KİTABIN ADI
|
Kırmızı Azap
|
KİTABIN YAZARI
|
Ayfer Tunç
|
KİTABIN ÇEVİRMENİ
|
-
|
KİTABIN YAYINEVİ
|
Can Yayınları
|
KİTABIN BASKI YILI
|
2014
|
KİTABIN BASKI SAYISI
|
1. Baskı
|
KİTABIN SAYFA SAYISI
|
152 syf
|
KİTABIN DİZGİ/BASKI
KALİTESİ
|
10/10
|
KİTABIN YAZIM-DİL
KALİTESİ
|
10/10
|
KİTABIN
EDEBİ/SANATSAL/TARİHSEL DEĞERİ
|
5/10
|
Kitap tanıtımlarımı
izleyenler Ayfer Tunç’u son dönem Türk Edebiyatının önemli ve değerli
isimlerinden biri kabul ettiğimi bilirler.
Bu kitabı, yine yazarın güzel
hikayelerini okuma heyecanıyla almıştım. Ancak, iç sayfalarındaki
açıklamalarından fark ettim ki, kitapta yer alan hikayelerin tamamı olan 9
hikayenin eski kitaplarında yayınlanmış (üstelik Can Yayınları tarafından) olduğunu
gördüm.
Ana başlık halinde 2
eleştirim var.
1-
Bir yayın evinin hem de birkaç sene önce
değişik kitaplarda bastığı hikayeleri bu kez başka bir hikayenin adıyla
ayrı bir kitapta toplayarak yeniden basması okuyucuya hakarettir. Yazarın, yeni
üretimi olmayabilir. Ama eski kitapların yeni baskılarını yapmak yerine,
birkaç kitaptan hikaye toplayarak yeni bir isimle bir kitap hazırlayıp piyasaya sürmeye başka bir anlam veremedim.
(Bu konuda yazarın dahli olmadığına inanıyorum. Ama eğer varsa çok
üzüleceğim. Her ne kadar bu mütevazi blogda yazılanların kendisine ulaşmasını
beklemiyorum ama kamuoyuna bu "yayın evi oyunu”nu mantıklı olarak izah etmesini beklerim.)
2-
Kitapta daha önce okumadığım ancak, “bir
Dersim hikayesi” kitabında 2005-2010 arasında 3 baskıda yayınlandığı
belirtilen “Yük” hikayesi hakkında birkaç kelime etmek isterim. Bu hikaye, bu
güne kadar okuduğum Ayfer Tunç hikayelerinden çok farklı bir fikir ve biçemde
kaleme alınmış, uzun süredir dillendirilen “Dersim Yaygarası” korosuna
katılan ve özü itibariyle Tunç’a hiç yakışmayan bir hikaye. Bu özgünlük ya da entellektüellik değil, geçmişe kara çalma, bu uğurda kanlarını ve canlarını vermiş kahramanlara açık bir saygısızlık. Naçizane, Tunç’un
bunu bir daha tekrarlamayarak, Türk Edebiyatı’ndaki özgün konumunu devam
ettirmesini beklerim.
Her ne kadar yukarıda (5)
puan vermişsem de bunun çok fazla olduğunu takdir edeceksiniz.
|
Kitabın arka kapağında mutlaka yazıyor olması gerekiyor eski kitaplarından derlemelerdir diye.Suzan Defter kitabı da aynı şekilde taş kağıt makar kitabından bir hikayeyi tekrar basmakla oluşmuş bir kitaptı.Ayfer Tunç kaliteli yazıyor ,ismi var diye ,Elif Şafak gibi senede 3-4 kitap çıkarmıyor diye aynı hikayeleri ısıtıp ısıtıp piyasa sürmek kitaplığımızdaki kitapların farklı kapaklarla çoğalıp yerini alması gibi birşey..içerik aynı..kapak farklı..
YanıtlaSilokuyucuyu yazardan soğutur maalesef bence..
Hissettiklerimi paylaşmışsınız. Ne yazık ki yayınevlerini çirkin bir uygulaması. Önceki kitabın yeni baskısını yapmak yerine, yeni bir kitapmış gibi yutturmaları hiç hoş değil. Ama saygın edebiyatçıların da buna izin vermemesi lazım.
SilSevgi ve saygılarımla.
Ayfer Tunç fikirlerimin uyuştuğu bir yazardı bu kitabını okumadım yormunuzdan hayal kırıklığına uğradım diyebilirim.
YanıtlaSilSöylemlerim sadece bu kitapla ilgili. Kaldı ki, kitaptaki ilk sekiz hikaye daha önce okuduğum ve çok sevdiğim hikayeler. Ama yayın evinin okuyucuları "keriz"yerine koyması ağırıma gitti. Üzüldüğüm ve sevmediğim tek hikaye "Yük" isimli son hikaye. Elbette tek hikaye ile Ayfer Tunç'u karalamaya hakkım yok. Ancak o çizgide hikayeciliğe devam etmesi halinde benim gibi sadık bir okurunu yitirecek.
SilSevgi ve saygılarımla.
Ayfer Tunç'un bu kitabının yazarın başka bir eserinin adının değiştirilmiş hali olduğunu öğrenince çok sevdiğim, beğendiğim bir yazar için büyük hayal kırıklığı yaşadım. Edebiyat para için bu kadarda aşağıya çekilmez ki.
YanıtlaSilSıklıkla izlediğim ve kitaplarını çoğunlukla alkışlayarak yorumladığım Ayfer Tunç'un böyle bir kitabının basılmış olmasından üzüntü duyduğum için bu yazıyı yazdım. Çok ilgilenmediğim bir yazar olsaydı yazı konusu bile yapmazdım. Türk yazınının değerli yazarlarının yayınevlerinin bu ucuzluklarına prim vermemelerini diliyorum.
SilSevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Mehmet Bey, biliyorsunuz ki Türk'lüğe ve Cumhuriyet değerlerine hakaret ve aşağılama moda.. Bunu yapmak ise ne yazık ki "baş tacı" edilmeye yeter de artar bile. Dolayısıyla şimdi "moda"; "Dersim"..
YanıtlaSilGüzel insanların böyle yanlış davranışları beni her zaman üzer. Umarım devam etmez.
SilSevgi ve saygılar.
Yapılan gerçekten okuyucuya saygısızlık. Özellikle de onun her kitabını okuyup, yenisini de heyecanla bekleyenlere... Ayfer Tunç'un sevdiğiniz bir yazar olduğunu bildiğimden hayal kırıklığınızı çok iyi anlıyorum. Umarım gerçekten sevdiğimiz yazarlar bize ihanet etmez. Selamlar...
YanıtlaSilDiğer yorumlarda değindiğim gibi bu konuda aslında yazarların titiz davranması gerekir. Yayınevlerini denetlemek, böylesine ucuz girişimleri engellemek okuyucuya saygı sağlamaları gerekir. Sanırım telif sözleşmelerinde bu konulara fazla dikkat etmiyorlar.
SilSaygı ve sevgilerimle.