Belgrad’ın “Dedinje” semtinde, “Boticeva caddesi 6 numara”da
bulunan Anıt mezar, Tito’nun sağlığında 1975 yılında yaptırılan, zaman zaman
Tito’nun gelerek dinlendiği kış bahçesinde (Kuca Ceveza) da bulunmakta. Anıt
mezarın hemen altında bulunan ana caddenin çapraz köşesinde de Partizan Futbol
Takımının stadı bulunmakta.
Caddeden anıt mezara doğru hafif yükselen kısmen de merdivenli uzun bir yol uzanmakta. İlk görünen resimlerdeki heybetli bina, bilet kesilen reyon. Giriş ücreti kişi başı 400 Dinar (Yaklaşık 11 TL) Bu binada Mareşal Tito’nun yaşamını anlatan bir film gösteri salonu bulunmakta. İngilizce alt yazılı film yaklaşık 15 dakika.
Daha sonra görünen bu binanın sol tarafından arkaya geçtiğinizde bahçe içerisinde yukarıya çıkan merdivenlerin sol tarafından yukarıya doğru uzanan binan “Yugoslavya Tarihi Müzesi” olarak düzenlenmiş.
(Bahçenin birçok yerinde sağlığında Tito'ya hediye edilmiş heykeller bulunmakta.)
Bu müzede çok sayıda kitap, broşür ve görsel malzemenin yanında Tito’ya görevi sırasında hediye edilen malzeme ve eserlerde sergileniyor.
(Türkiye'den giden bir hediye)
(Önde, bir kollektifte kullanılmış ilk el arabası sergileniyor)
Bu müzenin sağ yanında paralel uzanan ve daha kısa olan binada ise 1980 yılında olen Tito ile 2103 yılında vefat eden eşi Jovanka’nın mezarı bulunuyor. Anıt mezar girişe göre tam ortada yer alıyor. Sağ yanında müze ziyaretçilerinin yıllık sayısını gösteren bir grafik ile bazı ilginç yazılar sergileniyor. Dramatik olan 1980’de ziyaretçi sayısı 2.000.000 iken, giderek azalan bir grafik ile sayı yıllık 100.000 lere kadar düşmüş. 1990’lı yıllarda da birkaç yıl kapalı kalmış. “Yugoslavya” devletinin mimarı Tito’nun bu kadar az ziyaret edilmesi son derece yadırgatıcı. Farklı ulusların birlikteliğinin kalıcı olmamasının bir göstergesi mi, yoksa ülkemizin Mustafa Kemal’e her geçen gün daha çok bağlanma ve onu daha çok aramamızın mı bu farklılığı yarattığı tartışılabilir.
Anıtmezarın sol tarafındaki salonda ise çok sayıda asa sergileniyor. Yan binadaki müzede de çok sayıda var. Bu asaların kaynağı duvardaki panoda anlatılıyor.
İlk kez 1945 yılında gerçekleşen “Gençlik Bayrak Törenleri”nde yapılan, Tito’nun yaşgünü olan 25 Mayıs aynı zamanda “Ulusal ve Gençlik Bayramı” (1957 yılında ulusal bayram ilan edilmiş) kutlamalarında Tito’nun doğum yeri Kumrovec’den başlayan Yugoslavya’nın tüm büyük şehirlerinden geçerek 25 Mayıs’ta Belgrad’da son bulan bu sembolik bayrak yarışında taşınan ve Mareşal Tito’ya takdim edilen asalar toplanmış. Tamamının 22.000 adet olduğu söyleniyor. Törenler 1988 yılına kadar devam etmiş.
Caddeden anıt mezara doğru hafif yükselen kısmen de merdivenli uzun bir yol uzanmakta. İlk görünen resimlerdeki heybetli bina, bilet kesilen reyon. Giriş ücreti kişi başı 400 Dinar (Yaklaşık 11 TL) Bu binada Mareşal Tito’nun yaşamını anlatan bir film gösteri salonu bulunmakta. İngilizce alt yazılı film yaklaşık 15 dakika.
Daha sonra görünen bu binanın sol tarafından arkaya geçtiğinizde bahçe içerisinde yukarıya çıkan merdivenlerin sol tarafından yukarıya doğru uzanan binan “Yugoslavya Tarihi Müzesi” olarak düzenlenmiş.
(Bahçenin birçok yerinde sağlığında Tito'ya hediye edilmiş heykeller bulunmakta.)
