Yüzyılın sonlarına doğru Medici hanedanının çöküşü ve
Savanarola’nın yakılışı ardı ardına gerçekleşip Fransız birlikleri de İtalyayı
baştan başa kat edince Botticelli derin bir ruhani kriz geçirir. Mistik doğum’un
üzerindeki uzun Yunanca yazıt şu sözlerle başlar: “Ben Alessandro bu resmi 1500
yılının sonuna doğru, İtalyanın içinde bulunduğu kargaşanın ortasında,
zamandan sonraki yarım zamanda yaptım…” 1500 gibi önemli bir yılın belirtilmiş
olması, bu resme binyılcı bir anlam yükler. Nitekim bu tuval, dünyanın sonunu
ilan eden bir kehanet havası taşır. Merkezdeki Meryem ana, Oğul ve Aziz Yahya grubu,
perspektif kurallarının en temelini ihlal ederek ön planda birbirlerine
umutsuzca sarılan katı melek figürlerinden daha büyük boyutlu olarak
resmedilmiştir.
Dolayısıyla neredeyse Ortaçağa ve her halukarda aklın
gerekçelerine karşı,inancın gerekçelerine bir dönüş yaşanır. Yukarıda, gökte
dans eden melekler olmayacak derecede uzun figürlere sahip olup saf birer
ruhtur, kulübenin üzerindekiler ise, başka yerden kesilip yapıştırılmış gibi
durur; kasti olarak kupkuru ve eski tarz olan bu Doğum, Leonardo’nun yumuşak
renk geçişleri alanındaki yeniliklerine bu kadar uzak olamazdı. Botticelli’nin,
Medici ailesini Müneccim Krallarla neşeli maiyeti olarak tasvir ettiği 1475
tarihli Müneccim Kralların Tapınması artık çok uzakta kalmıştır. Doğa bile
inancın kurallarına boyun eğer ve kayalar kulübeye destek sağlar.
(Umberto Eco, Ortaçağ IV. Cilt sayfa 833)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder