi öneririm. Bazen çok eski ve nadir kitaplar bulmak mümkün. 2017 yılında da güzel kitap paylaşımlarınızı okumak için sabırsızlanıyorum. Sevgiler.
İltifatınza candan teşekkürler. Güzel kitapların çok kişi tarafından okunmasını diliyorum.
SilNadir kitap sitesini zaman zaman izliyorum. Pek çok kitap buluyorum ama seyrek kullanıyorum. zira her kitap farklı tedarikçiden olunca ayrı ayrı kargoya ve kargo ücretine mal olunca karlı olmaktan çıkıyor.
Yeni yılda da güzel kitaplarda buluşmak ümidiyle sevgi ve saygılarımı sunuyorum.