KİTABIN ADI
|
Dokuz
Buçukta Bilardo (Billard um halb zehn)
|
KİTABIN YAZARI
|
Heinrich Böll
|
KİTABIN ÇEVİRMENİ
|
Ayça Sabuncuoğlu
|
KİTABIN YAYINEVİ
|
Can Yayınları
|
KİTABIN BASKI YILI
|
2013 (Orijinal ilk yayın 1959)
|
KİTABIN BASKI SAYISI
|
2. Baskı
|
KİTABIN SAYFA SAYISI
|
309 syf
|
KİTABIN DİZGİ/BASKI
KALİTESİ
|
10/10
|
KİTABIN YAZIM-DİL
KALİTESİ
|
10/10
|
KİTABIN
EDEBİ/SANATSAL/TARİHSEL DEĞERİ
|
10/10
|
Savaştan (2.dünya savaşını
kastediyorum) sonra Dr. Robert Fahmel, küçük bir Alman kasabasında “Statik
Hesaplar Bürosu” sahibidir. Sadece bir sekreteri vardır. Gelen statik hesap
dosyaları 3 farklı mühendise hesaplanmak üzere gönderilmekte ve hazırlanan
nihai dosya sahibine iletilmektedir. Dr. Fahmel, her sabah 09.30’da
sekreterine sadece kimler aradığında kendisine haber verileceğini belirten
bir talimatla Prens Heinrich Oteli’ne giderek bilardo oynamaktadır.
Bir gün, sekreteri, listede adı
olmayan birine Fahmel’in yerini bildirir...
Değerli yazar Böll bu kitabında Dr.
Fahmel ve babasının ağzından savaşa dönemine ve öncesine geri dönüşler yaparak bir dönem romanı yazmış. Romanda iki (metafor kelimesini kullanmayı
sevmiyorum) simge ile (manda-kuzu) dönemin ayrışmalarını betimlemiş. “Mandanın
ilahi sırrını yiyenler” faşizme ayak uyduran ve destek olanları, “Tanrının
kuzusu olanlar” antifaşist mücadele içinde olanları (Bu betim İncil’den
esinlenmiş) anlatıyor.
Doğru veya yanlış olabilir ama
kişisel görüşüm bir romanın kalitesini ve değerini vurgulayabilmek için
benzerlerinin yazılmadığı/yazılamadığı ölçüsünü uyguladığımızda son derece
özgün bir roman çıkıyor karşımıza.
Hala Heinrich Böll’ü tanımayanlar
için son derece kaliteli bir roman olduğunu vurgulamalıyım. (Böll’ün en
sevdiğim romanına daha sıra gelmedi)
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder