Aziz Sava Katedrali (Sırpça: Храм светог Саве, Hram
svetog Save - "Aziz Sava
Tapınağı") Belgrad’da “Krusedolska
2a” adresinde ve Slavija Meydanı’na çok yakın. Terazija Meydanından da
görülebiliyor. Sırp Ortodoks Kilisesi’nin kurucusu Aziz Sava’ya ithaf edilerek
yapılan, daha doğrusu hala tamamlanamayan büyük bir katedral. Aziz Sava'nın
kalıntılarının, Osmanlı paşalarından Sinan Paşa tarafından 1594 yılında
yakıldığı rivayet edilen bölgede inşa ediliyor.
Halen bir piskoposu olmadığı için Belgrad
Metropolitan Piskoposu’nun mekanı Aziz Mikail Katedralinde. 70 metre yüksekliğindeki
katedralin yapımına, Aziz Sava'nın kalıntılarının yakılmasının 300. yılında, 1894'te başlanan
kilise inşaatına, 2. Dünya Savaşı araya girince ara verilir, inşaat Naziler
tarafından bombalanır. Yugoslavya döneminde kilise inşaatına devam edilmez. 1988’de
tekrar inşaata başlanmış. Dış cephesi her ne kadar bitmiş olsa da iç cephede
çalışmalar devam ediyor ve küçük bir bölümünde ibadetler sürdürülüyormuş.
Halen bağışlarla yapımı sürdürülmeye çalışılıyormuş. Mimarları Aleksandar Deroko, Branko Pešić, Bogdan
Nestorović. Uzaktan bakınca biraz Ayasofya havası var.
Aziz Sava hakkında biraz ansiklopedik
bilgi vereyim
1389 yılındaki
Kosovo Savaşı ile Osmanlılar Balkanları fethetmeye başlamıştır. Sırp
asıllı olan Sinan Paşa’nın
komutasındaki Osmanlılar 1595 yılında, isyan çıkaran halkın direncini kırmak
istemiş. Bunun için de Aziz Sava’nın reliklerini halkın önünde yaktırmıştır.
Bugün Sırbistan bayrağında da bulunan ve Sırp milli mottosu olan “Sadece birlik
ve beraberlik Sırpları kurtaracaktır” buradan gelmektedir. Sırbistan
bayrağındaki dört tane “C” Само Cлога Србина Cпасава kril alfabesindeki baş
harflerini temsil ediyor. Sırbistan’ın ve Balkanların en büyük kilisesi
olan bu yapı Aziz Sava’nın reliklerinin yakıldığı yerde inşa edilmiş.” http://www.belgradgezirehberi.com/gezilecek-yerler/aziz-sava-kilisesi-katedrali-belgrad/,
“1175 yılında dünyaya gelen Aziz Sava, Sırp
Ortodoks Kilisesi’nin kurucusudur. Babası Sırp Krallığı’nın önemli bir
yöneticisi olan Stefan Nemanja ve annesi de Ana
Nemanja’dır. Ailenin üçüncü ve son çocuğudur. Asıl adı Rastko’dur, bu ismi
vaftiz olduktan sonra almıştır. Ailesi, tahtın gelecekteki sahiplerinden biri
olan Prens Rastko’yu 18. doğum gününde evlendirmek istemiş ancak, dünyevi
şeylere karşı ilgisi olmadığından evlenmeyi istememiştir. Bunun üzerine
ailesini terk edip bir grup rahip ile kutsal bir dağ olarak bilinen Athos Dağı’na
gitmiştir. Babası bu durumdan endişelenmiş onu geri getirmeleri için bir grup
askeri Athos Dağı’na göndermiş. Geri dönmek istemeyen Rastko manastırın baş
rahibine gitmiş ve onu hemen o gün keşiş yapmasını dilemiş. Rastko kısa bir
süre sonra Sava adını alarak bir keşiş olmuş. Keşiş kıyafetleri ile askerlerin
karşısına çıkmış ve ailesine verilmek üzere bir mektup vermiş.
Aziz Sava, Bulgaristan’daki bir ayini yönettikten sonra hastalanır ve bu
hastalık zatürreye dönüşür. Bundan çok kısa bir süre sonra 1235 yılında, 60
yaşında hayatını kaybeder. İlk önce Trnovo’daki katedrale gömülür ama 2 yıl
sonra, yani 1237 yılında Sırbistan’daki Miloševo manastırına getirilir. Sava
1253 tarihinde ise resmen Aziz ilan edilmiştir. Aziz Sava’nın Sırplara,
Ortodoksluğun ne olduğunu öğreten bir din adamı olduğunu söylerler.
Katedralin
şimdilerde, Sırp Ortodoks Kilisesi'nin 800. kuruluş yılı 2019'da tamamlanması
hedefleniyor.
Sırp-Bizans
mimarisinde inşa edilen Aziz Sava Kilisesi,
10 bin kişilik kapasiteye sahip. Kilise, tamamlandığında Balkanlar'ın en büyük
Ortodoks kilisesi ünvanına sahip olacak.
Merhabalar.
YanıtlaSilHer ne kadar Hristiyan aleminin ibadethaneleri olsa da tapınaklara, kiliselere, katedrallere, manastırlara ben de çok ilgi duyarım. Çünkü orada da Yüce Yaratıcı anılmakta. Mimarileri ve hikayeleri çok ilgimi çeker. Bu güzel ve değerli ve yararlı paylaşımınız için teşekkür ederim.
Emeğinize ve yüreğinize sağlık ve mutluluklar dilerim. Selam ve dualarımla.
Değerli yorumunuza sonsuz teşekkürler. Tanrının evi sayılan tüm ibadethaneler insan emeğinin de bir anlamda yüceltilmesidir.
SilSevgi ve saygılarımla.