Bu müzede çok sayıda kitap, broşür ve görsel malzemenin yanında Tito’ya görevi sırasında hediye edilen malzeme ve eserlerde sergileniyor.
(Türkiye'den giden bir hediye)
(Önde, bir kollektifte kullanılmış ilk el arabası sergileniyor)
Bu müzenin sağ yanında paralel uzanan ve daha kısa olan binada ise 1980 yılında olen Tito ile 2103 yılında vefat eden eşi Jovanka’nın mezarı bulunuyor. Anıt mezar girişe göre tam ortada yer alıyor. Sağ yanında müze ziyaretçilerinin yıllık sayısını gösteren bir grafik ile bazı ilginç yazılar sergileniyor. Dramatik olan 1980’de ziyaretçi sayısı 2.000.000 iken, giderek azalan bir grafik ile sayı yıllık 100.000 lere kadar düşmüş. 1990’lı yıllarda da birkaç yıl kapalı kalmış. “Yugoslavya” devletinin mimarı Tito’nun bu kadar az ziyaret edilmesi son derece yadırgatıcı. Farklı ulusların birlikteliğinin kalıcı olmamasının bir göstergesi mi, yoksa ülkemizin Mustafa Kemal’e her geçen gün daha çok bağlanma ve onu daha çok aramamızın mı bu farklılığı yarattığı tartışılabilir.
Anıtmezarın sol tarafındaki salonda ise çok sayıda asa sergileniyor. Yan binadaki müzede de çok sayıda var. Bu asaların kaynağı duvardaki panoda anlatılıyor.
İlk kez 1945 yılında gerçekleşen “Gençlik Bayrak Törenleri”nde yapılan, Tito’nun yaşgünü olan 25 Mayıs aynı zamanda “Ulusal ve Gençlik Bayramı” (1957 yılında ulusal bayram ilan edilmiş) kutlamalarında Tito’nun doğum yeri Kumrovec’den başlayan Yugoslavya’nın tüm büyük şehirlerinden geçerek 25 Mayıs’ta Belgrad’da son bulan bu sembolik bayrak yarışında taşınan ve Mareşal Tito’ya takdim edilen asalar toplanmış. Tamamının 22.000 adet olduğu söyleniyor. Törenler 1988 yılına kadar devam etmiş.
Anı defterini imzalayarak ayrılıyoruz.
Merhabalar.
YanıtlaSilYugoslavya, benim ilgimi çeken konulardan biridir. Tito yıllarca Yugoslavya'yı bölünmeden, parçalamadan, ayrıştırmadan bir arada tutmuş değerli bir devlet adamıdır. Ülkemizi de aynı Yugoslavya gibi bölmeye ve parçalamaya uğraşıyorlar, ama başaramayacaklar.
Bu güzel anlamlı ve değerli paylaşımınız için çok teşekkür ederim.
Selam ve dualarımla.
Bizim gençlik dönemlerimizin ünlü kahramanlarından biriydi. Onca farklı ulusu birarada tutarak kalkındırma uğraşındaydı. Yugoslavya'nın parçalanması bizler içinde önemli dersler taşıyor.
SilSevgi ve en derin saygılarımı sunuyorum.
Bilgehan hocam öyle güzel anltıyorsunki hem tarihi hemde görselini takip edebiliyoruz ayağına ve eline sağlık
YanıtlaSilFuat hocam, daha çok yorum bekliyorum, eline sağlık.
SilMerhaba Mehmet Bey,
YanıtlaSilTİTO'nun bugünleri anlatan bir cümlesini izninizle buradan paylaşmak isterim: "Yugoslavyayı bir kristal fanus gibi elimde taşıyorum Şayet bu fanus kırılırsa dünyanın düzeni bozulucaktır. Ve emperyalizmin önüne ancak Anadolu'daki Kemalistler engel olabilirler.." Bu ifadelerin ne kadarı doğrudur, ne kadarı yanlıştır bilemiyorum.. Ancak bu yaşadığımız tarihi süreç TİTO'nun anlatımına o kadar benziyor ki.. O sebeple bu paylaşımınız da dolayısıyla tarihe tanıklık etmektir. Saygılarımla.
Cümlenin doğru olması muhtemel zira Tito'nun Mustafa Kemal'den ve Ulusal Kurtuluş Savaşı'mızdan etkilenmediği düşünülemez. Çağın her devrimcisi, diğerlerini sıklıkla gözlemlemiş ve deneylerinden yararlanmış.
SilSevgi ve en derin saygılarımla.